SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() İslam’ın eğitim ve öğretime verdiği önem…![]()
Yahya ERİKLİ yahyaerikli@gmail.com
Ekmel din olan İslam, ibadete ve kulluğa önem verdiği gibi eğitime de önem vermiştir. İslam dini bireyin ve toplumun Allah'a inanması ve ibadet etmesi için bir yerde cahilliği yenip bilgiye kavuşması için okumayı öğrenmeyi farz kılmıştır. Bunu da:
"Rabbinin adı ile oku," “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” "İlim tahsil etmek kadın-erkek her Müslüman’a farzdır", "Bilgi, müminin yitiğidir, onu nerede bulursa alsın", "Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz", “İlim tahsili için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır. gibi ayet ve hadislerle müntesiplerinden istemiştir. Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim ilmin tersi olan cehaletten yüz çevirmemizi istemiştir. Nitekim bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Sakın cahillerden olma!” “Cahillerden yüz çevir.” Çünkü her fenalığın, hatta küfrün ve şirkin başı bilgisizlik ve cehalettir. İlim sahibi olmayan kimse Allah’ı tanıyıp bulamaz. O’nun büyüklüğünü, kuvvet ve kudretini idrak edemez. Kalbine iyi ve güzel duyguları yerleştiremez. İnsanlara faydası olmadığı gibi onlara zararı da dokunur. İslam dini ilim ve irfan dinidir. İslam öğrenmeye, öğretmeye, araştırmaya, karanlığı yenip aydınlığa çıkmayı tavsiye eden bir dindir. İslam’da ilk gelen emrin, ayetin "Oku" olması İslam’ın eğitime-bilgiye verdiği önemi ortaya koyan en büyük kanıttır. Söz konusu bu ayetin devamında öğrenirken de kalemden bahsetmesi çok manidar ve ufuk açıcı bir mesajdır. Tabi anlayana...! Cehaletin yaygın olduğu bir asırda, insanlar çamurdan, hamurdan yaptıklarına taparken bunun altındaki sebep şüphesiz bilgi eksikliğinin ta kendisidir. Bu karanlık kuyudan çıkmak ancak bilgi ile eğitim ile olabilirdi. Öyle ki İslam’da eğitim-öğretim bir mecburiyettir. Cahilin sorması ve öğrenmesi, bilgilinin de öğretmesi bir görevdir. Sevgili peygamberimiz de bu ilmin bir parçası olmamızı istemektedir. Nitekim bir hadis-i Şerifinde bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Ya alim ol, ya talebe ol, ya dinleyici ol, ya da bunları sevenlerden ol, sakın beşincisi olma helak olursun” Bu Kur'an ki, birçok vesilelerle Müslümanları akıl ve fikirlerini kullanarak, âlemdeki varlıklar ve olaylar üzerine dikkatlerini çekmektedir. Bu kitap yerlerden, gökten, yıldızlardan, yağmurdan, güneşten, ağaçlardan ve daha nice varlıklardan bahseden bir kitaptır. Kur'an, bilgi, tefekkür, çalışma bir araya geldi mi sonuç şüphesiz müspet olur ve de geçmişte İslam toplumunda oldu. Günümüzde ise el değiştirerek batılıların eline geçti. Müslümanlardan ilim, bilgi tefekkür, teknoloji,,, bayrağını alan Avrupalılar bunu en yüksek zirveye dikmişlerdir. Hala da dikmeye devam ediyorlar. Bu zirvenin getirdiği sonuç üzülerek ifade edelim ki İslam ülkelerinin sefaleti, kan revan içinde, açlık susuzluk içinde kıvranmanın ta kendisinden başka bir şey değildir. Bize düşen de ağlayıp, sızlayıp, feryadı figan etmek, sokaklara dökülmek, sövüp saymak, beddua etmek oldu. Oysa İslam’ın bizden istediği ağlayıp sızlamak değil, ilmi irfanı kovalamak, çağın gereklerini yerine getirmektir. Dolayısıyla herkes yediden yetmişe her alanda eğitime sarılmalı sokaktan, okula, dershaneye, kütüphaneye girmeli, kitaba sarılmalı. Daha da ötesi herkes yaptığı işi en güzel şekilde icra ederek çağa karşı yükselmeli İslam’ı, Müslümanları, vatanı ve milleti ayağa kaldırmalı dileğiyle ve selam. Yükleniyor...
|