BAKAN ESKİ BAKAN DEĞİL

Bir baba, evladını nasıl ki, en iyi şekilde yetiştirmek, onu büyütmek, eğitimiyle her şeyiyle ilgilenmek zorunda ise, devlette devlet babadır. Oda vatandaşına en iyi şekilde hizmet götürmeye mecburdur. Vatandaşının her türlü sıkıntısını gidermek zorundadır. Devlet insanlarını ayırmadan, kayırmadan eşit görmelidir. Devleti yönetenler adaletli, şefkatli, dürüst ve hizmet anlayışında olan idarecilerden oluşmalıdır. Bu idareci veya yöneticilerin zamanla değişmesi maalesef devlet ile halk arasında iletişimin sancılı olmasına neden oluyor. Yaptıkları olumsuzluklar devletin hanesine eksi puan olarak yazılıyor, yaptıkları olumlu işlerde halkın devlete güvenini artırıyor.

Maalesef mevki, makam ve rantın insanları nasıl değiştirdiğini açıkça görebileceğimiz bir  devir yaşıyoruz.  Bugün mevki ve makamları işgal eden sadece ve sadece kendi menfaatlerini düşünenler, dönüp Hz. Ömer’in halifelik dönemini hatırlamaları, bilmiyorlarsa da okuyup öğrenmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Malumunuz Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, aynı zamanda Diyarbakır Milletvekili. 2003 yılından buyana Diyarbakır Milletvekilliği görevini de yürütüyor. Bakan beyi, 2003 yılından buyana tanırım. Birçok kez bir araya gelip sohbet etmişliğimiz de vardır. Tarım alanında bölgeye önemli hizmetler yaptı. Bakanlıktaki genel müdür, müsteşar ve daire başkanlığı gibi önemli noktalara Diyarbakırlı yöneticileri atadı. Bakanlık görevine geldiği ilk yıllarda kentin bütün sorunlarıyla yakından ilgileniyor ve çözümü için adımlar atıyordu. Her hafta düzenli olarak kente gelip incelemelerde bulunuyordu. İnsanlar bakan beye rahatlıkla ulaşabiliyordu. Hepimiz böyle bir bakana sahip olduğumuz için kendimizi şanslı hissediyorduk. Ama maalesef bakan bey uzun bir sürenin ardından performansını düşürdü ve 90 derece bir değişim gösterdi.

İlk dönemlerdeki gibi Diyarbakır’la ilgilenmez oldu. İnsanların kendisine ulaşması zorlaştı. Bakan Mehdi Eker çok ama çok değişti. Onu değiştiren ne oldu, niye değişti bilmiyorum. Etrafı çevrildi. Eskiden bizzat gelip yerinde gördüğü eksiklikleri veya olumlu işleri şimdi aracılarla yürütmeye başladı.  Hatta ve hatta kente faydalı olan güzel hizmetler yapan başarılı bürokratları bile etrafını saran insanların şahsi işlerini yapmadığı gerekçesiyle görevden almaya başladı. 2 yıl öncesine kadar her hafta düzenli olarak Diyarbakır’a geliyordu. Şimdi 2 ayda bir gelmeye başladı.

Diyarbakır’da hükümetin hayata geçirdiği projelerle alakadar olmamaya başladı. Köprülü kavşaklar başta olmak üzere, İçkale gibi önemli projelerin gecikmesi veya belirlenen sürede tamamlanmamasının hesabını sormaz oldu.

Aylardır bu metropol kentin büyük bir kesimi karanlıkta. İnsanlar enerji kesintisi yüzünden isyan eder duruma geldi, bakan beyden tık yok. En azından kesintilerin asgariye indirilmesi için bile bakan bey bir adım atmadı. Her şeyden önemlisi seçim bölgesi Diyarbakır’da vatandaşların kendisine ulaşması engellendi. Etrafı badigartlarla çevrildi. Ben uzun bir süredir bakan beyin Diyarbakır’da köy ve mahalle muhtarlarıyla bir toplantı yaptığına şahit olmadım. Bir köy ziyaretinde bulunduğunu köylülerle yer sofrasında dertleştiğini görmedim. Bir halk toplantısı düzenlediğine şahitlik etmedim. Başta Eğitim ve Araştırma Hastanesi olmak üzere kurumlarda inanılmaz sıkıntılar var, kendi bakanlığına bağlı Et Balık Kurumu yolsuzluk iddialarıyla sarsılıyor, Bakan bey’den halen bir hareketlilik yok. Yine kendisine bağlı Tarım Kırsal Kalkınma ajanslarının ne yaptığı, kimlere hizmet ettiği belli değil.

Son yıllarda kendisine yakın isimlerin farklı alanlarda büyüdüğünü ve daha üst düzey noktalara geldiğini görüyor ve duyuyoruz. Diyarbakır ve Diyarbakır’ın sorunları son zamanlarda bakan beyin geri plana attığı anlaşılıyor. Kamuoyunda böyle bir his var maalesef.

Gelip burada sadece göstermelik bürokratlarla toplantılar yapıp gitmekle olmuyor. İnsanlar icraat bekliyor. Sorunların çözülmesini istiyor.  Önce dışarıya, yani yakınınız olmayan size inanan, güven ve sizden hizmet bekleyen insanlara yarayacaksınız. Cümbür cemaat kendi akraba, dost ve yandaşlara yaranmak olmaz. Herkesi eşit görüp ayrı gayrı gütmeden hizmet edeceksiniz. Bulunduğunuz makamdan bir gün ayrılacaksınız. Önemli olan bu makamdan ayrıldıktan sonra da insanların sizi hayırla yad etmesidir. Bizden söylemesi.