Bugün: 08 Ekim 2025 Çarşamba
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Diyarbakırlı Esnaflar Kaldırım, ve Asfalt…
    Hasan Doğan: “Ne tehdide ne…
    Hazro Belediye Başkanı Fuat Mehmetoğlu:…
    Çüngüş’te Bağ Bozumu ve Nar…

    Aysel Tuğluk’un Kemalist Devletçiliği Bir Kez Daha Açığa Çıktı…

    02 Kasım 2014, 06:23
    12
    14
    16
    18

           İttihat-Terakkicilerin ve onların devamı olan Kemalistler, birçok alanda başarılı oldular.

          Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde, İslam ve İslam olmayan milletler vardı. Balkanlardaki milletlerin bağımsızlık hareketlerinden sonra, İslam olmayan milletlerin büyük bir kesimi kendi ülkeleriyle birlikte Osmanlı’dan ayrıldılar. İslam olmayan milletlerden geriye kalan iki unsur vardı. Bu unsurlardan biri, bir ülkesi olmayan azınlık İslam olmayan topluluklar ve bir diğeri de ülkesi olan Ermeniler vardı.

          İttihat-Terakkicilerin en başta başarılı oldukları alanlardan ve konulardan biri, öncelikle Ermenileri soykırıma tabi tutarak, onlardan kurtulmak oldu.

          İttihat-Terakkicilerin devamı olan Kemalistler, Batı Emperyal ülkelerini ve Sosyalist Sovyetler bİrliğini de kandırarak, hatta bu aykırı iki kesimi yanına çekerek, idare ederek, desteğini kazanarak Osmanlı Sultanlarının iktidarına son verdiler. Kendi iktidarlarını kurdular.

          Kemalistler, İslamı, padişahlığı ve halifeliği kurtarma taktiği ve şiarıyla İslamcı kesimlerin desteğini aldılar. İktidar oldukları ve iktidarlarını biraz perçinledikten sonra, padişahlığı ve halifeliğe son verdiler. Kendi diktatörlüklerinin devamını sağlayacak Cumhuriyeti ilan ettiler.

          Aynı zamanda emperyal “gavur” devletlere karşı mücadele ve Kürtlere Özerklik verileceği vaadiyle Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Kürtlerin bir kesiminin desteğini kazandılar.

          Kemalistler iktidara geldikten sonra, Kürtlere özerklik vermeyi bir tarafa bırakalım, Kürtlerin bütün ulusal haklarını gasp ettiler, ülkelerini işgal ettiler ve ilhak için çalışmaya başladılar. Orada da kalmadılar, Kürtleri ret ve inkar yoluna gittiler, Kürtlerin Türk olduğunu mutlak bir şekilde ileri sürdüler. Bunun için ırkçı tezler hazırladılar. “Türk Tarih Tezi” ve “Güneş Dil Teorisi” tezleri bunların en belli başlıları.

          Ötesine de geçerek, Kürtlerin ulusal haklarını kazanmak, bağımsız ve özgür olmaları için verdikleri mücadeleleri, kanla bastırdılar. Sistemli bir fiziki katliam yaptılar. Sürekli olacak bir fiziki ve kültürel soykırım sürecini başlattılar.

          Böylece Kürtleri de tasfiye ettiler.

          Dersim’de Alevi ve Sun'i Kürtlerin katliamını gerçekleştirmelerine rağmen, Alevilerin büyük ölçüde desteğini adılar. Alevileri kemalistleştirdiler.

          Türkler adına bir devlet kurma demagojisiyle, küçük bir elitin devletini kurdular. Türkleri bile dışladılar, bir şeyden saymadılar.

          Kendileri için bir din ve mezhep yarattılar. Yarattıkları din ve mezhebin dışındaki tüm mezhepleri haklarından mahrum bıraktı, baskı altına aldı, ötekileştirdi.

          Kemalistlerin bunların ötesinde asıl başardıkları konu: Kemalizmi toplumsal bir kültürel ve ideolojik yapıya kavuşturdular. Her dinden, mezhepten, milletten, etnik gruptan insanların ruhunu ve beynini, Kemalist ırkçı ve otoriter bir eğitim sistemiyle teslim aldılar.

          Kemalizme muhalif olan her kes ve her grup da, Kemalistlerle benzeştiler.

           İslamcılar, Sosyalistler, Liberaller ve hatta Kürtler, Kemalistlere benzeştiler, onların yaptıklarını kendi yoğurt yiyişlerine göre tekrarladılar.

