SON DAKİKA
Diyarbakır Selahattin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde…
Fırat başkan ilk sözünü tuttu:…
İş İnsanı Saffet Çerçi’den Mübarek…
Diyarbakır bir değerini kaybetti! İhsan…
‘PKK ve Demokratik İslam kongresi’
Naci Sapan
Temelde sol/sosyalist tandanslı bir siyasi hareketin liderinin 40 yıllık bir mücadelenin ‘final’inde ‘Demokratik İslam Kongresi’ yapılsın önerisi üzerinde tartışmak gerekiyor mu, gerekmiyor mu? Önerinin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda bir tartışma platformu olmalı mı, olmamalı mı? ‘Demokratik İslam Kongresi’nin Kürt coğrafyasında Kürtler tarafından yapılması önerisi yeni bir durum olarak ortaya çıktığı için sanıyorum konuşmakta yarar var. 10-20-30 yıl önce böyle bir öngörü ortaya atılmış olsa, ‘Yıllar sonra böyle bir yaklaşım olabilir’ denilseydi elbette kimse buna inanmaz, inanmadığı gibi öneriyi yapan/yapanlara sert sıkışılırdı. Öneri aslında siyaseten ‘Çok riskli’. Kürtlerin yaşadığı coğrafyalardaki İslami kesimin ağırlığı ve varlığı elbette ki yadsınamaz. Bunun yanı sıra PKK ve BDP tabanı ile onların dışında Kürt coğrafyasında yaşayan seküler ve laik kesimlerin de dikkate alınmasını gerektiren bir öneri olarak karşımıza çıkıyor. Gelişen dünya koşulları, Ortadoğu coğrafyasındaki yeniden yapılanmaların dayattığı koşullardan kaynaklı geniş yelpazeli bir öneri. Abdullah Öcalan’ın mesajında; İslam adına hareket ettiklerini iddia eden El Kaide, El Nursa gibi silahlı radikal kesimi İslam’a ihanet eden kesimler olarak değerlendirmesi son derece önemli. Kürtlerle radikal İslamcıların muhtemel yakınlaşmasına çok sert bir nokta koyuyor ve İslami Kürt kesimlerinin bu örgütlere yakın durmaması gerektiğine vurgu yapıyor Öcalan. ‘Demokratik İslam Kongresi’ yapılması önerisinden hareketle bu kongrenin kısa bir zamanda organize edilerek yapılmasını PKK’nin silahlı mücadelesinin finali olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Zaten Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği son mesajlarında da, hükümetin gecikmeleri, ‘ipe un sermeleri’ gibi bir takım nedenlere rağmen sürecin ilerlemekte olduğu, ilerleyeceği yönünde olumlu sinyaller almak mümkün. Devletle sağlam bir anlaşma yapıldığı yönünde izlenimlerimizi belki bugünden çok net ifade edecek kadar bilgi ve birikimimiz olmayabilir, ancak zaman ilerledikçe, toplumun yeniden dizayn edilmesine yönelik bir takım çalışmaların ortaya çıkması (Örnek; Demokratik İslam Kongresi gibi) böyle bir anlaşmanın gelecekteki izleriyle ilgili bilgi veriyor. Ancak, mevcut durumunda yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecine kadar devam edeceğini vurgulamakta yarar var. Yani Türkiye’de köklü değişiklik, yeniden yapılanma adına ne yapılacaksa seçim süreçlerinden sonra yapılacak gibi. Bunların tamamını az çok tahmin etmek mümkün. Ancak, seçim süreçlerinden sonraki süreçte Türkiye genelinde ve Kürt coğrafyasındaki yönetim ve idare biçimlerinin nasıl olacağı konusunda toplumun kafasında soru işaretleri var! Yükleniyor...
|