SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BEYAZ TOROSU İYİ BİLİRİM-1
Davutoğlu, Van'ın Tuşpa ilçesindeki mitingde yaptığı konuşmada, şöyle dedi; "AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak. Biz buraları faili meçhullere bırakmayacağız. Hiç merak etmeyin seksenli doksanlı yıllara dönmeyeceğiz.
Tam 23 yıl oldu. Başbakanın Van’daki konuşması beni 1992 yılındaki anılarıma götürdü. Sene 1992 halen o anı gözümün önünde canlanıyor. Ben o zaman Diyarbakır’da yerel bir gazetede çalışıyordum. Günlerden Pazar... Akşama 2 saat vardı, dışarıda oturuyordum. Muhabir arkadaşlar olay var, habere gideceğiz dediler. Ben de sizinle geleceğim deyip hep beraber ticari arabaya atladık. Seyrantepe’ye doğru yol alıyorduk. Cumhuriyet mahallesine girdik. Sokak aralarında ilerliyoruz derken bir yokuştan geçiyorduk. Tam bu esnada önümüze beyaz bir toros araç çıktı ve yolumuzu kesti. “Nereye gidiyor susunuz?” diye sordu bize. Muhabir arkadaşlardan biri “Burada bir olay varmış, yani cinayet işlenmiş. Biz de onun için buraya geldik” dedi. Onlar ise “Gelin sizi olay yerine götürelim” diyerek beyaz torosu takip etmemizi istediler. Bu arada onlardan biri de bizim arabaya bindi. Karanlık olayların, infazların gerçekleştiği dönem. Şoför beyaz torosu takip etti ve Ergani yoluna girdik. Olay mahallinden uzaklaşıyorduk. Dolayısıyla çok geçmeden kaçırıldığımızı anladık. Bir süre sonra şoför arkadaşımızı aracımızın bagajına kilitlediler. Bizi alan bu şahıslardan eli alçılı ve kır saçlı olanı direksiyona geçti. Yanımdaki arkadaşım ikide bir beni dürtüyor ve bana “Kendini arabadan at bari sen kurtul” diyordu. Ben arkadaşımı dinlemedim ama boş da durmadım. Bildiğim tüm duaları okumaya başladım. Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti derler ya işte benim de öyle oldu. Arabaya bizimle binen silahı bana doğrulttu. Silahı çekmesini söyledim ve bizi nereye güttürüyorsunuz diye sordum. Sizi DGM’ye götürüyoruz dediler. DGM’nin bizim gittiğimiz yönde olmadığını söyledik kendilerine. Onlar ise sizi Malatya DGM’sine götüreceğiz dediler. İşte o zaman bizi götürenlerin devletin içindeki çeteler olduğunu anladım. Benim burada olduğumdan kimsenin haberi de yok. Bizim olaydan geri dönüşümüz gecikince gazete yönetimi düşmüşler bizi aramaya… Her yerde arıyor, soruyorlar. Ama bizi 3 kişi diye arıyorlar, hâlbuki benimle beraber 4 kişi idik. Kimsenin benden haberi yok dedim ya… Bizi götürenler yolda “Kim size cinayeti haber verdi?” diyerek sorguya başladılar. Biz de “Anadolu Ajansı’ndan haberi aldık ama kimin öldüğünü bilmiyoruz, haberimiz yok” dedik. Bu arada sorularına sürekli yenilerini ekliyorlar. “Apo size ne talimatlar veriyor?” tarzında sorular soruyordular. Bizleri Malatya’ya kadar götürdüler. Hatta Malatya’yı 20 km geçtik. Arabalar durduruldu ve şoförümüzü bagajdan çıkardılar. Şoförle bir şeyler konuştular. Sonra şoför yanımıza geldiğinde ne konuştuklarını sorduk. Kendisine Adıyaman üzerinden Diyarbakır’a gidin dediklerini bize aktardı. Biz ise 10 km kadar gittik. Şoföre burada durup arabayı ağaçların altına çekmesini istedik. Devamı yarın Yükleniyor...
|