SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
MİRAÇ KANDİLİMİZ KUTLU OLSUNBirçoğumuz MİRAÇ’IN ne anlama geldiğini bilmeyiz Küçük bir araştırma ile bakın aşağıda sıralamış olduğum bilgilerle ‘Miraç’ nedir ve ne anlama geliyor. Arapçada merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam’da Hz. Peygamber(s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. Miraç olayı hicretten bir yıl ya da on yedi ay önce Recep ayinin yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'in andığı bu asama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz.Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Miraç olarak anılan bu yükselme olayı Kuran’da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.
Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühan binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adli bineğe bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. Isa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı. Hz. Peygamber (s.a.s),Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Miraç’la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Âdem, ikinci katında Hz. Isa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, besinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü.
Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail,"Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adli baksa bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah’ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a sirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farz kılındı.
Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü. Hz. Peygamber (s.a.s)ertesi günü Miraç olayını anlattı. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı Müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber(s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu Müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Miraç olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu.
Bu olay karsısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s) tarafından "Sıddık" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisineanlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "Osöylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabini vermişti. Ahad hadislere dayansada Miraç olayının gerçekliğinde tüm Müslümanlar birleşmişlerdir. Ancak olayın gerçekleşme biçimi İslam bilginleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Buna göre Ibn Abbas’ın da içinde bulunduğu bazı bilginlere göre Miraç olayı uykuda gerçekleşmiştir. Bilginlerin büyük çoğunluğuna göre ise uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir. Fakat bu görüsü savunanlar da Miraç’ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır. Sonraki Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre miraç olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir. İçlerinde Hz.Aise'nin de bulunduğu bazı bilginlerle mutasavvıfların büyük çoğunluğuna göre ise uyanık durumda iken ama yalnız ruhla gerçekleşmiştir.
Miraç olayının gerçekleştiği gece Müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Miraç kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Miraç olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.
MİRAÇ GECESİNDEPEYGAMBERİMİZE VERİLEN HEDİYELER Miraç günü peygamber efendimiz (S.A.V) hediye olarak üç şey verilmişti: Bunlar; Beş Vakit Namaz, Bakara Suresinin Son Ayetleri Ve Sirk Koşmamak şartı ile ''LA İLAHE İLLALLAH ''diyen her Müslümanın cennete girebileceği müjdesi. Bu vesile ile Biz insanların miracının da namaz olduğunu bir kez daha belirterek tüm İslam aleminin Miracını tebrik eder hayırlara vesile olmasını Cenab-i ALLAH (cc) tan niyaz ederim.
Selam ve Sevgilerimle Hamit CANSEVEN
Yükleniyor...
|