SON DAKİKA
1 Milyon Mehmet öldü mü,…
Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat…
Mimar Sinan Ortaokulu’nun ‘Altın Kızı’:…
ÖZEKİNCİ' DEN 10 OCAK ÇALIŞAN…
İnsan ve Din
Yahya ERİKLİ yahyaerikli@gmail.com
KUTSAL bir değer olan din, insanla doğmuş ve tarih boyunca onunla yaşamıştır. İnsan, fert olarak da toplum olarak da dine muhtaçtır.
İlkel insandan tutun da bugünkü teknolojik gelişmeleri gerçekleştiren insana varıncaya kadar tarih öncesi ve sonrası hiçbir devirde, din duygusu taşımayan topluluğa rastlanmamıştır.
Din, akıl sahiplerini kendi hür iradeleriyle en iyiye, en doğruya ve en güzele ulaştıran ilahi bir kanundur. Dinin gayesi, insanları dünya ve ahirette mutlu kılmaktır. Dinin kurucusu Allah, muhatabı akıl sahipleri, anlatıcısı da peygamberlerdir. İslam bilginlerinin din tarifleri ile Batılı-Hıristiyan bilginlerin "Din" anlamında kullandıkları "Religion" terimleri arasında kapsam ve ihata açısından bazı farklılıklar vardır.
İslam bilginlerinin "Din" tarifinde, fert ve toplum için hayat felsefesinin özünü teşkil eden bütüncül ve tevhitçi özellikler yer alırken, Batılıların "Religion" anlayışlarında sadece metafizik inançlara sahip olmayı ve teolojiyi çağrıştıran dar bir yorum biçimi ağırlık kazanmaktadır.
* * *
Din öncelikle bireyi ön planda tutar ve onun mutluluğunu hedefler. Bireyi esas alan dinimizin ana gayesi, mutlu ve huzurlu toplumların meydana gelmesidir. Zira insanlar toplu halde yaşarlar, bu onların yaratılışında var olan özelliktir. Bir arada yaşamak durumunda olan insanların birbirlerine karşı birtakım görev, hak ve sorumlulukları vardır. Bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmesiyle ancak huzur sağlanır.
Baş döndürücü bir hızla gelişen ve değişen dünyada, toplumsal huzurun ve düzenin sağlanmasında, her geçen gün dinin önem ve anlamı artmakta ve din yükselen bir değer olarak dünya sahnesinde yerini almaktadır.
Yükleniyor...
|