SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
Özgürlüğün karşılığı yakılan okullar mı?
Başkalarının özgürlüğünü kısıtlayanlar kendi özgürlüklerinin önünü açabilir mi?
Açamaz. Özgürlük, özgür olmak, özgür yaşamak, biat etmemek, biat ettirmemek insana insanca yaşamasının bahşedilmiş ödüllü cümleleridir. Teorik olarak kullanım alanında olan insana ait bu değerli kavramlar pratikle buluştuğunda anlam kazanır. Bireyin/bireylerin hak ve özgürlükleri, kendini, kendi dili, dini, etnik kimliği, ait olduğu toplumu ile ifade edebilmesinden daha doğal ne olabilir ki? Toplumların, ülkelerin, halkların, devletlerin tarihinde bu özgürlüklerin sınırsız kullanılmadığını biliyoruz. Hala dünyanın yarısından fazlasında özgürlükleri, dili, dini, kimliği baskı altında olanlar var. Ancak, gelişen dünya bunları çok süratli olmasa da törpülüyor. İnsan hakları, birey haklarının karşılıklı saygınlığı, giderek demokrasi ile taçlanıyor. Özgürlük, birey hakları karşılıklı saygı temeline oturtuluyor ve pratikte uygulanıyorsa anlam ve önem kazanıyor. Demokrasiyi, demokrasi anlayışını, özgürlüğü, hiç kimse kendisine yararlı gördüğü süreyle kısıtlamamalı. Bu kavramların süresi, sınırı, kişilerin, toplumların kendinden menkul durumlarına endeksli değil, aksine evrenseldir, herkes içindir. Savaşın ve çatışmaların en şiddetli zamanlarında bile evrensel değerlerin varlığı, o savaşın, çatışmanın sonuçlarının doğru yerlerde buluşmasına zemin hazırlar, bir tarafın hak talebinin doğruluğuna, hak ihlalinde bulunanın yanlışına ve mağlubiyetine işaret eder. Kendimize batırıyoruz çuvaldızı! Makasın açılması kimsenin yararına değil. Yükleniyor...
|