SON DAKİKA
Diyarbakır’da okul müdürü çaldı, öğrenciler…
Ensarioğlu’ndan Damat İddiasına Tepki: Ortada…
Beybur ve Bilmez Ailelerinin Muhteşem…
Hakan Bisiklet ve Motosiklet Mağazası…
Gazeteci yazar Halit Tunç “ İl Başkanlıkları Kaldırılmalı“Servete, şehvete, devlete (güce) olan tutkumuz açgözlülüğümüz, en çok siyasetin itibarını vuruyor. Bu oburluğumuzu frenlemesi gereken ahlaki ve insani değerlerimiz ise fazlaca direnç gösteremiyor.Biliyorum çok sert bir giriş oldu…
Ancak tablo ortada
İktidar partisinin nimetlerinden yararlanabilmek, hükümetlerin gücünü, siyasi etkinliğini kullanmak adına yaşanan sosyal ve ekonomik kirlenme beni korkutuyor.
Yeni oluşan bu sosyal sınıfın hoyratlığına tanıklık edenler, gelecekte siyasi tarihimiz neler yazacaklar bilemiyorum. Ankara’nın sokaklarını caddelerini jeep tarlasına çeviren şeyin,” üretimi, siyasi rant mı” olduğunu sorgulamak zorundayız.
İzmir Çeşme’de birer saray yavrusu gibi dizayn edilen binlerce yazlık köşkün Ankara bürokratlarına ait olduğunu, bu bürokratların sadece birer maaşlı memur olduklarını da konuşmak zorundayız.
Şunu da belirtmeliyim “Değirmenin suyu Ankara’daki rüşvet deresinden akıyor” diyenler çoğunlukta…
Ankara’daki bürokrasi ile yereli buluşturan, o ilişkileri sağlayan ise genellikle siyasi partilerin il ve ilçe teşkilatlarıdır.
Buradan siyasi parti liderlerine şöyle çağrıda bulunsak:
“Gelin siyasi partiler kanununu değiştirin. İl başkanlıkları, ilçe başkanlıklarını kaldırın. Onun yerini baskı grupları ve sivil toplum örgütleri, bağımsız komiteler alsın. Kuvvetler ayrılığı anlayışını, kuvvetlerin işbirliğine dayandırın. Bizde, böylece demokrasinin tadına varalım” desek olmaz mı?
Sistemden beslenmek, hazineden geçinmek isteyen, bu amaçla partilerin il ve ilçe merkezlerinde kümelenen bazı gruplardan siyaseti arındırsak..
Böylelikle; daha temiz, daha kaliteli, daha rekabetçi bir siyasi süreç başlar. İl Başkanlıklarında oluşan “siyasi barikat “kalkmış olmaz mı ?.
Böylelikle; herkes yeteneği, birikimi, potansiyeli, emeği oranında ülke yönetiminde yer almaz mı?
Türkiye’de siyasetin itibarını zedeleyen, kaliteli insan katılımını düşüren, bilim ve akademik çevreleri, sivil toplum örgütlerini, baskı gruplarını siyaset dışı bırakan il başkanlığı sistemi günümüzde işlevlerini yitirdikleri artık bir gerçektir.
Ak Parti’nin elinde bu konuda ciddi anketlerin, raporların bulunduğunu biliyorum.
İl Başkanlıkları, ilçe başkanlıkları ve siyasi partilerin teşkilat kanunu bu ülkede tartışmaya açılmalıdır.
Siyasal kültürümüzün gelişememesinin ana sebeplerinden birisi Siyasi Partiler Kanununudur. Ve örgütleme biçimidir.
Siyasetle azcık uğraşanlara soruyorum…
İl Başkanlığı ne işe yarar?
Efendim ”üye kaydeder, delegasyon oluşturur. Siyasi örgütlemeyi sağlar, partisinin amaç ve hedeflerini kamuoyu ile paylaşır. Propaganda yapar. Seçimlerde merkez olur vs.”
Yapılan anketler, il ve ilçe teşkilatlarının en verimli, en donanımlı en örgütlü halleriyle parti oy oranlarına katkısı yüzde 3’ü bile geçememiştir.
Bütün bunların olmadığı, yani parti il başkanlıklarının bulunmadığı ülkelerde bu hizmetler nasıl yürütülüyor?
Örneğin demokrasinin kalesi sayılan Amerika’da il başkanı diye bir şey yoktur.
Bildiğim kadarıyla; Başkanlık seçimleri, Senato (Senate) seçimleri, Temsilciler Meclisi (House of Represantatives) seçimleri, Vali, belediye başkanı, hakim, savcı, polis müdürü, yerel idarecilerin seçimleri ve onlarca Referandum bu ülkede yapılıyor.
Lakin “İl Başkanlığı” diye bir siyasi merkez bulunmuyor.
Burada tamamen özerk çalışan, parti genel başkanına hiyerarşik olarak asla bağlı olmayan parti komiteleri vardır. Komiteleri ise; siyasetten sivil toplum örgütleri besler. Siyasi doku yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya doğru şekillenir.
Sivil toplum kuruluşlarını siyasî otoriteyi ortak ederek aynı paydada birleştirebildiğimiz an ülkede terör dahil birçok sorunun çözümünü de sağlamış olacağız.
Bunu başaramadığımız sürece, Ankara sokaklarındaki jeeplerin sayısı ile Çeşmedeki yazıkların sayınsını artırmaktan başka bir şey yapamayacağız.
Son sözüm: Bir yalan bin doğruyu yok edebilir(anonim)
yağlı ekmek kavgasıahmet nur, 13 yıl önce yorumladıbu ilçe ve il başkanları en açık bir şekilde yağlı ekmekten başka bişi değil kalıpçılık yapan bir ilçe başkanı bu gün o ilçenin parasal olarak ileri geleni sayılıyor ve her işini parayla yapıyor kimse günüllü arkasında yok ve sadece akrabalarına yarıyor yeter artık bencede değişmeli
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|