SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
Sayın Başbakan!Bazı insanlar vardır, onlar doğarken lider doğarlar.Yönetmek için yaratıldıklarını düşünmek için onlarca, yüzlerce sebep-sonuç ilişkisi sunarlar size. Onları gözlerinden ve bakışkarından tanırsınız, doğuştan sezgileri ve algıları gelişmiştir.Onlar durdukları yerden güneş gibi ışırlar ve geceleri bir mah olup aydınlatırlar. Başnakan Recep Tayyip Erdoğan’da böyle bir lider işte…Türkiye için büyük bir şans, dünya için önemli bir lider.Onu takdir etmeyen dünya ülkesi yok gibi, hele de Ortadoğu ve Balkanlarda gece Çobanyıldızı, gündüz Seher yıldızı. Erdoğan bölgesinde haklı olarak parıldamaya devam ediyor. Türkiye’de vicdan sahibi her er kişi der ki, ‘’Bu adam ülkesinde çok önemli işler yaptı ve bu ülkeyi demokratikleştirmek, çağdaş muasır seviyeye çıkarmak için var gücüyle çalıştı.’’ Bu ülkede sağlık sektöründe, Eğitimde, sanayileşmede, demokratik özgürlüklerde gelinen noktaya bakılsın yeter. Yaptıkları, yapacaklarının teminatı bir lider, eğer Başkanlık sistemine geçilse Türkiye 2023'lerde dünyanın parıldayan yıldızı olacak. Bütün faklara ve pusulara karşın Erdoğan yorulmadan, bıkmadan bu ülke uğruna mücadelesini verdi-veriyor. Bu ülkede değişim yapmak kolay değildi, değiştirmeye çalışmak, dönüştürmek göğsünde bir yaftayla, yağlı bir ilmikle Yassı ada'da onurlu ve gururluca katillerine dönüp, "pişman değilim" demekti. Kaç tane suikast atlattı, yansıyanların yanında yansımayan suikast tertipleri ve siyasi linçlerle karşı karşıya kalmak. Bu ülkede lider olmak zordur, iktidar olmak çok zordur ama muktedir olmak çok daha zordur. Her liderin en önemli dezavantajı kendisini sarmalayan sahte dostlardır ve asıl pusular ve faklar onlardır. Bazen muktedir hissederken kendini, aslında Brütüs'ün hançeri inmek üzeredir. İktidar olmak, bazen körlük, sağırlıktır ve dilsizleştirmektir. Gerçekleri haykırmak isteyen gerçek dostların son yemekte buluşan havarilerin suskunluğu ve dilsizliğidir. Erdoğan, bugün işte o yalnızlığı yaşıyor belkide. Beraber yola koyulduğu dostlarından uzakta ,sahte dostlarıyla geleceği dizayn etmeye çalışıyor. Dostu-düşmandan ayırmanın zor olduğu an, kendin, en güçlü hissettiğin andır ve işte o an, o kadar net görünüyor ki... AK Partilikler ve AKPlileri ayırmanın tam zamanı yoksa yol ayırımının yaklaştığı bir fetret devri yaşanıyor. Menfaat ve çıkar sahipleri, rantları için bugün AKP'li yarın CHP'li veya bilmem hangi suretli ve partilidir bilinmez. ANAP'lı ve DYP'li AKP'de buluşup bu davanın gerçek sahibi AK Partilileri uzaklaştırıp, küstürdüler. Bir bakın teşkilatlara, dün kurucu olanlar, şimdi neredeler ve şimdi kimler var o listelerde. Kapalı kapılar arkasında AK Partiyi yeniden dizayn edenler ve siyasi vesayeti güçlendirenler, ihale paylaşanlar bu partinin sahibi oldular, İşte tam da burada, yerel seçimler öncesi Başbakan Erdoğan'a diyorum ki, "etrafına bak ve seni bugünlere getirenleri gör, etrafını saran habis urlardan kurtul, yoksa bir Alzheimer hastalığına duçar olur, bir MS hastası misali bu parti ve bu dava erimek durumunda kalacak. "Sayın Başbakan vicdanı olan sizi yanıltmaz ve partiye ihanet edemez. Lütfen gerçek tabanınıza bakınız ve teşkilatlarınızı inceleyiniz, sizi yalnızlaştırma politikasını sahneye koydular. Yanlış söyledikleriniz size yanlış aktarılanlardır, önce kulağınıza fısıldayan sözde danışman, sözde sahte dostlarınızdan kurtlun ve gerçek dostlarınızın gönlünü alın. Yoksa dedikleri gibi, devrimler önce çocuklarını mı yer. Eğer öyleyse, sonun başlangıcı ve yıldız kaymaya başlamıştır." Ömer Serdar Çimen Bir gerçek dost... Yükleniyor...
|