SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
SEÇİMİN KATİLİ BANA GÖRE SKM…Öncelikle şunu en baştan söyleyeyim: Diyarbakır’dan Ak Partinin aldığı oyları kimse sahiplenmesin. Bu oylar tamamen Başbakana ait oylar. Kimsenin bir milimetre oyların artmasına katkısı olmadığına inanıyorum. 30 Mart yerel seçimleri ardında büyük beklentileri de bırakarak geçmişin karanlık sularına gömüldü. Tarihin KİRLİ olarak nitelendirdiği sayfalardaki yerini koruyacak olan Yerel Seçimin Diyarbakır ayağı özellikle Ak Parti’nin bazı kesimlerince resmen sabote edilerek göz göre göre kaybetmesi için mücadele verildi. İddiamın ağır olduğunu biliyorum, zira gerçek bilgiler ile donanmamış olsam, şüpheye zere misal yer kalsa bu cümleyi sarf etmezdim ki bunu bilenler biliyor. İşinin ehli, ciddi çalışma yapmak isteyen insanlar, cansiperane bir şekilde çalıştı, mücadelelerini ettiler Ak Parti çatısı altında, en azından Ak Parti Milletvekili Cuma İçten’in, Ak Parti İl Başkanı Aydın Altaç’ın ve yardımcısı Bedirhan Akyol’un malıyla, canıyla bu yola baş koyduğunu gördüm. Bu insanların sayısı çok cüzi olmakla birlikte sadece öğlen yemeği, cep harçlığı almak, Seçim Koordinasyon Merkezinden iş koparmak için ve daha birçok şey için Ak Partiye gidenlerin, kapısını aşındıranların haddi hesabı yoktu. SKM’den iş almak isteyenlerin arasında bakan referansları, milletvekilli adamları, aynı aileden birden çok gereksiz insanın işe alınması gibi önemli detaylar vardı. Bir düşünsenize SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) kuracaksınız, bu oluşumun birde Basın, tanıtım ayağı olacak ve siz bir tane dahi gazeteci almadan bu işi götüreceksiniz. Gazeteci diye işe alınanların arasında Bir Büyükşehir’in Ak Parti İl Başkan Yardımcısının yeğeni, selam ile işe alınıyor ve buna da MEDYA maaşı ödeniyor gibi örnekler. Var mı böyle bir şey? Duyanınız, göreniniz var mı? Siz MEDYA gurubuna aldığınız adama becerileri için mi ödeme yapıyorsunuz, yoksa adamcılık mı yapıyorsunuz? Öte yandan neye hizmet bilinmez, bir reklam firması ile anlaşılıyor ve 800 Bin lira ödeme yapılıyor. ALLAH aşkına 800 Bin lira değerinde reklam yapıldığını gören var mı? Öte yandan bayrak ve flamaları asmak için 30 - 40 - 50 Bin liralar firmalara ödeniyor ama bayrakları gençlik kollarına astırıyorlar. Üstelik vinç kiralarını SKM ödüyor. Bu paralar nerelere ve neye karşılık verildi? Geçtiğimiz günlerde SKM de çok basit bir şeye şahit oldum ve “Siz bu kafa ile yüzde 35 alın, öpün başınıza koyun” dedim kendi kendime. Hakikatten de öyle oldu. Vatandaş SKM’de görevli, yürümeye mecali yok, zaten biçime baksan 40 model chevrolet. Birde ‘Ben midemden rahatsızım. Doktor ızgara ye dedi. Izgara olmaz ise yiyemem, çalışamam, size yararım dokunmaz. Bana ve çocuklarıma ızgara söyleyin’ diye emirler veriyor. Şimdi kim bilir bu yemek dalgası gideri araştırılsa ne çıkacak altında. İl genel meclis üyelerinin seçilmesi sırasında ortaya çıkan tablo ve yapılan adamcılık ile birlikte satışa sunulduğu denilen sıralamaların kurbanlığı da sandığa yansıdı. Seçim nedeni ile parti yıpranmasın diye bunları görmezden geldik, daha anlatmadığım birçok belgeli hileyi muhataplarına aktardık. Galip Ensarioğlu, beni dinlerken çaresizliğini yüzünden okuyabiliyordum, öte yandan İl Başkanı Aydın Altaç’ı ise zaten yaprak gibi bir tarafa savurmuştu SKM’nin çokbilmişleri. Aslında seçilen siyasiler in büyük bölümü atanan bürokratların yarısı kadar açılmış olsaydı bu iş biterdi. Ak partinin ilde 6 vekili var hatta biri bakan olmak üzere ama sanki birkaç kimlikten başka görünen yoktu. Sadece ortada görünen 2 tane adam gibi adam vekil vardı gerisi hikaye. Daha önceki seçimde olduğu gibi bu seçimde de Ak Parti ile yola çıktığını savunan bazı vampirler, palazlanıp, nemalandı. Hem de Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a sahip çıkılması gereken bu önemli kavşakta, dönemde. Gelin görün ki başbakan Erdoğan’a nispet, Diyarbakır SKM adeta seçimi sabote etmiş, kazanmamak