Diyarbakır Haber Merkezi TARAFTAR DEĞİL HABERCİYİZ

Sırrı Süreyya Önder’den Merhum Hacı Sait Özşanlı’ya: Barışa Adanmış Bir Ömür

  • Sırrı Süreyya Önder’in bir televizyon programında anlattığı kişisel anısı, Özşanlı’nın toplumsal hafızadaki yerini bir kez daha hatırlattı.

    “Kasabımız merhum Hacı Sait Bey, kan davası güden aileleri barıştırırdı. Ona bir gün sordum, ‘Nasıl yapıyorsun bunu?’ dedi ki: ‘İki tarafla da konuşurum, ayrılık ararsan çok bulursun ama ben onların birlikte iyi hatırladığı bir şeyi bulana kadar konuşurum. Müştereklikten yola çıkarım. Sabırla ve ayrıştırmayan bir dille yaklaşırım, sonrası kolay.’”
    — Sırrı Süreyya Önder

    65 Yıllık Bir Hayat, Barışa Adanmış Yıllar


    Merhum Hacı Sait Özşanlı, 65 yıl önce Diyarbakır’ın Lice ilçesinde dünyaya geldi. Henüz 14 yaşındayken bir inek olayı yüzünden başlayan kan davası sonucunda ailesiyle birlikte memleketini terk etmek zorunda kaldı. Amcasının komşuyu öldürmesiyle başlayan bu süreçte, Özşanlı yıllarca kardeşiyle birlikte penceresiz odalarda saklanarak yaşadı. Hayatı boyunca bu travmanın izlerini taşıyan Özşanlı, ilkokul ikinci sınıftan sonra okulu bırakmak zorunda kaldı.

    Ancak hayat onu başka bir yola çağırdı. 1974 yılında Muş'ta bir teneke buğday yüzünden 21 kişinin öldüğü, sekiz köyün boşaltıldığı bir olaydan sonra harekete geçti. Kurduğu barış komitesiyle köy köy dolaşarak kan davalarını ve potansiyel husumetleri bitirmek için mücadele etti.

    448 Kan Davası, 97 Kız Kaçırma, 106 Husumet Olayı
    Merhum Özşanlı’nın istatistikleri adeta küçük bir barış bakanlığını andırıyor:

    448 kan davası,

    97 kız kaçırma olayı,

    106 yaralamayla sonuçlanan husumet
    başarıyla sonlandırıldı.

    Bu başarıları, onu halk nezdinde “Barış Elçisi” unvanıyla öne çıkardı. Türkiye’de ilk taziye evlerini kurarak sosyal dayanışmanın da kurumsallaşmasına öncülük etti. Yardımseverliğiyle de tanınan Özşanlı, bölgede berdel evliliğe karşı durdu, kız çocuklarının okutulmasını savundu ve resmi nikâhı teşvik etti. Bölgedeki köylere barış komiteleri kurulması çağrısıyla da toplum inşasına katkı sundu.

    İsmail Özşanlı: “Babamız bu yol için her şeyini feda etti”


    Merhum Hacı Sait Özşanlı’nın vefatının ardından barış geleneğini sürdüren oğlu İş İnsanı İsmail Özşanlı, şu sözlerle babasına olan vefasını dile getirdi:

    “Babamız bu yolda hem malını, hem canını, hem de sağlığını ortaya koydu. Barış onun için her şeyin önündeydi. Aylarca eve gelmezdi, hep davaların içindeydi. Barış sağlandığında gözleri parlar, çocuk gibi sevinirdi. Bize bıraktığı en büyük miras, kan dökülmesin diye barıştırdığı insanlardır. Hem dinimizin emrini hem de insanlığın gereğini yerine getirdi. Kendisiyle gurur duyuyoruz.”

    Barışın İsimsiz Kahramanı: Merhum Hacı Sait Özşanlı
    Bugün hâlâ Diyarbakır’da “değer” denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan merhum Hacı Sait Özşanlı, barış, vicdan ve adanmışlık kavramlarının ete kemiğe bürünmüş hali olarak anılıyor. Onun bıraktığı miras, sadece bir kasabın değil, bir halkın ortak vicdanıdır.


Yorum Ekle

  • Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir. Teşekkür Ederiz.
  • Yorumunuz onaylanmıştır, teşekkür ederiz.
  • Ad Soyad:
    Yorum
     

© 2025 Haber-Sistemi