SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() Paris Katliamı Bir İnsanlık Trajedisi ve Suçudur: Teröristlerin Özgün Millet Anlayışları, Dinleri, Mezhepleri, İdeolojileri Vardır…![]()
ibrahim GÜÇLÜ ibrahimguclu21@gmail.com
Teröristler, 7 Ocak günü Paris'te bir katliam ve vahşet gerçekleştirdiler. Bunu da kendilerine özgü dini anlayışlarıyla yaparak, bütün İslam Topluluğunu da kirletmenin yolunu seçtiler. Teröristler, Fransa'nın ünlü kara mizah dergisi Charlie Hebdo'nun yazı kurulu toplantısını bastılar. Bu baskında, aralarında ünlü karikatürist ve yazarlar Stephane Charbonnier ,Verlhac Bernard, Georges Wolinski, Jean Cabut'un da bulunduğu 8 kişiyi, 4’de polisi ve dergi çalışanını katlettiler. Bu dergi yönetmeni, Kobani’de IŞİD’in saldırılarına lanetleyerek, Kürtlerle olan dostluğunu ilan ederek, Kürtlerin gönlünü de kazanmıştı. Bu nedenle, Kürtlerin her milletten daha fazla üzüldüklerini biliyorum ve bunun doğal olduğunu da düşünüyorum.. Bu teröristlerin yaptığı katliam, bir insanlık düşmanlığıdır ve insanlık suçudur. Gerekçesi ne olursa olsun bu vahşet ve Orta Çağ mantığı kabul edilemez ve bunu şiddetle kınamamız gerekir. Teröristler, Charlie Hebdo Dergisine yönelik katliam için, Hz. Muhammed hakkında yaptıkları karikatürü gerekçe gösterdiler. Hiçbir gerekçe, insan ölümünü ve bir katliamı meşru göstermeyeceği gibi, Paris’teki katliamı da meşru gösteremez. Charlie Hebdo Dergisinin ya da başkalarının düşüncelerine, düşüncelerle mücadele edilmelidir. Bir hakaret varsa, hukuk yolları denenmeli. Ya da hakarete karşı da fikirlerle mücadele edilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi,muhalif aykırı, sarsıcı, deprem yaratıcı fikirleri “düşünce ve fikir özgürlüğü” kapsamında saymaktadır. ABD Yüksek Mahkemesi, sarsıcı ve deprem yaratıcı olmayan düşünceleri düşünceden bile saymamaktadır. Bu nedenle, Charlie Hebdo dergisine yönelik katliam, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik bir eylemdir. Bu eylem ve katliamın hiç kimse tarafından tasvip edilmemesi gerekir. Tasvip edenler de, insanlık suçu ve katliam işleyenlerin kategorisi içinde değerlendirilmek durumundadır. Paris Katliamı, İslam adına işlenen son katliam değildir. On yıllardır, Kürdistan’da, Afganistan’da, Pakistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Nijerya’da işlenen katliamların son halkasıdır. Üstelik bir çok ülkede de İslam adına İslam topluluklarına karşı terör ve katliam yapılmaktadır. Bu nedenle katliamlar, tüm insanlığın ve dünyanın sorunu olarak gündemde durmaktadır. Bütün dünya halkları ve devletleri birlikte bu belaya karşı mücadele etmelidirler. Bu aşamada, İslam adına “Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD)”, Kürdistan’da, Şengal’de, Kobani’de, birçok başka Kürdistan alanından topyekun saldırı halindedir. Kürtler de onlara karşı, uluslararası güçlerin de desteğiyle büyük bir savaş yürütmektedirler. Bütün katliamlar gibi, Kürdistan’daki katliamlara da dünyanın sessiz kalmaması gerekir. Ama ne yazık ki, Kürtlere karşı 100 yıldır işlenen katliamlar ve sürekli jenosid eylemi, Birleşmiş Milletlerin Genel Kuruluna bile taşınmış değildir. Bu dünya için bir yüz karası bir olaydır. Nasıl ki, dünya liderleri ve dünya kamuoyu Paris’teki katliama karşı birleşerek dayanışmalarını gösterdiler. Dünya liderleri, Kürdistan’da da, sömürgeci ülkelerin IŞİD eliyle yürüttükleri Kürtleri yok etme eylemine karşı da aktif bir destek içine girmeleri gerekir.
