SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
Zengin peşmerge savaşır mı?NAMIK DURUKAN
Suriye’deki iç savaşın etkisi orta vadede Irak’a da yansıdı. Irak’ın orta yerinde Sünnilerin Şii Maliki yönetimine karşı ayaklanması Ortadoğu’da dengeleri etkileyecek sonuca yol açtı. Ortaya çıkan IŞİD denen ve etrafa korku salan örgüt belirlenen amacı doğrultusunda ilerliyor.
Sünni Anbar bölgesinden çıkıp Kerkük üzerinden Musul’u buradan Talefer ve Ezidi ilçesi Şengal’i işgal eden IŞİD’in bölgedeki varlığı Suriye sınır hattına kadar genişledi. Daha düne kadar IŞİD’in Kürt bölgelerine saldırmaya cesaret edemeyeceğini düşünüyordum.
IŞİD’in Kürdistan’a saldırısı beraberinde Kürt silahlı kuvvetleri Peşmergenin sorgulanmasına yol açtı. Saldırıya yanıt veren peşmerge kısa sürede etkisiz kaldı. Devreye Rojava’dan PYD, ardından PKK girdi. Aralarında Mahmur’un da bulunduğu bir çok çatışma bölgesine Kandil’den kuvvet gönderdi. Bu durum kendi aralarında büyük sorun yaşayan Kürt örgüt, parti ve yapılanmalarını bir araya getirdi. Kürtlerin bu tür durumlarda bir araya gelebilmesi şüphesiz önemli bir olaydır. Diğer yandan “ben”lik tartışması hastalığının burada yine karşımıza çıkmasına da şaşırmadım.
Genel duruma baktığımızda IŞİD’e karşı bir çok cephede “Kürdistan Ortak Savunma Kuvvetleri”nin ilerleme kaydettiğini görebiliyoruz. Bu kuvvetlerin özellikle Mahmur’da gözle görülür bir başarıya imza atması pratik olarak kanıtlandı. Özellikle PKK’nın Mahmur’daki savaş pratiği medyada yeterince yer almasa da bölgede dilden dile dolaşıyor. Bölge halkı örgütü “Kurtarıcı güç” görmeye başladı. Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin Mahmur ziyaretinde Türkiye’den göç edenlerin yaşadığı Mahmur kampını ziyaret edip örgüt yöneticileri ile ilk kez görüntü vermesi bu düşünceyi güçlendiriyor.
IŞİD’e karşı üç cephede savaş
IŞİD’in Sincer, Zummar ve Mahmur’u alıp Dohuk ve Erbil’e ilerlemesi Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürt örgüt ve silahlı grupları tarafından oluşturulan “Kürdistan Savunma Kuvvetleri” tarafından durduruldu. Genel anlamda bölgedeki savaş durumuna baktığımızda Kürt grupları IŞİD’e karşı üç cephede çatışıyor. Çatışma bölgelerindeki durumu ise şöyle aktarmak mümkün:
-Sincar ve Zummar kasabalarını alarak Suriye sınırına ilerleyen IŞİD’i Rojava’dan bölgeye gelen PKK’nın Suriye kolu YPG durdurdu. Sincar ve Rabia bölgesinde karşı saldırı başlatan YPG, KYB ve KDP peşmergeleri ile ortak savunma hattı oluşturdu. IŞİD’in Suriye’ye koridor açma planı Kürt silahlı gruplarının direnişi karşısında bozuldu. Direniş karşısında IŞİD’in geri çekilmesi üzerine Sincar dağında mahsur kalan sivillerin tahliyesine devam edildi. Dağlık bölgede aç ve susuz kalan ailelerin büyük bölümü tahliye edilerek Suriye’nin Rojava bölgesi üzerinden Zaho’ya getirildi.
-Mahmur kasabası ile Türkiye’den göç eden ailelerin yaşadığı kampı almak amacıyla Kandil’den bölgeye gelen ve sayıları 500 civarında olan PKK’lılar, KYB ve KDP peşmergeleri ile aynı cephede yan yana savaştı ve kısa sürede sonuca gidildi. IŞİD’in mahmur kasabasından çıkarılması büyük tedirginlik yaşayan bölge halkına ise büyük moral verdi.
-Erbil bölgesinden Musul’a doğru ilerlemeye çalışan KDP peşmergelerine ise İran’dan gelen İran Kürdistan Demokrat Partisi ve Kürdistan Özgürlük partisi’ne bağlı silahlı gruplar destek verdi. Üç bölgede IŞİD güçleri ile savaşan Kürt grupları Musul’a kapsamlı saldırı için hazırlık yapıyor.
