SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BAHÇELİ’NİN SON SÖZÜ ARDINDAN GELEN SALDIRI!Neredeyse bütün ülkenin yüzde 99’u süreç devam etsin, silahlar sussun, kan dursun ve kardeşlik tesis edilsin diye çaba harcar, mücadele eder, Doğu’dan Batı’ya kadar bütün anneler 24 saat dua eder ve hatim indirirken siyasi parti liderlerinin Salı toplantılarında ölçüsüz derecede sert konuşmaları toplumu geriyor ve barış iklimine gölge düşürüyor.
Ak Parti Genel Merkez binasına ve Adalet Bakanlığına yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Böylesi hassas ve kırılgan bir süreçte yapılan bu saldırı kuşkusuz ülkenin birliğine, dirliğine, barışına ve huzuruna yönelik yapılmış kalleşçe bir saldırıdır. Artık toplumda bağışıklık kazanmış ve itibarını yitirmiş bu tür ahlaksız saldırıların barış iklimini zedeleyemeyeceğine olan inancım tamdır.
Ayrıca grup toplantısında MHP Lideri Bahçeli’nin “daha son sözümüzü söylemedik” açıklamasının ardından akşam yapılan saldırıyı da manidar buluyorum. Bu tür açıklamaların Ergenekon ve derin yapıların ekmeğine yağ sürdüğünü, onları cesaretlendirdiğini ve ellerine argüman verildiğini de unutmamak lazım.
MHP Lideri Bahçeli’ye de şunu sormak lazım:
Sizin “bin yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat” projenizin ve ülkünüzün kıymeti harbiyesi nerede kaldı?
Kardeşlik dediğiniz, kardeşinizin dilini, tarihini, gelenek ve göreneklerini yok saymak, yasaklamak mıdır?
Kardeşlik dediğiniz, kardeşinizi maraba olarak görüp, kendi ırkını kardeşinizin ırkından üstün tutup ve kardeşinizin bütün evrensel haklarını yok saymak mıdır?
Kardeşim dediğiniz insanların evleri başına askerlerce yakılıp yıkılırken, 17 bin kardeşiniz faili belli cinayetlere kurban gidilirken, 3 bin kardeşiniz kaybolurken, 4,5 milyon kardeşiniz yerinden yurdundan söküp koparılırken ve kardeşinize dışkı yedirilirken, sizin kardeşliğiniz neredeydi diye sormak gerekmez mi?
Sarkık bıyıklı sempatizanınız olan özel harekat timleri 1990’lı yıllarda partinizin Diyarbakır il binasında mazlum kardeşlerinize işkence edilirken sizin kardeşliğiniz neredeydi ve siz neredeydiniz?
Sesiniz niye bugünkü gibi gör çıkmıyordu?
Köylerin yakılmasına karşı tek bir açıklamanız var mı?
Kürt halkına karşı işlenmiş tek bir cinayete karşı tek bir tepkiniz ve açıklamanız var mı?
OHAL’in onca hukuk ve ahlak dışı uygulamalarına karşı tek bir tepkiniz var mı?
Tam tersine OHAL’in devamını isteyen, vurun abalıya (Kürtlere) diyen siz ve sizin zihniyetiniz değil miydi?
Sayın Bahçeli siz Urfa Siverekli’siniz, sizin gibi sesi sürekli gür çıkan Grup Başkan Vekiliniz Oktay Vural’da Siirt’lidir. Neden bir gün bile olsa kendinizi hemşeherilerinizin yerine koyup empati yapmayı ve sempatiyle yaklaşmayı denemiyorsunuz?
Vatanın bölünmez bütünlüğü deyip duruyorsunuz, hiç gitmediğiniz, kokusunu, yoksulluğunu ve acısını iliklerinize kadar yaşayamadığınızın vatanın altında yatan şehitlere karşı bu şekilde mi borcunuzu ödeyeceksiniz? Başka milletlerin tecrübesi değil de kendi milletinizin tecrübesini yaşasanız daha iyi olmaz mı? Bakınız Ahmet Hamdi TANPINAR ne diyor:
”Biz şimdi bir aksülamel (reaksiyon) devrinde yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dede efendiyi Wagner olmadığı için, Yunus Emre’yi Verlaine, Baki’yi Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya’nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti bulunduğumuz halde çırılçıplak yaşıyoruz. Coğrafya, kültür, her şey bizden yeni bir terkip bekliyor; biz misyonlarımızın farkında değiliz. Başka milletlerin tecrübesini yaşıyoruz.”
Yine tarihçi ve hemşehrimiz Prof.Dr.Ahmet Akgündüz bakınız ne diyor:
“1990’da gittiğim Amerika’nın California Eyaleti’nde bir ekonomi Profesörünün bana söyledikleri hala kulaklarımda çınlamaktadır.
Genç Türk Profesörü! Şu anda dünyada iki süper güç var; Amerika ve Japonya. Her ikisi de maddi ve manevi açıdan sıçrama kabiliyetlerini kaybetti. Sıçrama yapsak bile, milimetrelerle ölçülen sıçramalar yapabiliriz. Ancak dünyada maddi ve manevi açıdan metrelerle ifade edilebilecek sıçrama kabiliyetine sahip bir devlet ve bir millet var, o da Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Müslüman Türk Milleti’dir. Tabi Amerika ve Batı köprülerinizi kesmezse...”
Sayın Bahçeli: Yine ABD Eski Başkanı Bill Clinton’un 15 Kasım 1999 yılında TBMM’de yapmış olduğu konuşmada bakınız ne diyor;
“Osmanlı’nın dağılması ve Türkiye’nin yükselmesiyle bu yüzyılın tarihi şekillendi. Yıkıntılardan yeni milletler doğdu 20.yüzyılı anlamak için Türkiye’nin tarihi bir anahtardır. Türkiye’nin geleceği, önümüzdeki bin yılın ilk yüzyılının şekillenmesinde de önemli rol oynayacaktır.
Türkiye’nin doğu ile batıyı birleştirmedeki başarısı bu coğrafya göz önüne alınınca daha da önem kazanmaktadır. Bölgede ve dünyada milyarlarca insanın geleceği TBMM’de 25 yıl boyunca alınacak kararlara bağlı. Bu insanların Türkiye’nin güçlü, laik, geleneklerine saygılı, geçmişinden gururlu; ama Avrupa’nın parçası olan bir ülke haline gelmesinde çıkarları vardır. Bu, çok çalışma ve vizyon isteyen bir görevdir.”diyor.
Yunus’un ifadesiyle “Ol mahiler ki, derya içredür deryayı bilmezler (O balıklar ki deniz içindedir de denizde olduklarını bilmezler) “ misali ne yazık ki milletimiz ve özellikle MHP Lideri Bahçeli sahip olduğumuz milli gücün farkında değildir.
Kardeşliği yaşa ve yaşatma, bağırmayla, tehditle, inkar ve asimilasyonla olmaz.
Yani Sayın Bahçeli; bu “dil” dil değildir… Yükleniyor...
|