Bu desteğin en büyük göstergesi de, Kürt milletinin özgür bir halk olması hakkının tanınması; Kürtlerin kendi kendilerini federal, konfederal, bağımsız devlet şeklinde yönetmeleri; dünyanın diğer milletleriyle her açıdan, haklar, statü açısından eşit hale gelmesi için, dünyanın destek olmasıdır. Özlelikle de bu aşamada Kürdistan’ın Güneyinde bağımsız devlet ve konfederal devlet yapılanmasına destek olunmalıdır. Çünkü Kürtler devlet sahibi olmadıkları için sürekli katliamlarla karşı karşıya kalmışlardır.
*****
Avrupa soğukkanlılığını korumalıdır. Bu nedenle Almanya başbakanı Merkel'in yabancı düşmanlığına karşı takındığı tavır olumludur.”
Teröristlerin Kendine Özgü Millet Anlayışları, Dinleri, Mezhepleri ve İdeolojileri Vardır…
Terörün ve teröristlerin, milletinin, dinin, mezhebinin, ideolojisinin olmadığı hep tekrarlanıp durulur. Bu genel bir doğrudur. Oysa Teröristlerin kendine özgü millet anlayışları, dinleri, mezhepleri, ideolojileri vardır. Bunlara dayanarak terör yaparlar ve bu terörlerine meşruiyet verirler.
Teröristler, ırkçı, faşist, tekçi, otoriter, totaliter anlayışlara dayanarak terör eylemlerini yaparlar. Bir milletin başka bir milleti, bir dinin başka bir dini, bir ideolojinin başka bir ideolojiyi meşru görmemesi; milletlerin, din ve mezheplerin, ideolojik grupların ve örgütlerin terör yapmalarına yol açar.
Sömürgeci ve emperyal devletlerin bağımlı, yarı-bağımlı ve sömürge uluslar üzerindeki devlet terörü, başka milletlerin haklarını gasp etmek, özgürlüklerini tanımamak, ülkelerini işgal etmek ya da var olan igali devam ettirmek içindir.
Hiristiyanlıkta farklı mezhepler arasındaki yok etme savaşlarında ve dini-mezhebi savaşlarda da katliamlar ve terör yapılmıştır.
Hiristiyanlarla diğer dinler, Müslümanlarla diğer dinler arasındaki savaşlar da katliamlara ve teröre yol açmıştır.
Ulus ve üniter devletler, varlıklarını kabul etmedikleri ve yok etmek istedikleri milletler üzerinde devlet katliamı ve terör gerçekleştirmişlerdir. İran, Türk, Irak, Suriye Sömürgeci Devletlerinin Kürt milletine karşı işledikleri devlet terörü ve katliamı bunun en somut örneğidir.,
Demokratik olmayan ve Tek Parti Diktatörlüğünün geçerli olduğu rejimler, kendi dışındaki milletlere, düşünce akımlarına karşı katliam ve terör yapmışlardır. Irak ve Suriye’de Baas Rejimi, İran’da Teokratik rejim. Sovyetler Birliğinde Stalinist Rejim, Kamboçyada Pol-POT Rejiminin terör ve katliamları bunun somut örnekleridirler.
Teokratik rejimler, kendi dışındaki akımlara, milletlere, dini ve mezhebi gruplara karşı katliamlar ve terör yapmışlardır. Suudi Arabistan ve İran rejimleri bunun somut örneği.
PKK, Hamas, Hizbullah, Taliban, IŞİD gibi devlet dışı örgütler de kendi dışındakileri meşru görmemek ve ortadan kaldırmak için, katliam ver terör yaparlar.
Günümüzdeki tüm teröristlerin de kendilerine özgü millet anlayışları, dinleri ve mezhepleri vardır. Kendi dışındaki kimseyi ve grupları meşru görmemekteler. Ortadan kaldırmak istemektedirler.
Bu gerçeği görerek teröristlere karşı mücadele yürütülmelidir.
Yükleniyor...
|