PKK harakiri yapıyor

KÜRD BAHARI AK PARTİ'YLE BAŞLADI

Geçenlerde bir ulusal TV kanalında moda deyimle sorulan 'Kürdün Baharı ne zaman başlıyor?' sorusunu; 'Kürdün Baharı' 2002 de AK Parti iktidarıyla başladı ve devam ediyor.' demiştim. Şüphesiz, adaleti ve eşitliği yasal altyapısıyla donatmadan, yapılanları elde tutmak ve korumak kolay değil. Kürdün 'iki yüzyıllık yalnızlığı' kadar, sistemin meşhur 'yüzyıllık inkâr' kaidelerini bölgede ve ülkede yıkmaya başlayan bu iktidara, toprak talebi olmayan ve siyasi demokrasi yaşamına katılmak istediğini her fırsatta dile getiren PKK siyaset(ler)i neden karşı? Ak Parti, Doğu ve Güneydoğu'da BDP'yi sandıkta geçen parti.

Kürd haklarını adım adım pratikleştirdiği 'Demokratik Açılım' tezine karşılık PKK/BDP'nin ancak 'Demokratik Özerklik' anti teziyle talep çıtasını, tatminsiz ve sınır tanımayan KCK yapılanmasıyla yaşamda gerilimi artırarak demokrasi dışı, silahlı şiddeti dayatmakta. Kürd halkına 'demokratik özerklik'le getireceğini varsaydığı ulusal demokratik hakların bilinmez boyutuyla, şiddet ve tedirginlik sarmalının Kürd kamuoyu ile beraber Türk kamuoyuna da yansıtması, sadece şahinlerin işine yaradığı ortada. Bu yöntemle demokrasiyi yaralayan PKK/BDP kendi dünyasında doğal bir anlayışmış gibi kabul görmekte ve demokratik olanakları terörize ederek doğruların önüne koymakta. Ülke demografisinin renkli ve riskli noktalarından hareketle, Kürd katmanlara yeniden 'ya Askere ya kendisine evrilmesini' açıkça dayatıyor.

PKK'NIN ÖLÜM STRETEJİSİ

Son strateji değişikliğiyle bir adım daha ileri giderek, hatta devleti de maada tutarak, Kürd halkına açık açık 'AKP'nin yanında mısınız, bizim yanımızda mısınız?'diye sorarak, 'devrimci halk savaşı' hedefine AK Parti'yi koyması, bölge insanını yeniden palyatif, baskıcı olayların girdabına sürüklemeye çalışması dikkatte değer gelişmelerdir. Bölgede inanılmaz olumsuz ve muğlâk pratikler yaşanıyor. Fail-i Meçhul dosyalara dokunulmamışken, yenilerinin başlaması, sıradan Kürd yurttaşları yeni kaygan zemine çekmek isteyenlerin işini bu kez kimler kolaylaştırmakta? Sistemin değişim ve dönüşümünde, demokratik kamuoyunun güçlendirilmesinde, illegaliteden legaliteye geçmek isteyen, pardon, belki de istemeyen, PKK siyasetinin durduğu yer Kürd halkına yaramıyor ise, kime yarıyor? Ergenekon'un Kürd sayfası açılmamışken, kendini gizleyebilen Ergenekon yapılanmasının ve bağlaşıklarının kimi fırsatları değerlendirme pratiğine bakınca; 'suçlu güçlünün kucağında' denilecekken veya iktidar olumlu sosyoekonomik, politik, kültürel adımlar atacakken; Silvan, Uludere/Roboski, helikopter düşmesi, karakollara baskınlar, adam kaçırmalar, yol kesmeler yolda karşılaşmalar iktidarı güvenlik sarmalına yöneltmek zorunda bırakırken, kitlelerin zihni allak bullak ediliyor.

Bu ülkede demokrasinin safları ve yol arkadaşları kimler? İnkâr edilenlerle inkârcıların birliğini bugün kimler sağlamaya çalışıyor? Şu sıralar, kimler, kimlerle yönetim politikaları üretmeye çalışıyor belli değil? Parlamentoda AK Parti dışındaki tüm partiler yine eskisi gibi benzeşmeye, benzeştikçe de marjinalleşmeye başladılar.

