Objektif gazeteciliğin gereğini yerine getirmek için gazetecinin görevi hiçbir parti, kurum veya derneğin yanında yer almamasıdır. Yanlış kimin olursa olsun yanlışı gördüğünde bunu dile getirmek, gazeteciliğin başında gelen asıl görevidir. Gazeteci halkın gözü kulağı olduğu için gözü yanlış bir işlem gördüğü zaman yazması gerekir. Aynı şekilde doğrudan da ayrılmaması gerekir. Bazen HDP olur bazen AK Parti olur. Bazen belediyeler olur bazen merkezi hükümet olur kim olursa olsun yanlışına yanlış, doğrusuna doğru demesi gerekir.
Yok, gazeteci bunu yapmadığı zaman taraf tutarsa o zaman gazetecilik olmaz. Bunun adı başkasının borazanlığını yapmak olur. Şimdiye kadar bu ilkelerim doğrultusunda hareket etmiş bulunmaktayım. Bundan da hiçbir zaman pişman olmadım. Bu doğru bildiğim ilkelerden taviz vermem söz konusu olamaz.
Ancak yazdığım gazete benim yazmamamı isterse o zaman durum değişir. Bizler de yazacak bir yer buluruz oradan yazarız. Sağ olsunlar şimdiye kadar yazdığım gazetenin genel yayın yönetmeni şimdiye kadar hiçbir zaman yazılarıma müdahalede bulunmadı. Bu konuda kendilerine müteşekkirim. Bu zamanda hiç kimse yazarlara bu kadar tolerans tanımaz. Bunları kısaca irdeledikten sonra asıl konumuza geçebiliriz.
Ülkemizde geçtiğimiz 15 Temmuz’da dış mihrakların desteklediği içerdeki hainlerin yardımı ile büyük bir badireyi atlattık. Allah’ın yardımı ile bu darbe girişimi başarısız olduktan sonra içerde ve dışarıdaki hainler gürdüler ki insanlar canları ve malları ile demokrasiye, devletine, seçimle başa gelen cumhurbaşkanına, hükümetine, mecliste bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilere vs demokrasi ile yönetilen bütün kurumlarına sahip çıktılar.
Halkın hep birlikte darbeye karşı dik durmasının yegâne tek bir sebebi vardı. O da demokrasi içindi başka da hiçbir sebebi yoktu.
Halkın bu darbeye dik duruşuna karşı, AK Pati hükümeti tarafında boşa çıkarmamak için mecliste bulunan siyasi partilere de büyük bir görev düşmektedir. Bunun başında AK parti gelmektedir. AK Parti demokrasiye karşı işlenmiş olan bütün olayları ortaya çıkarması için öncülük yapacak diğer partilerde arkasından hareketle gelecekler. Halkın AK Parti’den beklentisi olduğu gibi diğer partilerden de beklentisi var. Aynı dik duruşu diğer partilerden de bekliyorlar.
Halkın beklentilerini yerine getirmesi için hiçbir siyasi partinin kendi aralarında polemiğe girmeye gerek kalmadan, hiçbir parti arasında ayrım olmadan gelen halkın isteklerinin yerine getirilmesi gerekir. Halkın isteğinin havada kalmaması gerekir. Halkın isteği havada kaldığı takdirde o zaman işin yönü değişir.
Hangi Partiden halkın isteği önerge olarak meclise gelse ve araştırmak istense A veya B partisi fark etmez, bu gelen istek halkın isteği olduğundan bütün partiler destek vermeli. Bu istek ister darbe girişiminde bulunanlar hakkında olsun, ister çözüm süreci sonlandırmasına sebep olan olsun, ister şimdiye kadar yapılan cinayetler, sivil halka karşı işlenen işkence ve zulüm olsun, geri çevrilmemesi gerekir. Bunu gereğini bütün partiler yerine getirmesi gerekir.
Bakın darbe girişiminin üstünden bir aydan fazla zaman geçti. Halkın demokrasi partisi halkın gözünde öyle gösterdiler ki darbeye sanki çanak tutan oldu. Bunu gerçekle alakası olmadığın ispatlamak ve darbeye karşı olduğunu halkın demokrasi partisi Türkiye büyük millet meclise ne bir önerge vererek. Önerge şu idi Ceylanpınar da evinde yatağında mışıl mışıl uykuda iken kalleşçe şehit edilen iki polisin şahadetleri ile ilgili olayın açığa çıkması için önergeni meclise getirdi. Türkiye büyük millet meclisi halkın demokrasi partisini önerge mecliste görüşülüp halkın adına meclis karar vermesi gerekiyordu. Türkiye deki basın hiç bu önergenin özerinde durmadı. Çünkü işlerine gelmiyor hep alışmışlar bir yerlerde talimat almaya.
Onun için bizde tam demokrasi gelmemiş eğer gelmiş olsaydı bu konu zamanında o kadar görsel basında tartışıldı hep bir yerleri suçlu çıkarmaya çalışıyorlardı ey basın işte fırsat ellinize gelmiş niye bu önergeyi hiçbir gün tartışma konusu getirmediniz yoksa sizlere talimat gelmedi. Bu önergeyi gündeme getirmek gerektiğini düşüncesinde olduğumu belirtmekten fayda var. Bu önergeye desteklemek yerini karşı çıkan AK parti oldu bu önerge ak partini darbe girişiminden sonra samimiyet testinde verdiği ilk sınavı oldu bundan da geçmedi.