SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BACASIZ FABRİKAMI ACABA-?-4
İşte bundan dolayı biz de "Nemelâzımcılık" perdesini yırtarak halkımızı sömüren şeyhliğin dinimizle hiçbir ilgisi olmadığını, bilâkis tamamen hurafe olduğuna ispat etmek maksadıyla halk efkârına arz ettik.
2. Samimi fakat nâkıs şeyhlerdir. Bunlarda yolda kalmış, şeytanın aldattığı kimselerdir. Şeytan bunları bazı keşif ve rüyalarla yanıltarak kendilerini olgun insan gösterir. Hatta kendilerini peygamberlerin seviyesinde görenlerde vardır. Bunlara tabi olanlarda helak olurlar. Bunları anlamak için şeriati(Kur’an ve Sünneti) iyi bilmek yeterlidir. Evliyâullah'ın ve mürşid-i kâmil olan şeyhlerin insanlar, tarafından sevildiğini ve sayıldığını gören; bazı kişiler, zamanla şeyhlik postuna oturdular.Evliyâlık tasladılar. Helak oldular. Gerçekte evliya olmadıkları halde şeyhlik iddia ettiler. Ne güzel söylemiş Merhum Ziyâ Paşa, fuhuş yapılarak kazanılan mal ile din alet edilerek kazanılan para ve mala şöyle lanet okumaktadır: "Lanet ola ol mala ki, tahsiline anın Ya din ola, ya ırz-u namus ola alet."Müteşâyihlerin şerrinden ve fitnelerinden Allah’a sığınırız! Sahte şeyhler, genelde geçmişlerinde iyi kişiler ve halkın evliya olarak bildiği kişileri ileri sürerek; kendilerinin de evliya ve şeyh olduğunu iddia ederler. Sahte Şeyhlerin En Büyük Günahları Evliya olmadığı halde evliyalık, şeyhlik ve mürşidlik iddia eden kişiler; 1- Allâh'a iftira ediyorlar. Çünkü evliya olmadıkları halde evliya olduğunu iddia ediyorlar. 2- Müslümanları kandırıyorlar. Müslümanlar, onları ermiş, evliya ve mürşidi-i kâmil sanıyorlar. Onlara geliyorlar. 3- Halkın dinî vazifelerini yapmasına mani oluyorlar. Sahte şeyhlerin çoğu dinen zengin oldukları halde ve kendilerinin zengin olduklarını kendileri de bildikleri halde; halktan zekât ve fitre gibi mali ibadetleri istismar ediyorlar. Halktan kendi adlarına zekât ve fitre topluyorlar. Bunun büyük bir sakıncası vardır. Dinen zengin olan bir kişinin zekât alması haramdır. Ona verilen hangi niyetle verilirse verilsin zekât olmaz... İlim ehli, âlim veya hoca olarak geçinen bazı kişiler, dünyevî makam, mevki, mal, mülk veya insanların sevgisini kazanmak için dinî, alet edebilirler... Bunlar, kimi, bilmeyerek fetva verirler. Cahil’ce ve işin hakikatini bilmeden fetva veren kişi, melundur. Yanlış fetva verip, aldattığı ve saptırdığı insanların günahlarının bir misli de onadır. H.z peygamber efendimiz (s.a.v.) i buyurdu: "İlmi olmaksızın (Kur'ân-ı kerimin ilimlerini tam bilmeden) Kur'ân-ı kerim hakkında (yanlış) konuşursa; o kişi cehennem ateşinde yerini hazırlasın..." (Tirmizi, 2874) "Benim aleyhimde (bir hadisimi inkâr eder veya hadis olmayan bir şeyi uydurup; bu hadisi şeriftir diyerek) yalan söylerse; o kişi cehennem ateşinde yerini hazırlasın..." (Müsned-i Ahmed, 2820) Yükleniyor...
|