SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() BEYAZ TOROSU İYİ BİLİRİM-2
Onlar gelip bizi geçtikten sonra tekrar geriye döndük. Malatya’ya doğru yol aldık. Malatya’ya geldiğimizde saat sabahın 5’i idi. Hemen bir otele gidip ordan gazeteyi aradım. Malatya’da olduğumuzu Diyarbakır’a gelip gelmeyeceğimizi sordum. Gazete yönetiminden bize durmayın gelin dediler. Bu arada baskıya hazır olan haberi de değiştirip beni de habere eklemişlerdi. Tabii cinayeti de sordum. Kimin öldürüldüğüne dair bilgi almak istiyordum. Bana Apê Musa’yı vurduklarını söyleyince cinayeti o zaman öğrendim.
Bu arada yolda hem bizim, hem de onların arabasına yakıt doldurduk. Arkadaşlarımdan birine yumruk atarak dişini kırdılar. Diyarbakır’a doğru yola koyulduk. Yolda askeriye bizi durdurdu. Üzerimizde kimlik yoktu ve biz kaçırıldığımızı söyledik. Ama hiç oralı bile olmadılar. Hiçbir soru sormadılar. Bizi bıraktılar yola devam ediyorduk. Giderken onların arabası önde selektör yaparak geçiyordu. Bundan sonra hiçbir kontrolde durdurulmadık. Eli alçılı olan bizim arabayı kullanıyordu. Şoförümüzü bagaja atmışlardı. Maden virajlarında öyle ustaca gidiyorlardı ki sanki her gece bu yolda adam kaçırıyorlarmış gibi… Bu yolun yabancısı olmadıkları anlaşılıyordu. Bizler sabah saat 8’de Diyarbakır’a vardık. Gazete bürosuna ulaştık. Bu arada epey kalabalık bir grup arkadaş bizi bekliyorlardı. Fazla geçmeden emniyetteki arkadaşlar gelerek ifadelerimizi almak üzere bizi karakola götürdüler. Emniyete ifadelerimizi alan şahıs ikide bir; “Bunlar aleme gitmişler içki içmişler” diyordu. Duruma sinirlendim, hayatımda içki nedir bilmem, sen nasıl böyle söylüyorsun. Kendi görevini yap dedim kendisine… İfade bitikten sonra bize birkaç kişi yakalamışız teşhis için gelin bakın dediler. Gidip baktık ama bunlar sadece birkaç gariban idi. Bizi götürenler bunlar değildi. Sonra bir araba gösterdiler. Bu olabilir mi diye… Arabaya baktık. Araba o değildi zaten plakası da sahteydi. Zamanın Bölge Valisi Ünal Erkan ve Emniyet Müdürü Ramazan Er’in bize çok faydası dokundu. İfade işlemlerimiz bittikten sonra gazete bürosuna geri döndük. Bizi Avrupa İnsan Hakları Komisyonu sorumlusu olduğunu öğrendiğimiz kişiler bekliyordu. Onlar da bize birkaç soru sordular. Hatta bizimle ilgileneceğinize, bize soru soracağınıza bu memleket üzerinden ellerinizi çekin. Bu memleketi siz karıştırıyorsunuz. Gayeniz bu olayı takip etmek değil. Niyetinizde doğru olsaydınız biz bu hale gelmezdik. Zaten bu tür olaylara faili meçhullere siz seviniyorsunuz dedik. İnşallah pazartesi günü olayın daha geniş şekli ve beyaz torosun ne anlama geldiğini sizlerle paylaşacağım. Kalın sağlıkla… Allah’a emanet olun. Yükleniyor...
|