           Türk Sosyalizmi ve Sosyalistlerinin Kemalist parametreler içinde hareket ettiklerine şahit olduk. Bulunduğumuz aşamada da, Türk Sosyalizmi ve sosyalistleri aynı hastalığa düçar bir halde yollarına devam ediyorlar. Bu nedenle iktidar olma şansını yakalayamıyorlar.

           İslamcılar da, Kemalist yapısallıkla iktidar oldular. Bulunduğumuz aşamada da onlara benzeşerek, onların sistemini sahiplenerek ve yöneterek, yollarına devam ediyorlar.

          Liberaller, sosyal demokratlar da bu hastalıktan kurtulmuş değiller. Onların da ruhu teslim alınmış durumda.

                                                   *****

          Kürt aydınlarının çoğunluğu da, 1965’lere kadar açık bir şekilde Kemalist parametreler, değerlerle yollarına devam ettiler. 1965 yılından sonra açıkça olmazsa da Kemalizm karşı alındı. Ama esas olarak Kürtler, 1974 yılından sonra açık siyaset platformunda ve fikir sahasında Kemalizme karşı açık cephe aldılar. Ama bu Kemalizme karşı cephe alış, Kürtlerin ruhundaki Kemalizmi temizleyemedi. Kürtler de Kemalizmden arınmadılar.

          Türkiye’de, “Türkiyelilik Fikri” Kemalist düşünce konseptine dayanmaktadır. Bu düşüncenin de hayli yaygın olduğu söylenebilir.

          Kemalist düşünce, Öcalan’ın, 1989 yılında Türkiye’ye getirilmesinden sonra, Kürtler düzleminde tekrar su yüzüne çıktı. Öcalan, iyi bir Kemalist olduğunu, hatta gerçek bir Kemalist olduğunu açıkladı. O tarihten sonra, PKK taraftarları ve Öcalan yandaşları arasında Kemalist ideologların kitaplarını okumak revaçta oldu.

          Öcalan’ın ikinci kuşak yandaşı olan Aysel Tuğluk Kemalizmi teorik olarak açıkça savundu. Kemalizmi savunmasına rağmen, iki dönemdir Kürtler tarafından milletvekili olarak seçildi.

          Kemalizm, aynı zamanda kozmopolitik kişilik de yaratan bir sistem, akım, ideoloji, rejim ve toplumsal tasarım.

          Aysel Tuğluk da, bu kozmopolitik yapıya en uygun düşen bir siyasetçi tipi. Bir yanda alevi, ama aleviliği patalojik. Bir yandan sosyalist ve solcu, sosyalistliği patalojik. Bir yandan Kürt, o yapısı da patalojik.

           Aysel Tuğluk’un Kemalistliği Kürtler arasında hayli tartışıldı. Aysel Tuğluk bazı alanlarda geri adım atmak durumunda kaldı!

          Ama son günlerde, Aysel Tuğluk’un Kemalist Devletçiliği yeniden hortladı.

          Aysel Tuğluk, Kobani saldırısı ve kuşatmasından sonra iki konuyla dikkat çekti. Bir konu, sınırda askerlere taş atmasıydı. İkinci konu, Ak Parti Hükümeti ve esas olarak yapılacaklar hakkında dile getirdiği görüşler.

          Aysel Tuğluk’un Ak Parti Hükümeti ve devlet için söylediklerine bakalım.        

           Aysel Tuğluk diyor ki: “... AKP kesin bir şekilde partner olmaktan çıkmıştır. Zira, IŞİD kartı ile sürece karşı en büyük komployu kurdu. Bu açıdan süreç konusunda devletin geleceğini düşünenler ve seküler güçler hızla sorumluluk almalıdır...”(T24/Aysel TUĞLUK)

          AK Partinin partnerliği konusunda söyledikleri kendilerince doğru olabilir. AK Partinin partnerliğinden kasıt, AK Parti Hükümetinin, Kürt milletinin haklarını teslim edeceğiyle mi ilgili,  yoksa PKK’ya bir egemenlik alanı açacağıyla mı ilgili? Bu konuda bir açıklık yok. Ama Aysel Tuğluk, PKK’nın diğer taraftarlarının beklentisi, anlaşılan PKK’ya bir egemenlik alanı açacağıyla ilgili olduğu açık.

