Çok fakir bir aile,
daha küçük yaşlarda yetim kalmış,
yılmamış hayata karşı sürekli direnmiş.
Okul önlerinde kalem, silgi, simit satarak
ailesine bakıyordu.
Allah ona öyle bir hikmet vermiş ki,
tanısın, tanımasın sürekli yardım etmeye,
birileriyle paylaşmaya çalışan bu kişi
elbette namı diğer Derman Baba Yılmaz Acu'dan
başkası değildi.
Şimdiye kadar yardım ettiği kişilerin sayısını
tutmamış ancak, gerek Diyarbakır ve çevresi,
gerekse diğer bölgelerden ona ulaşıp
yardımına koştuğu kişierin sayısı
100 bin'leri geçmiş durumda.
Gecenin bir yarısı, hatta sabaha karşı
bir bakarsın telefonu çalar
"Ninem 105 yaşında kalça kemiği kırıldı, Cenazemiz var, hastamız var, Ankara'da mahsur kaldık, şu hastanede işimiz görülmyor, ekmeğimiz, aşımız yok, evimiz yıkıldı sokakta kaldık, işimi kaybettim, o kadar çok talep varki ben sadece örnek olsun diye yazdım. Yılmaz Acu'nun telefonu neredeyse santral gibi asla susmaz. Sürekli birilerine yardımcı oluyor.
Kentte onu tanımayan neredeyse yok gibi,
Yılmaz Acu diye sorsanız belki bilinmez
ancak Derman Baba derseniz hemen tanırlar.
Ailesini uzun yıllar önce İstanbul'a getirmiş
Kendisi Diyarbakır'da küçücük tek gözlü bir odada
yaşamını sürdürüyor.
Namı o kadar yayılmıştı ki,
Bazen onu kamera karşısında
Kurtlar Vadisinde Hakim olarak
veya Gülben Ergen gibi
sanat aleminden kişilerle de gördük
kendisine bu yardımları nasıl
karşıladığı, nereden bulduğu soruluyordu,
diyor ki "o kadar çok Allah dostu ve yardımsever var ki,
yeterki onlar size inansın", çoğuda isminin verilmesini
istemeden yardım için Derman Baba'ya ulaştırırlar.
Dün kendisini ulusal kanalların haber bültenleride izledik
20 Kişiyle miting yaptığı haber yapılmıştı.
Gerçi o miting 200 kişiden fazla insanla yapılsa da
haber değeri ya da çarpıcı olsun diye
heralde böyle servis edildi.
Şimdilerde Yenişehir'den Belediye Meclis Üyeliği için
Bağımsız aday olmuş.
Neden siyaset diye sorduğumda aynen şunları söyledi:
"Yıllardır, şehirden, kent içinden kimselerin olmadığı,
sürekli ya aşiret üyesi, ya da zengin tabakada insanların
olduğu o meclise bir gariban tesilcisi olarak gireceğim.
Talanın, vurgunların, yalan dolanın
olduğu siyasette maalesef fakirlerimiz
yardıma muhtaç hastalarımız sürekli
unutuluyor, göz ardı ediliyor.
O garibanların hiç birinin bir yetkiliye ulaşacak
güçleri yok. Yol yordam bilmeden geride
bekleyen 100 binlerce gariplerimiz var
bunlara çok daha fazla yardımcı olmak
seslerini duyurmak için sırf onlar adına
meclis üyeliğine soyundum.
Kazanacağıma yüzde yüz inanmasam
asla bu yola girmezdim. Ama eğer kaybedersem
bunu da ilk kez sizin aracılığınızla duyuruyorum
ben Diyarbakır'ı maalesef terkedeceğim.
Çünkü yaklaşık 20 yıldır insanlara koşuyorum
Derman Baba derneğini ulusal boyuta kurumsal yapıya
kavuşturdum. Buna rağmen kaybedersem demek ki
benim burada işim bitmiş demektir."
Ben seni Allahın insanlara bir yardım elçisi
olarak görüyorum. Bu kent için
çok önemli bir değersin. Umut ederim kazanırsın.
Allah yolunu açık etsin
sevgili Derman Baba Yılmaz Acu..