İYİLEŞMELERİ DESTEKLEMEK GEREKİYOR

Anayasasının kimi maddelerine dayanarak ömrünü uzatmaya çalışanların; TRT6'yı çeşitli üniversitelerdeki Kürd Dili ve Edebiyatı bölümlerini, Kürd dilinin resmen seçmeli ders olarak 2013'de okullarda okutulacağı vb. tüm kazanımları deve kuşu politikasıyla gizlemeye, görmezden gelmeye, kısaca değişime direnmeye çalışanların hinliği değil de nedir? Bir taşla iki kuş vurduğunu zannedenler, özünde kendi kuşlarını olmasa da barış ve demokrasi güvercinlerini vurdurduklarının farkında olmayanlardır. Demem şu ki; ulusalcı, Ergenekoncu zihniyetin henüz tükenmediğini, masum canlara kıymanın devam edebildiği, yerel isimlerin yasaklanabildiği, insani ve hukuki olmayan bu gibi yasal uygulamalarla bile yeni bir Anayasanın neden kendini dayattığını, bu kaos ve şiddet tarlasında PKK'nın yeniden ve neden silahlı şiddet siyasetini, Ergenekoncuların da kendilerine hâlâ nasıl yer bulduğunu, önce anlamak sonra anlatmak gerekir.

Bu ulus devlette bırakın Kürdlerin ulusal kaygılarını gidermek, doğal ulusal haklarını yerine getirmek, bu hakların isminden dahi söz edenin anasından doğduğuna pişman edildiği daha dün gibi. Ve hâlâ kısmen darbe Anayasasıyla yaşadığımız bu ülkede, sosyal demokratı olmayan bu mecliste, iktidarın yapmak istediği demokratik değişim ve dönüşümlerin partneri sizce kimler olmalı? Tabii ki, 'Kürdler' diyeceksiniz.

Siyasi, ekonomik, kültürel, insansal haklara ve barışa en çok gereksinimi olan kimler? Bu soruya da tabii ki, 'Kürdler' dersiniz...

BDP ARTIK SİYASET YAPMALI

Barışa giden yolu en iyi döşeyen, ama çarşıda pazarda satılmayan vazgeçilmez malzeme nedir? Elbette, 'Güvendir', diyeceksiniz. Türkiye yeniden gerilimli ve olağanüstü bir ortama sürüklenmek isteniyor. BDP için böyle bir demokrasi partnerliği dururken kimileri bu süreci zorlaştırabilir. Biz ise işe nereden başlamalıyız? Şüphesiz ortak bir dilden. Otak dil güvenmenin pusulasıdır. Bu ortak dil tarafları kuşatarak aynı şemsiyenin altında toplayabilme cazibesine ve güvenine sahip olmalı. Her siyasetçimiz, her yurttaşımız, 'bize güvenlik değil, güven gerekli.' diyebilmeli ve bu ortamı yaratmaya çalışmalı.

Bu süreç en güçlü silahlarımızdan birisi yeni anayasa sürecidir. Yeni bir Anayasa güvensizliği bertaraf eder, karşılıklı güveni ve demokratik birliği sağlar. Bu birliği parlamentoda gurubu olan MHP, BDP, CHP ve AK Parti sağlamalıdır. Burada aslolan Kürdlerin onurlu barış hasretini ve demokratik haklarıyla yaşamak isteğini iyi okuyabilmektir. Çünkü Kürdler yaşadıkları topraklarda birlikte yaşamaya uyumlu, kimseye benzemek istemeyen ve hâlâ 'kendisi olma' mücadelesi veren bir halktır. Önümüzdeki süreçte barış ve demokrasiyi inşa edenlerle yıkmak isteyenlerin şeffaf görüntüsü, parlamento içi ve parlamento dışı yeni Anayasa çalışmalarının son virajında daha net görülecektir. Yeni Anayasa inşa edilmeden Kürd Hakları yasal ve nitelikli olarak hal yoluna konamaz.

Sonuç itibarıyla sivil demokrasiye inanan Kürdler yeni süreci PKK'ye rağmen iyi okumalı. PKK, yeni süreçte harakiri yapıyor. Kürd halkına da harakiri yaptırmaya çalışıyor.

* Siyasetçi-Yazar (mahmutsimsek21@gmail.com)


Kaynak. Yeni Şafak Gazetesi