Hayalet kasaba Mahmur
-Sanırım Mahmur’daki direniş Kürt tarihinde yeni bir sayfanın açılması anlamına geliyor. Kasabanın ele geçirilmesi sonrasında peşmerge-gerilla birlikteliğine şahit olan sınırlı gazeteciler arasında yer aldım. İki gün IŞİD’in işgali altında kalan Mahmur hala hayalet kasaba görüntüsü sergiliyor. Kasabanın giriş ve çıkış noktaları peşmerge-gerilla tarafından kontrol ediliyor. İki güç yan yana, birlikte, kasabaya girip çıkan araçlarda birlikte uygulama yapıyor!
-Erbil’den Mahmur’a ulaşan bütün yollar KDP peşmergeleri ile PKK’lılar tarafından denetim altına alınmış. Füze, katyuşa roketleri ve uçaksavar dahil peşmergenin elindeki bütün ağır silahlar Mahmur çevresine konuşlandırılmış durumda. Kasabanın merkezi peşmerge kamp ise PKK’lıların denetiminde. Mahmur’da çatışmalar nedeniyle bir çok ev ve işyeri zarar görmüş. Havan ve füzelerle vurulan bir çok ev işyeri ise yanmış.
-Kampı kontrol eden PKK’lılar, IŞİD’le çatışmalarını anlatırken, “Musul’dan Mahmur’a doğru IŞİD önce öncü güçlerini gönderdi. Sayıları 100’ü aşkın IŞİD grubu, Mahmur ve kampı ele geçirdi. Biz kasabaya ulaştıktan sonra güçlü bir saldırı başlattık ve iki gün içinde IŞİD’i püskürttük” dedi.
-Adını açıklamak istemeyen bir PKK yetkilisi, “Bölgeye ulaşınca kasabadan Erbil’e açılan Bezargah boğazını tuttuk. Etkili vuruş ile onları geriletmeye çalıştık. Peşmerge savaştığımızı görünce ateş gücü ile destek verdi. Kısa sürede kasabaya ve kampa girdik” diye konuştu.
-Kampta bulunan bir kadın PKK’lı ise, IŞİD’in bölgeye korku salması nedeniyle peşmergenin savaşmada tereddüt yaşadığını, “Peşmergeye biz önden gideceğiz sizler bizi savunun. Bakın ben bir kadın olarak savaşıyorum, IŞİD güçleri abartılıyor, destek verirseniz kasabayı kurtarırız dedik. Etkili vuruşlardan sonra peşmergeden beklediğimiz destek geldi. Bölgeye ulaştırılan ağır silahlarla IŞİD geriletildi” sözleri ile aktardı.
“Hedefimiz Musul”
-20 yılı aşkın süredir PKK’da faaliyet gösterdiğini belirten ve adının Seyda olduğunu ifade eden yaşlı bir PKK’lı ise, Kürt gruplarının gücünü birleştirdiğini ve hedeflerinin Musul olduğunu söyledi. Seyda, önümüzdeki döneme ilişkin ise şöyle konuştu: “Bundan sonra birliğimiz, beraberliğimiz, gücümüz aynıdır. Burda Kürt halkı yaşıyor, Kürt toprağıdır. Beraber savaşacağız, beraber temizleyeceğiz. Artık tek güç olacağız, güç ayrılığı yoktur artık. Hedefimiz Musul’dur. Musul’u temizlemedin durmayacağız. Bu kesindir.”
Barzani’den duygusal konuşma
IŞİD’le savaşta peşmergenin savaşmadığı, cepheden kaçtığı ve Ezidilerin yalnız bırakıldığı iddiaları bölgede rahatsızlık konusu olunca Barzani harekete geçti. Barzani, savaşı yöneten bazı generalleri ve ordu komutanları hakkında soruşturma açarken bazılarını görevden aldı. Barzani bununla da kalmayarak aşireti ve ailesini biraraya toplayarak duygusal bir konuşma yapması Kürt haber sitelerine de yansıdı. Aşiretinden savaşta ön safta yer almasını isteyen Barzani, oğullarının da içinde yer aldığı gruba “sizi ölmeye gönderiyorum” dedi. Barzani’nin etkili bir o kadar da dikkat çekici konuşmasını olduğu gibi aktarmak geleceğe ışık tutması açısından önemli buluyorum: “Kürdistan sizin ananız, namusunuzdur. Her ne olursa olsun bir mevziyi stratejik çekilme dışında bırakırsanız namusunuzu düşmana verdiniz demektir. Arkanızda tek bir asker kalmasa bile geri çekilmeyin. Ben sizi savaşmaya değil, ölüme yolluyorum! Eski Pêşmergeler ne yapardı biliyormusunuz? Düşman üzerimize geldiği zaman Pêşmerge ayaklarını sıkıca bağlar o şekil mevzide kendini sabitlerdi. O şekilde şahadete giden yüzlerce Peşmergemiz var. Zor duruma düşerseniz ayaklarınızı bağlayın; bu hem düşmana korku hem de Kürt halkına öz güven verir. Dedeniz Şeyh Abdulselam, babanız Mustafa Barzani ve Binlerce şehidimizin şanına yakışır bir şekilde savaşın. Öyle bir savaşın ki Dünya Kürdün Kürdistan’ın geçilmez olduğunu bir daha bilsin...”
