SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
Baştan Sonakadar YanlışLice olayını nasıl ele alacağımı bilemiyorum. Dilim lal oldu, beynim domura uğradı. Meseleyi tahlil etmekte zorlanıyorum. 7 yıldır barış süreci için çaba sarf ediliyor, taş üstüne taş koymaya çalışıyoruz. Bir derece mesafe de kat edildi. Ama bu tür hadiselerinin oluşması insanın beklentilerini alt üst ediyor. Acaba birileri bu barışın gelmesinden rahatsız mıdır? insan sormadan edemiyor. Kürtlerin bir sözü var “…jé méra ê béke hesabé péş u paş” yani erkek o ki bir hadisenin hem başlangıcını hem neticesini düşünür. Hani Türkçede de buna benzer bir ifade var, askeri anlamda kullanılıyor “bir yere girmeden, oradan nasıl çıkacağınızı hesap etmelisiniz.” İki ifade de birbirini destekliyor gördüğünüz gibi. Peki barış süreci Anadolu insanının gönlüne su serpmiş, belli bir ivme ile yoluna devam ederken, oradan buradan firene basma gibi neden arızalar çıkıyor acaba? Anlamakta zorlanıyorum. Lice’deki bu heykel dikme hadisesi kimin aklına geldi, bu basireti kapalı vatandaşımız acaba bunu fak etmediler mi? Yoksa asıl amacı buydu da birilerini oyuna getirdi şimdi amacına ulaştı diye kıs kıs gülüyorlar mı? Müdahale tarzına gelince daha tedbirli olunamaz mıydı? Bu iki insanımızı feda etmeden bu sorunu çözemez miydik? Behey adam heykeli indirdin, indirdin ne diye kafasına basarak poz veriyorsunuz? Yaptığınız davranışın toplum psikolojisi üzerinde nasıl bir iz bırakacağınızı tahmin edemiyor musunuz? Bir sefer şunu söyleyeyim “heykel” bizim toplumuzun kültürüne ters düşüyor. Heykel, insanımızın tedibi için kullanılan bir zulüm aracıdır.Eski ceberut devletten kalma yanlış uygulamaları canlandırmak Kürtler mi kaldı? Eğer bazı hadiselerin hafızalarımızdan kalması ve bir daha hataların işlenmemesini istiyorsanız belki anıt yapılabilir. Mesela Roboski hadisesinde devletin özür dilemesinin yanı sıra saldırı sonucu öldürülenlerin mezarlıklarında 34 vatandaşlarımızın ismini yazılı olduğu ve saldırının oluş biçimi hakkında bilgi içeren bir ibarenin olmasında fayda var diye bir öneride bulunmuştum hala da o talebimin arkasındayım. Peki bu Lice olayında iki canımız gitti, şimdi ben kimin yakasına yapışayım, bu olayın başlamasına sebep olan kimseleri mi yoksa bu olaya sivil toplumu devre dışı bırakarak askeri bir müdahaleyle isyanı bastırırcasına heykeli ortadan kaldırmaya çalışıp bu arada bu iki gencimizin ölümüne sebep olanları mı? Şaşırdım kaldım. Ama ben hakkımı helal etmem! Kime mi? Bu heykel yapımının kararını verenlere, Heykeli ortadan kaldırırken itinalı davranmayanlara, Her iki taraftan da bu hadiseyi sühuletle atlatabildiği halde sağduyulu davranmayanlara, Hakkımı helal etmem arkadaş. Ben barış için mücadele ederken bunlar çalışmalarımı sabote ediyorlar. Yetmiyormuş gibi bir de insanlarım ölüyor. Ya yaralılar kim bilir kaç yaralı var, Sadece ben mi? milyonların bedduası bu olayın paydaşları üzerindedir, insanlarımızı üzmeye kimin ne hakkı var, 30 yıldır ciğerimiz yanıyor hala yetmedi mi ki devam etmesini istiyorsunuz? Kimse bana “Başınız sağ olsun” demekle beni teselli etmeye kalkışmasın, bunu diyeceğine bu olayın paydaşlarını kınasın belki azıcık teselli olurum. Yazık ki ne yazık! Allah bu memlekete bu millete böyle acılar vermesin. Barış sürecinin tüm paydaşları hayatın lezzetinden payidar olması dileğiyle. Yükleniyor...
|