için çok özel gayretler sarf etmiştir bana göre. Seçime 14 gün kala gazeteler ile anlaşma yoluna giden ve reklam veren SKM, adeta sadaka kutusuna bozuk para atar gibi pazarlık etmiş, reklam çalışmalarını da bu şekilde sabote etmiştir. Aslında iyi bir çalışma, dürüst bir kadro Diyarbakır’ı kesinlikle ve kesinlikle alırdı. Bu benim düşüncem olmakla birlikte bunun böyle olacağına kalıbımı basarım. Gelin görün ki Diyarbakır’da görev yapan Seçim Koordinasyon Merkezinin basiretsizliği, beceriksizliği ve özellikle de Diyarbakır’da başarısız olmak için sarf ettiği yoğun gayretin tablosu dün karşılarına çıktı. Onu bunu bilmem ama bu işten nemalanan bir kesimin olduğu aşikar, alenen ortada. Kazananın Diyarbakır veya Başbakan Erdoğan’ın olmadığını biliyorum. Sanırım kazanan Ak Parti içinde yine kirli zihniyet, Kötü niyet ve bed düşünceler oldu. Şimdi dilerseniz derine dalmadan birkaç madde ile küçük bir kıyas yapalım, Ak Parti ve BDP’nin çalışmaları arasında. - BDP çözüm sürecini muhteşem değerlendirdi Ak Parti hiçbir suretle bu önemli olayı değerlendiremedi. - BDP kapı kapı dolaşarak vatandaşlarla içten muhabbetler yaparak gönüllerini kazandı, Ak Parti yanlarında birçok TIRŞIKÇI ile birlikte takım elbiselerinin ütüsünü bozmadı. - BDP, gövde gösterileri ile hep meydandaydı, Ak Partililerden 10 kişi yan yana gelemedi. Gelenler ise midelerine dokunmayan yemekler için bir aradaydı. - BDP STK ları çok iyi değerlendirdi, Ak Parti resmen STK’lardan kaçtı. - BDP gün boyu propagandalarını yapmak için mücadele ederken Ak Parti 2 aracın üzerine koyduğu megafonla aylak aylak dolaştı. - BDP daha önce halk ile iç içe olan Belediye Başkan adaylarını tercih etti, Ak Parti ise hiç bilinmeyen, tanınmayan, geçmişi kirli bazı kimlikleri ön plana çıkarttı. - BDP ilçe teşkilatları arı gibi çalışırken, Ak Parti ilçe teşkilatları resmen kış uykusuna yatmıştı. - BDP il teşkilatı il başkanına sahip çıkarken, Ak Parti İl teşkilatını tamamen yalnız bırakarak tam aksine aleyhte çalıştı. - BDP temayül yoklamasında halkın iradesini kısmen göz ardı ederken, Ak Parti temayül yoklamasında isimleri ön palana çıkartmak için listeler dağıttı. Asıl ilk soru şu: Bunlar görülürken, bilinirken, SKM’nin bu açıkları kapatmak için gayret sarf etmesi gerekirken görmezden gelmesi, çalışmalarını ketum bir şekilde yapması, kafalarda soru işaretleri bırakmaz mıydı? Bu sırlı girişim, seçime bu şekilde girilmesinin sandığa yansımasını hiç mi hesaba katmadı. Bir diğer soru işe bana göre şu olmalı: Birileri Bismil ilçesine yatırımlar akıtılacak, ziyaretlerin başkenti haline getirecek, dünya kaynak akıtacak ama ne hikmet ise yüzde 25 oy alarak yerel yönetimi kaybedecek. Bu nasıl olabilir? Anlayan beri gelsin. Bunları Başbakan nasıl sorgulayacak doğrusu merak ediyorum. Birilerinin banko diye baktıkları ilçelerinde hezimete uğramalarının bir açıklaması olmalı bence. Kendi ilçelerinde dahi başarıya ulaşmamış olanların halkın gerçekten iradesi olup olmadıkları da artık sorgulanmalı bence. Yani mantık bunun neresinde; Ergani’nin 200 haneli bir köyüne 3 defa ziyaret ediliyor fakat Diyarbakır’ın Diclekent semtinde 450 haneli yani 900 oy sahibi olan bir sitesine el broşürü bile dağıtılmıyor. Bu sizce neyi gösteriyor? Halk bir ders vermiştir, listelere adı girenlerin, TBMM gönderdiklerinin aslında kendi inisiyatifleri olmadığının da mesajı bana göre bu yerel seçimde verilmiştir. Resmi ben böyle okuyorum. Diyarbakır gibi önemli bir şehirde, seçim nasıl bile bile kaybedilir, Bir başbakan nasıl sabote ediliri, nasıl yalnızlaştırılırı bir gazeteci olarak resmen gözlemledim. Sanırım böylesi kadrolar ile Başbakan Diyarbakır’ı daha uzun yıllar alamayacak gibi. Bana göre bundan sonra adam gibi adamlarla yola dürüstlük ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir ekip ile girilmesi ve öncesinde de ciddi çalışmalar yapılması gerekmekte. Aslında tarif basit ama Arif’lere değer verilmeli.
Saygılarımla besenk@hotmail.com
Yükleniyor...
|