SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
EVLAT ACISIBir annenin çocuğunun dünyaya geldiği zaman, öncesinde ve sonrasında yaşananları anlatmak mümkün değildir. Onca çekilen acıya, eziyete, sıkıntıya, hastalığa rağmen mutluluk, sevinç, hüzün, telaş, tereddüt ve buna benzer duygular bebeğe dokunmasıyla ve onu hissetmesiyle geride kalır. Çekilen onca sıkıntı unutulmuştur sadece bebeğin sağlıklı olması, rahat uyuması, gelişimi önemsenir. Bir öksürük veya ateş halinde gece boyu başında çare aranır, uykusuz beklenir ama herşeyden önemlisi ona sitem edilmez. Ona gelebilecek her türlü kaza ve belanın önüne atlanır adeta.İşte analık duygusu en basit anlatımla böyledir. Babaların da buna benzer duygular içinde olduğunu söylemek gerek. Onların gözyaşları içe akar, annelere nazaran soğuk duruyor olabilirler ama onlar da sevgi doludur. Bunları yazmamın sebebi şudur: Son zamanlarda hepimizi derinden üzen, yaralayan, kahreden olayları peşpeşe yaşamaktayız. Ortalık gene kan ve gözyaşı gölüne döndüğünden toplumun ruh halini anlatmaya lüzum yok. Ölü bedenleri, tabutların sayısını yarıştıran ve kendine göre sonuç çıkaranlar toplumun gözüne baka baka konuşurken gülenler, kutlama yapanlar vb gibi davranışlar sergilemekten geri kalmayanlar var. Hani bir söz vardır ya “ Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor” veya “Herkes ateşi tutmak istiyor ama kimse maşa olmak istemiyor” gibi. Edebiyat sayfaları buna benzer sözlerle doludur. Kişiler kendilerine yapmadıkları nasihatleri ve tavsiyeleri başkalarına yapmaktan haz duyuyorlar. İnsanın yaşadığı her alanda buna rastlamak mümkündür. Dinde, ticarette, siyasette, ekonomide, çalışma hayatında, memuriyette, komşulukta, arkadaşlıkta, evlilikte aklınıza gelen her yerde rastlarsınız. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur. Bunun tersi de mümkün“ Kendi nefsine ağır ve dayanılmaz gelecek bir şeyi, mümin kardeşi için isterse hakiki mümin sayılamaz.” Yani tehlikede olan bizim imanımızdır. Başkasına sabretmeyi önerecek kişinin önce sabır göstererek örnek olması inandırıcılık açısından zorunlu bir haldir. Aç kalmanın insanı kemale erdirdiğini söyleyip insanlara aç kalmayı öneren kişinin Karun sofralarında karnını doyurmasından daha iğrenç ve itici ne olabilir. Her halukarda şükür etmeyi tavsiye eden beyefendilerin kendi hallerinden şikayetçi olup bu şikayet nedenini ortadan kaldırmak için türlü atraksiyon yollarını kullanmaları ne kadar inandırıcıdır. Bir annenin evladını kaybetmesi sözün ve duygunun bittiği yerdir. O anneyi muhatap alırken kullanılan sözcüklere çok dikkat edilmesi gerektir. Nezahet, nezaket ve letafet açısından önemlidir de. Hani acıyı paylaşmanın binbir türlü yolu vardır ya. O andaki durumun mutlu bir hal gibi nitelendirilmesi, tebrike şayan sayılması en azından orada söylenecek bir cümle değildir. Sayın yetkililerin bu ince ayrıntıları görmesi ve bilmesi gerektir. Siyaset, annelerin gözyaşına engel olmak ve evlatlarına sahip çıkmak sanatıdır. Hiçbir gerekçe hiçbir annenin gözyaşına mazeret olamaz, olmamalıdır.
Yükleniyor...
|