SON DAKİKA
AK Parti Eğil Belediye Başkan…
Siirt Vakfı Diyarbakır Şubesi'nden yüzlerce…
Asena’nın Ramazan’ın bereketiyle birleşen seçim…
Bedirhan Akyol’dan Polis Emeklileri Yardımlaşma…
Küresel insanlık düşmanı: Koronavirüsü
ibrahim GÜÇLÜ ibrahimguclu21@gmail.com
İbrahim GÜÇLÜ
İnsanlık, geçmiş yüzyıllarda, milattan önce ve sonra, 20. Yüzyılda büyük hastalık salgınlarıyla karşı karşıya kaldı. Bu salgınlarda on milyonlarca insan yaşamını kaybetti. Aynı şekilde insanlık yeni bir küresel salgınla, Koronovirüs salgınıyla karşı karşıya.
Koronavirüsü geçen yıl (2019) Aralık ayında Çin’de baş gösterdi. Bütün dünyaya yayıldı.
Şimdilerde bütün devletler ve insanlık bu salgınla mücadele ediyor.
Halen önü alınabilmiş değil. Ne zaman önünün alınacağıyla ilgili de somut öngörüler yok.
Bu salgına karşı ilaç ve aşı çalışmaları olmasına rağmen, bir ilaç ve aşı da bulunmuş değil.
Aşının bulunması halinde de, bir yıl sonra hayata geçirileceği konusunda fikirler var. Bu insanlık için daha ürkütücü bir durum yaratıyor.
Oysa insan, DÜŞÜNEN ÖLÜMLÜ BİR VARLIKTIR.
İnsan, doğar, büyür, gelişir, yapacaklarını yapar ve ölür.
İnsanlık, salgının doğurduğu sonuçları ve doğuracağı sonuçları bu mantık ve felsefe içinde yorumlarsa, bu salgının üstesinden daha rahat gelebilir. Kendisi de paniğe kapılmadan ÖN ALICI TEDBİRLER ALIR.
Açık ki insanlık küresel görünmez bir düşmanla karşı karşıya. Bu düşmanla savaşmak ve yenmek zorundadır.
Bu salgın, küreselleşme son bulmuştur teorisini alt üst etti. Bunu ileri sürenleri utandırdı.
Küresel bir insanlık düşmanı varsa, o zaman küresel ve yerel anlamda bu düşmanla savaşmak lazım.
Ne yazık ki küresel anlamda hazırlıklı olunmadığı, küresel anlamda Dünya Sağlık Örgütü dışında güçlü ve uygulamacı küresel sağlık örgütleri olmadığı için yerel anlamda bu salgınla savaşılıyor.
Açık ki, bütün insanlık, Orta Doğu’da biz Kürtler, Türkler, diğer etnik gruba mensup olanlar, her düşünceden ve sınıftan olanlar da küresel anlamda bir tehlikeyle ve düşmanla karşı karşıyayız.
Koronavirüsü kişi olarak bizleri, devletleri, hükümetleri, devletlerin, bireylerin sağlık sistemlerini sınava tabi tutuyor, sorguluyor.
Devletlerin, hükümetlerin, devletlerin sağlık sistemlerinin, bireylerin sınavdan geçip geçmeyecekleriyle ilgili güne dair veriler olmasına rağmen, asıl sınav sonuçları bir dönem sonra belli olacak.
Ama devletler, hükümetler, sağlık sistemlerinin sınavdan geçip geçmeyeceklerini beklemeden, bu konuda kişisel ve siyasal hesabı gözetmeden, ihtiras taşımadan bireysel olarak yapacaklarımız önem taşıyor.
Sağlık, insan varlığını, yaşam hakkı doğrudan ilgilendiriyor. Koronovirüste insanın hayatını tehdit ediyor.
Bundan dolayı Koronovirüse karşı mücadele siyaset üstü, insan öne alınarak düşünülerek ele alınmalı ve hareket edilmelidir.
Bu konu istismara gelmeyecek kadar hayati bir konudur. İstismar edenleri, siyasi egolarını, ihtiraslarını öner çıkaranları de tarihe gömmeğe muktedirdir.
Bunun yanında bu insanlık düşmanı salgın üzerinde manipülasyon yapanları, yalan yanlış haber yayanları da tarihi ve insani sorumlukla sınava tabi tutacaktır.
Vicdani ve sorumlu davranmak herkesin görevidir.
Neticede biz bireyler olarak kendimize düşenleri ertelemeden, vurdumduymazlığa düşmeden yaparsak; devletlerin, hükümetlerin, devletlerin sağlık sistemlerinin sınav kriterlerini da belirlemiş oluruz.
Bu sorumluk ve tarihi anlayış içinde:
Değerli kardeşlerim, dostlarım, Kürtler, Türkler, diğer etnik gruba mensup olanlar, her düşünceden ve sınıftan olanlar lütfen sağlık ve toplumsal otoritelerin söylediklerine uyalım.
Bu küresel ve insanlığın başına bela olan salgının gelecekte toplumsal ve kişisel sağlık devrimine, yapılanmasına yol açacağını öngörüyorum.
Şimdiden alışılmış sağlık düşünce ve davranış kalıplarımızız değiştirmeliyiz. Toplumsal sağlığı ancak böylece koruyabiliriz. Toplumsal sağlığı korumak hepimizin görevidir.
Toplumsal sağlığın korunması aynı zamanda kişisel sağlıkların da korunması anlamındadır.
O zaman sağlık otoriteleri tarafından önerilen tedbirlere yüzde yüz uyalım ve tatbik edelim.
Diyarbekîr, 25. 03. 2020
Yükleniyor...
|