ALLAH’ın evinin kapısı pantolon gibi çekiyor…

Diyarbakır’da yapımı gerçekleştirilen bakım, onarım restorasyon işleri taktir toplarken dikkatlerden kaçan detaylara takılmak istiyorum biraz. Tavsiyem o ki bu çalışmaları dillendiren tarihçi, köşe yazarı arkadaşların bu detayları gözden kaçırmamaları.
Gelelim ana temaya, işin aslına: Bir müddetten beridir Vakıflar bölge müdürlüğü aracılığı ile Diyarbakır’da yapımı gerçekleştirilen cami onarım, restorasyon işlerine, Diyarbakır’da yapımı tamamlandığı iddia edilen, müteahhit tarafından teslim edilen, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından da teslim alınan camileri (ALLAH’ın evlerini) irdelemek istiyorum. Teslimatı yapılan camilerin projelerine baktığımda, yaptığım incelemelerde çok büyük tezatlar ve olması gerektiği halde göremediğim detaylara takıldı kafam. Örneğin teslimi aylar öncesinden yapılması gereken Anzele mevkiindeki Şeyh Yusuf camiden söz etmek istiyorum.

Şeyh Yusuf hazretleri Şeyh Abdulkadir-i Geylani hazretlerinin hocası olarak bilinir ve ona göre taktir görürdü İslam tarihinde. Türbesi ise yine adını alan Şeyh Yusuf camisinin avlusunda bulunuyor. Bu mübarek zatın mezarında restorasyon kapsamındayken eşi benzeri görülmemiş bir ayretilik, gamsızlık örneği kendini gösteriyor. Caminin hemen girişinde bulunan şadırvar projede üzeri kapalı, muslukları değişmiş, alt yapı giderleri de revize edilmiş görünmesine rağmen bunların hiç birine dokunulmamış. Cami’de abdesthane, cenaze yıkama yeri ve tuvaletlerin kapıları ise ayrı bir aymazlık örneği.

Tabi sizlere anlattığım bu detaylar daha ufak mevzular. Caminin projesinde içeri giriş kapısı ceviz ağacından yazarken, nasıl bir kalitede ceviz olduğunu tartışmak daha doğru olur. Caminin giriş kapısının cevizden olduğu bir çok kişi tarafından teyit edilirken ceviz ağacının özellikleri ise çok fazla usta tarafından bilinmiyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından da iyi bilinmemiş olsa gerek yapılan kapıda işin cambazlığına rastlamak mümkün. İşin ehilleri ceviz ağacının yıllar boyunca dinlendikten sonra kendine geldiğine dikkat çekerken ıslak ceviz ağacına ne kadar zımpara atarsanız atın aylar, yıllar içinde çekilerek kısaldığı ve deforme olduğunun altı çiziliyor. Anlayacağınız Şeyh Yusuf camisi ve daha bir çok camide yapılan ceviz ağacı işleri aslında ıslak cevizden ayreti ve gerçeklikten çok uzak bir yapıda. Aslında Şeyh Yusuf camisinin ana kapısı olan ceviz kapının çevresinde çekilmeler başlamış, boşluklar oluşmuş ve sanırım bir yıl içinde yeni bir kapı ihalesinin yapılmasına zemin hazırlanmıştır. Benim gibi bir gazeteci bu detayları yakalayabiliyor ise nasıl olur da işin ehli olan vakıf yetkilileri veya kontrolörleri bunu görmez.


Bir diğer soru işareti ise yapılan projeye bağlı kalmak yerine üzerinde oynamalar yapılarak ihale bedellerinin bir şekilde katlanarak artırımları. Ben projeyi inceledikten sonra birde camiyi inceledim. Kullanılan malzemelerin tümünün ikinci ve hatta üçüncü sınıfı malzemeler olduğuna bizzati şahit oldum, umarım il valimiz ve vakıflar bölge müdürümüz de malzeme kalitesinin farkına varır.
Caminin aynı zamanda diğer kapılarını da inceledim ve gördüm ki aynı pervasızlık diğer kapılarda da var. Kapılar çekilmeye başlanmış, aralarda gözle görülür ciddi boşlukların varlığı kendini iyiden iyiye hissettiriyor.
Ayrıca caminin giriş kapısının önünde bulunan tavan kirişlerinin etrafının kapatılmamış olması ise şimdiden kuşlara yuva olmasına vesile oldu. Düşünsenize siz namazınızı eda ederken kuşlar üzerinize pisliyor. Bu nasıl bir sorumluluk anlayışıdır algılamakta güçlük çekiyorum.


Öte yandan caminin iç ana duvarlarının aslına uygun dolgu malzemeleri ile doldurularak şeritlerinin yapılması da projede yer alırken maalesef bunların yapılmadığı da görülüyor. Gelelim işin en ilginç yanına: Projenin ilk halinden çıkılarak projenin çok dışına çıkıldığı gözleniyor. Minberi konu etmek isterdim fakat minyatür bir mimberin ne işe yaradığını ne ben ne de cami cemaati anlamış değil.
Konunun detaylarını kısmen Vakıflar Bölge müdürü Metin Evsen beyefendi ile tartıştım ama kabul ettirmem pekte mümkün olmadı. Kontrolör arkadaşlar ise kesinlikle olumsuz hiçbir eleştiriyi kabul etmedi. Müteahitin sırtını sağlam duvara bağladığı belli. Nihayetinde siz ikinci işi alıyorsanız çalışmalarınızdan birileri memnun demektir.
Tabi ALLAH’ın evinin halılarını alan yüklenici firma ile ilgili bilgilerde bende kalsın.
Özellikle ve özellikle şunu vurgulamak ta istiyorum; Bu ihalelerin kontrolünü yapanların kriterlerinin ne olduğunu da kavramış değilim.
Saygılarımla