“İlk kurşunu siz sıkın”
Barzani, konuşmasında oğullarına ise, “Oğlum Mansur Barzani, her biriniz bir mevziye girin, İlk safta siz ölün, ilk kurşunu siz sıkın ve ilk şehit siz olun, siz şehit olunki Pêşmerge sizi takip etsin” diye seslendi.
Ezidiler yaşamak için direniyor
Irak topraklarında başlayıp, Suriye'de devam eden ölüm yürüyüşünden başarılı çıkan Ezidiler, araçlarla Suriye üzeri Zaho’ya taşınıyor. Uzun ve yorucu yolculuğa dayanamayıp yaşamını yitirenler orada gömülüyor. İki çocuğu ile Derik ilçesine ulaşan ancak açlık ve susuzluğa dayanamayarak burada yaşamını yitiren bir Ezidi kadının iki çocuğu ile aynı mezarda yan yana gömülmesi bölgede dilden dile dolaşıyor ve anlatılıyor. Karşılama noktasına ulaşan Ezidiler ise "Havar, havar!.”(İmdat, imdat) feryatları ile geride kalanların kurtarılması için harekete geçilmesi mesajı veriyor. Ezidilerin feryatları yardım için seferber olan halkı da derinden etkiliyor.
Yüz yılın önemli felaketlerinden
IŞİD’in Ezidilere yönelik saldırısını soykırım olarak değerlendirmek sanırım abartı olmaz. Ezidiler son saldırılarla bölgede “İkinci bir Halepçe” yaşandığını belirterek, dünyanın bu katliama sessiz kalmasını eleştiriyor.
Açılan güvenli koridordan kurtarılanların durumu ise yürek parçalıyor. Suzlukta dudakları çatlayan çocukların ağlaması, annelerin gözyaşları ve erkeklerin çaresizliği görüntülere yansıyor. Günlerce aç ve susuz kaldıktan sonra kurtarılan insanların görüntüsü ise yürek parçalıyor. Kopan terliğinin iple bağlayanlar, çocuklarını, yaşlı anne ve babalarını sırtında taşıyanların çaresizliği katliamın boyutunu gözler önüne eseriyor.
Suriye üzeri Smelka Gümrük Kapısı'ndan Irak Kürdistan’ına giren Ezidiler peşmergeler tarafından Zaho’ya taşınıyor. Ancak burada da Ezidileri büyük sıkıntılar bekliyor. Açlık ve susuzluk sorunlarını gideren aileler bu kez yer sorunu yaşıyor. Zaho ve Dohuk bölgesindeki bütün okullar, camiler ve inşaatlar doldu. Gelenler için yeni kamp oluşturma çalışmaları sürerken, ulaslararası kuruluşlar tarafından acil yardım bekleniyor.
Roboski’nin insanlık sınavı
Türkiye’ye ise sadece pasaportlu Ezidilerin geçebildiğini söylemeden geçmeyelim. Oysa Ezidiler, kapıların açılmasını ve sığınmacıların en az bir bölümünün Türkiye’de barınmasını istiyor. Türkiye’ye geçmek için sınır hattında bekleyenlerin sayısı ise şimdiden binlere ulaştı. O binler şimdi dağdan savaş uçakları tarafından bambalanarak öldürülen 34 kişinin yaşamına mal olan Roboski köyünden Türkiye’ye girmeye devam ediyor. Roboski halkının gelenlere kucak açması, onlara barınma, sağlık ve ulaşım imkanı sağlaması gelenlerin sayısının artması nedeniyle imkansız hale geldi. Roboskililer, gelenleri iç bölgelere göndermek için büyük bir insanlık sınavı veriyor.
Kürdistan bölgesinde bugünlerde bir sınav yaşanıyor. Bu sınav her anlamda Kürtlerin geleceğini etkileyeceğe benziyor. Bağımsızlık referandumu için parlamentodan karar çıkması ertesinde IŞİD saldırılarının artması ve onbinlerin göçünün başlaması elbette rastlantı değil. Önemli olan yüzyılın dramı olarak gösterilen Ezidi katliamını en az zararla atlatmaktır.
Zengin peşmerge
Erbil’den Zaho’ya gelirken yolda sohbet ettiğim şoförüm Halil’in söyledikleri hala kulağımda: “Peşmerge zengin oldu. Zengin olan savaşamaz, malını mülkünü kurtarmayı düşünür. Barzani, fakirlerden yeni bir ordu kurmalı…”
Yükleniyor...
|