          Özcesi Aysel Tuğluk’un, Kürt milletinin haklarının teslimi konusunda AK Parti Hükümetinin partnerlğini tartıştığını düşünmüyorum.

          Ama bilinen bir şey var ki, AK Parti Hükümetinin, Kürt milletinin haklarını, ulusların kendi kaderlerini kendi iradeleriyle tayin etmesi yordamına göre  teslim edeceği; en azından yeni federal devlet kuracağıyla ilgili, aklı başında olan, Kürdistani düşünen Kürtlerin bir beklentisi yoktu. Bu IŞİD’den önce de ve sonrasında da böyleydi.

          Bu nedenle, AK Parti Hükümetinin partnerliği sorunu Aysel Tuğluk ve arkadaşlarının bir sorunu.

           Aysel Tuğluk’un Kemalist Devletçiliği, açıklamasının ikinci cümlesinde açığa çıkıyor.

          Aysel Tuğluk, açıklamasında, devlettin sahiplerinden ve seküler güçlerden bahs ediyor; onların duruma el koymasını istiyor. 

          Devletin sahiplerini de yukarıdaki satırlarda açıkladım. Onlar da, Kemalistlerdir. Devlet iktidarı sahipleridir. Kemalistler, aynı zamanda sekülerdirler. Ama otoriter, tekçi sekülerdirler.

          Aysel Tuğluk, Türkiye’de iktidar ve hükümet değişikliklerinin seçim dışında, darbelerle olacağını biliyor. Kemalistler de seçim yoluyla hükümet olma olanaklarına sahip değiller. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve diğer sürekli iç darbeler, bunun en somut örnekleridir. Kemalist Devlet, aynı zamanda bir darbeler devletidir.

          Açığa çıkıyor ki, Aysel Tuğluk, çözümü ve çareyi seküler diye tanımladığı devlet İktidarı sahiplerinden ve onların darbe yapmasından medet umuyor.

          Aysel Tuğluk, mevcut devletin Kürtlerin devleti olmadığını, sömürgeci devlet olduğunu da böylece kabul etmemiş oluyor. Ak Parti Hükümetine düşmanlığını kendisi için şimdilik yeterli görüyor. Oldukça değişkendir, yarın bu görüşü değişebilir.

          Tuğluk, Kürtlerin ve Türklerin toplumsal gücüne de güvenmiyor. Bu yönde bir talepte de bulunmuyor.

          Bu da, Kemalizm'den ve Kemalist Devletçilikten başka bir şey değildir.

          PKK’nın da Kürt ulus devletine karşı olması bu düşünce sisteminin içselleşmiş ve kabullenilmiş haliyle ilgilidir.

          Bundan dolayı, konuştuğumuz sorun PKK’yı doğrudan ve genelden ilgilendiren bir sorun. Bu açıdan,  “Tuğluk’a da çok yüklenmek ne kadar doğru olur”, diye soru sormaktan da kendimi alıkoyamıyorum!!!

     

          Amed, 2 Kasım 2014

     


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Diyarbakırlı Esnaflar Kaldırım ve Asfalt
  • Hasan Doğan: “Ne tehdide ne şantaja boyun
  • Hazro Belediye Başkanı Fuat Mehmetoğlu:
  • Çüngüş’te Bağ Bozumu ve Nar Festivali
  • Soğuk algınlığı şikayetleri arttı,
  • Başkan Ali Erdem: ‘Gazze’nin
  • Diyarbakır’da Akboz Siemens Dualarla Açıldı
  • Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Komik Resimler

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER
    ÖZEL HABER
  • Soğuk algınlığı şikayetleri arttı, vatandaşlar şifalı
  • Bağlar’da kaçak hayvan kesimine büyük darbe: 23 iş yeri
  • Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayhan Tabur’un Görev Aşkı Takdir Topluyor
  • CHP Silvan İlçe Kongresi 29 Eylül’de Yapılacak
  • Diyarbakırlı duyarlı iş adamı Bozkuş, öğrencileri unutmadı
  • Havalimanında Unutulan Eşyalar Diyarbakır’da Vatandaşlarla
  • Muş’tan Diyarbakır’a Uzanan Mutluluk
  • Feyza Tekidi, Yılmaz Atalay ile dünyaevine girdi
  • Diyarbakır’da Okul Kıyafeti Tartışması: “Bizi Hedef
  • Tosunlu 'dan İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu İşleniyor,
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Davos'un Arka Planı
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi