Değerli Hemşehrilerim, Değerli okurlarım
Bugünkü köşe yazımı Diyarbakırın yetiştirdiği ve her zaman rahmetle andığımız gazeteci,yazar ve siyaset adamı Sn.Yaşar EVİRGEN’e ayırdım.
Yaşar EVİRGEN 4 Ağustos 1950 tarihinde “HALKIN DİLİ GAZETESİ”ni çıkarır.
Düşününki bir gazete ve haftada sadece 2 sayfa olmasına rağmen Mardin’de basılır.
Bu gazete, birkaç sayıdan sonra kapanır.
Yerine 11 Kasım 1953 tarihinde “YENİ YURT GAZETESİ” olarak yayın hayatına devam eder.
Bir müddet sonra gazetenin adını “DEMOKRAT YENİ YURT GAZETESİ”olarak değiştirir.
Ancak ilerleyen zaman içinde isim yine değişir ve sadece “YENİ YURT GAZETESİ”olarak kalır.
Böylece günümüze kadar yayım hayatını sürdürür.
İşte Yaşar EVİRGEN’in gazetecilik ve demokrasi sevdası ile “YENİ YURT GAZETESİ”nin 60 yıllk serüvenini Diyarbakır adına şükran borcu olarak “YAŞAR BEG” adlı bir şiir ile ölümsüzleştirmek istedim.
Bu şiirimi Yaşar BEG şahsında demokrasiyi özümsemiş bütün gazetecilere ithaf ediyorum.
Kendisine Allah’tan rahmet dilerim.
En kalbi duygularımla saygılarımı sunuyorum.
YAŞAR BEG
Bir efsane vardı
Diyarbekir’de
Bir asilzade
Adı Yaşar
Adı gibi yaşadı yaşattı
Hala yaşatır
Ama o şimdi yaşamaz
Ta o günlerde kurmuştu
Gazetesini
Yani
Halkın Dilini
Yıl 1952
Adı gibi
Halkın sesi
Halkın Dili olacaktı
Bu gazete
Buna yürek isterdi,
Birikim isterdi
Güç isterdi
Cesaret isterdi
O günün Diyarbekiri’nde
Zaten de öyleydi
Çünkü
Evirgendi
Yani iş bilendi
İşini sevendi
Kendinden almıştı soyadını
Tesadüf mü desem
O soyadı gibi
Soyadı da onun gibi
Yaşar beg
Bir sevdaydı onun için
Gazetecilik
Akarı da yok gibiydi
Bu sevdanın
Hani muhtaç olmadan
Namerde
Hizmetti
Dil olmaktı
Sevdası onun
Bu yeterdi
Çünkü
Arkasından bıraktığı
Bir gazetedir
Baktığımızda
Yaşar begin
Tek serveti
Çabuk geçiyordu
Günler aylar
Diyarbekir’in
Mezopotamya’nın
Tarihine
Kültürüne
Dicle nehrine
Peygamberler
Ve sahabeler şehrine
Dili sesi olmuştu
Gazete Halkın Dili
Derken
Bir yıl kadar geçmişti
Sıkıntılara maruz kalmıştı
Belli ki
Malum Halkın Dili
Burası da
Öğle böyle bir yer değildi
Belki Kerbela da değil ama
Diyarbekir’in de tam merkezi idi
Kapısı çalınmıştı gazetenin
Bir sabah vakti
Suçlu bulunmuştu
Sakıncalıydı
Halkın Dili
Cezası da oracıkta kesildi
Gazetenin yüzüne okundu
Tebliğ tebellüğ
Emir kesindi
Noktayı koyacaktı
Çok üzülmüştü
Yaşar beg
Düşündü sabahlara kadar
Pes etmedi
Çünkü dedik ya
Evirgendi
İş bilendi
İşini sevendi
Halkını da çok sevendi
Bir asilzade
Yaşar beg
Yıl 1953’tü
Kararlıydı
Halkın Dilini kim alabilirdi
Kim susturabilirdi
Hangi akılsız
Hangi sevdasız
Ama biliyordu
Sevda bilmeyen
Sevdalıyı da bilmezdi
Bir sevdaydı
Onunki
Diyarbekir’in
Amed’in
Kara hubür’ün
Kara Amid’in sevdası
Kararını vermişti
Biraz ortadan gitti
Yaşar beg
Koca altmış yıl
Sürecek serüvene
Uykusuz gecelerin
Bir tan vaktinde
Demokrattı
Demokrasiyi istiyordu
Demokrasi için
Elçi olmalıydı
Köprü olmalıydı
Kadim memleketine
Dilsiz bırakılmış
En zengin dilin insanlarına
Bulmuştu
Gazetenin yeni adını
Demokrat Yeni Yurt
Evet
Demokrat Yeni Yurt
Koymuştu gazetenin yeni adını
Ancak çok sürmedi
Yeni ismin de ömrü
Dedim ya
Sevda bilmeyen
Sevdalıyı da bilmezdi
Fazla gelmişti
Sevda bilmezlere
Fazla olmuş uzun olmuş
Zor okunuyor dediler
Demokrat adı
Yumruklanırken
Yine gazete kapısı
Yine yüzüne okundu
Gazetenin cezası
Yine tebliğ tebellüğ
Yine emir kesindi
Ne yapsın ki Yaşar beg
Yine başladı
Uykusuz geceler.
Pes eder mi?
Önemli olan o baştı
Yani YENİ YURT’tu
Çok iyi saklamıştı
Sevdasını
İçine bu ismin
Yaşar beg
Ancak anlayana
Kırmadı sevdasızları
Aldı demokratı
Koydu Yeni Yurt’u
Sevdalıda
Sevdasız da
Memnundu
Çünkü
Herkes kendine yordu
60 yıl sürecek
Bu tarihi kodu
Ama bu adın içindeki geçek ruhu
Bir tek YAŞAR begin
Sevdası biliyordu.