Kentin 10 tane vekili var, 10'nu da bir araya getirseniz, 5 Belediyeyi de katsanız, üstüne bir de bakan ekleseniz, tek bir Diyarbakırspor etmedi. Kimsenin umurunda olmadı, kulüp sessiz ve derinden adım adım kapatılıyor. Sonunda başardınız gözünüz aydın, herkes rahat etti. Bir daha böyle lüzumsuz konuda da kimse onları eleştiremeyecek, boş yere kafalarını ağrıtamayacak, Herkese geçmiş olsun.
Tabi onlara sorsan memleketin çok daha önemli sorunlarıyla ilgileniyorlar Baksanıza, enflasyon rekor düzeyde indi, işsizlik nerdeyse kalmadı, memlekette açlık sorununu bitti, yüzlerce fabrikanın temellerini hazırlıyorlar, gerçekten size sormak lazım abi siz ne iş yaparsınız?
Biri çıksın da bana anlatsın, senelerdir o meclise yüzlerce vekil gönderdik, geri getirdik. Bu memlekete ne yaptınız, hangi sorunu çözdünüz, neyi hallettiniz.
Kentin ve halkın göz bebeği Diyarbakırspor yıllardır sürünüyor, gözünüz aydın olsun sonunda da kapanıyor, siz de biz de kurtuluyoruz. Seçimler öncesi attığınız onlarca vaade ve fortalara rağmen, seçim sonrası hepiniz bir anda yok oldunuz. Sanki bu kentte yaşamıyorsunuz, sizin yaptığınız kente gelip gitmek, birkaç göz boyama açılışa nezaket etmeyi, bakkal, manav açmayı, ya da danışmanlarınıza yaptırdığınız haftada bir açıklamalarla bu kenti temsil ettiğinizi mi düşünüyorsunuz? Bu soruyu gerçekten bütün samimiyetimle soruyorum, memleketi açlık götürüyor, siz ise ayda 9-10 bin TL maaş alıyorsunuz, Abi siz ne iş yapıyorsunuz.
Eğer yukarıda saydıklarımı sadece vekillerin yapacağını sanıyorsanız, o yaptığınız işleri emin olun bizim meşhur “sakızci memo” da yapar.
Ya belediyelere ne demeli, onlarda mutlaka açılacak yeni parkların fizibilite çalışmalarını, ya da her gün hükümetle didişmekten açıklama yapmaktan, siyasetin alasını yapmaya devam ediyorlar. Benim bildiğim belediye başkanları seçim sonrası parti rozetini asar ve işe koyulurdu. Belediyecilikle siyaseti birbirine karıştırıp, salt parti liderlerine taş çıkarırcasına her gün açıklama yapmaktan laf yetiştirmekten başka ne iş yaptıklarını onlara da sormak lazım. İyi o zaman onlara da soralım. Abi siz ne iş yaparsınız?
3 dönemdir bu kente halk sizi her seferinde iktidar yaptı, siz bir tanecik Diyarbakırspor'a sahip çıkamadınız. 3 dönemdir bu halk sizleri en tepelere taşıdı, siz bir tek sorumluluk alamadınız, siyaseti her şeyin üstünde görüp göz göre göre bu takımın kapanışına ortak oldunuz.
Tabi şimdi gerekçeleriniz de hazırdır, “Zamanında verdiğimiz dolmuş hatları noooldu” diyeceksiniz. Tabi ya ben unutmuştum, verdiğiniz o dolmuş hatları ile sorumluluğunuz bitmişti. “Belediyelerin yasal olarak kulüplere veya başka bir derneğe yardım etmesine izin verilmiyormuş” doğru ya bunlar hepsi geçerli nedenleriniz, biz bunları unutmuşuz. Diğer kentlerde yapan belediyelerin tümü iktidar partilerinin belediyeleri imiş, miş miş. Bunların hepsinin uydurma ve görevden kaçma adına, sorumluluk almama için, ya da sırf iktidar partisine inatlaşmadan ileri sürüldüğünü hepimiz biliyoruz. Mişlere devam, parklara ve belediyelerin takımlarına selam.
Gelelim 3 dönemdir bu kentte en tepeye, siyasetin zirvesi sayılan Bakanlığa yükselmiş, Sayın Bakanımıza. “Daha önce deprem oldu, ben kaldırdım, ben düzelttim, ben kurtardım beni yuhaladınız, yine depremler oldu, yangınlar çıktı, şimdi bakın başınızın çaresine. Öyle ki kıymeti mi anlayasınız” Bu düşünce temelden yanlış, Sizi meclise taşıyanların göz bebeğini, o kentin en değerli sosyal bir varlığını sadece elinizi kaldırarak bir parmağınızın ucunu göstererek 5 dakikada düzeltebileceğinizi herkes biliyor. Sizde bu sorumluluğu almayarak kimleri cezalandırdığınızı ve bu halkın gençlerinin yüreğinin nasıl yandığınız hiç mi merak etmiyorsunuz?
Şimdi bakın bu yazı sonrası, malum iki partinin gözleri kapalı benim fanatizkleri hemşerilerim hemen savunmaya da geçerler. “Benim partim şöyle, diğeri asıl benim partim böyle, biz bunu yaptık, siz şunu yapmadınız. Biz bunu verdik, siz şunu verdiniz” diyerek hepsi tek tek eleştirirler, hatta bazıları ağıza alınmayacak küfürler bile savururlar. Tabi onlarda haklı bu kentte varsa yoksa her şey siyaset, en tepede yine siyaset. Kimin umurundaymış Diyarbakırspor…
Bizim içimiz yanarken, asıl sorumluluk alması gerekenlerin bu kadar vurdumduymaz davranmalarına inanın şaşırmamak elde değil. Benim tek bildiğim var. “Eğer gerçek Diyarbakırlıysan, o toprağın insanıysan, mutlaka Diyarbakırspor'u yürekten seversin. Eğer değilsen, işte böyle umursamazsın. “ Doğrusu merak ediyorum, Diyarbakırspor bu haldeyken, bizleri temsil eden kaç tane gerçek Diyarbakırlı var.