SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() Bugün Sevgililer Günüymüş…Kadınım
Senin için bir şeyler yapmak
Hâlâ hoşuma gidiyor kadınım
Ayrıldığımızı
Bazı bazı unuturum işte
Bugün Sevgililer günü
Dün sana gül göndermiştim
Kadınların para ve çiçek sevdiğini
Aşksız bir kadından öğrenmiştim...
Şiir: Mahmut Şimşek
Yeryüzü canlılarının en akıllısı, medenileştikçe vahşileşeni, yalnızken de en çok sevgiye gereksinimi olanı insandır. Ama gelin şu insanoğluna ve arsız mı arsız haline bakın. Doğada ne varsa ona dairdir, ama o hep aç gözlü ve oburdur. O, her altıda birinin açlık sınırı altında yaşayanından tutun da ultra zenginine kadar, tümü sevgi yoksunu, sevgiye muhtaç...
Takvimi kendi egosunu tatmin için buldu. Gücünü azaltan genel hatalarını hatırlamak için özel günlere böldü, ama tarih boyunca bölüşmesini bilemedi. Kimi gücünü, kimi inancını, kimi ruhunu pazarlarken bile, kimin kimi neyle, nasıl da sevgisizce vurduğuna bir bakın, anlayabileniniz var mı?
Baksanıza, bugün Sevgililer günüymüş.
“Hiç değilse, sevgiye iyimser bakabilsek. Sevgiye, sevgiyle gidebilsek. Tanrıça İştar, tanrıça Juna veya Aziz Valentine'nin bakir ve saf yüreklere sevgi armağanını, törelere ve modern tapınaklarda tuğralara adak olarak sunulmasını ne yapsak da engelleyebilsek?” diyorsanız; Sevdalarınızda yürekli olun... Bilinmeli ki; yüreği kabaranın, yüreğinde alazlanan başka bir yürek olanın, yürek yaşı olmazmış, hatta günahı sorulmazmış. Sevi, tinsel bir insan özelliğidir, maddeci değildir. Siz, siz olun; sevdalarda olanla âşık atmayın, sevdasız olanla da arkadaşlık yapmayın. Sevgiye ilgisiz kalmayın, ama sevgiyi seks ve çıkar olarak görmeyin. Sevgiye seks ve çıkar olarak bakan resmen eşektir. Neden mi? Hayvanların içinde sessizlik unvanı bilindiği gibi eşektedir ve o eşek yaşamı boyunca iki şey için anırır. Bir acıkınca, bir de seks ihtiyacı duyunca. Kapitalin hergün biraz daha bunalttığı bu tip eşek ruhlu insanlardan korunun. Siz siz olun, seksi ve çıkarı sevgiyle karıştırmayın. Yani eşekleşmeyin...
Yüreğinden sevgiyi red eden insan, insanlığını red eder. Kötülerin kirli, akçeli dünyasında ki hayat, birkaç adım ötede bir başka sürse de tekil, zavallı bir hayattır ve bu hayat; bir şarkı gibi bize rağmen bizimle yan yana, yanı başımızda devam etse de bizi derdest etmemeli. Hayat şarkısının her zaman istediğimiz makamda söylenmediğini fark ettiğinizde de; ister Qesrik Boğazında bir çoban olun, ister Ah Tamara (Akdamar) diye bağıran genç, ister İstanbul boğazında bir holdingin patronu olun. İlkel geleneklerin alışkanlıkları, modern kapitalizmin ruhsuzluğu, sevgi aşınıza soğuk su katıyor mu? 'Katıyor' diyorsanız, siz sevgi denizinde ve sevginin tadını alanlardansınız. Ruhunuz henüz kirlenmemiş. Tersi durumda da, siz sevgiyi değil, içinizdeki canavara koşuyor, oyalanmak istiyor, kendinizden kaçıyorsunuz. Alışkanlıklarınızı, zaaflarınızı, bağımlılığınızı sevgi sanıyorsunuz. Oysa beyninizin periferisine çarpan günahsız bir kelebektir aşk. Yüreğinizin kapısını çaldıkça, hiç büyümeyen çocuktur aşk. Bırakın içeri girsin. Bir şiir de;“...Sen aşk / Yokluktan anlamayan çocuk /...diye tanımlamaya kalkmışım aşkı. Aşk hiç tanıma, yaşa ve yasaya gelir mi ki?
Evet, bugün Sevgi(liler) günüymüş…
Gazetelerden, televizyonlardan, alış veriş merkezlerinin reklâmlarından kulağımızın örs ve çekicine, gözlerimizin pencerelerine 'kiralık ev' ilanları gibi günlerdir bugünü vura vura, göstere göstere, beynimizin imbik sistemine şartlı öğrenme ile girerek hatırlatıp durdular. Nasıl da 'herşey satılık’, Nasıl da her şeyi suiistimal etme, pazarlama özgürlüğü var.
Hadi, gelin bugün sevgilinize alacağınız bir gülün parasını Afrika’daki açlara, Diyarbakır’ın, Gazze’nin sokaktaki çocuklarına veya sistemin mahkûmlarına gönderelim desem de, sesimi kaçınız duyacak? Ama hiç değilse bu yazıyı okuyanlar gelecek yıl için de olsa bu önerimi bir yere yazıverin, olur mu?
Hadi, gelin insan bitmeyince sevgi bitmez deyin. İyi ki de varmış deyin. İnsan hâlâ doğup büyüyorsa, sevgi de sevgililer de doğup büyüyecek, deyin. Çünkü sevgi insandır, sevgili de insanın gizli açık hazinesidir. Ama sevgi olmadan sevgilinin olmayacağını da en çok sevilenler bilmeli. Kolunuza değil, yüreğinize takılı olandır sevgili. Sevmek büyülenmektir. Eksiksiz bir varlıktır, hep vardır. Çünkü Aşkın (sevginin) ideolojisi yoktur. Hapishanesi, gardiyanı yoktur, Sevgi çocuktur, ebeveyndir, gurbettir, sıladır. Sanattır, bilimdir, kültürdür. Topraktır, çiçektir. Kadındır, erkektir, homodur, lezbiyendir. Sevgi, kimi zaman Ülkedir ya da Allahtır, anlaşılmazdır, sınır tanımazdır. Ulusu, dini olmayan bir hazdır. Saygıdır. Sabırdır. Korkudur. Cesarettir. Taddır. Sevgi verici, sevgili alıcıdır. Sevgi cömert, sevgili cimridir. Sevgi doğaçlama ve her türlü bireysel yasayı peşin kabul etmiş, ya da kabule hazırdır. Sevgi Küstüm Çiçeğidir, sakın onu incitmeyin.
Bayanlar, Baylar! Siz bu değerleri ne kadar yaşadınız veya bu değerleri ne kadar yaşamaya hazırsınız? Yanıtınızı bana değil içinizde ki, dışınızda ki sevgiliye saklayın, karşılaşınca da söylemekten kaçınmayın.
Sahi, sevgililer günü kaç yaşında bileniniz var mı?
Yanıtınız, Kürdün İştar’ından, Romalı Juno'dan veya Papazdan başlıyorsa yanılıyorsunuz. Sevgililer gününün yaşı bize Kalubeladan beri, Adem ile Havva'dan kalmadır. Çünkü ilk sevgililer onlardı. Demek ki, sevgi(aşk) biz tüm insanlara ilk anne ve babamızdan kalan en eski ve evrensel bir mirastır...
Sevgililer şımarmayın ve unutmayın; Seveninin kıymetini bilen sevgilinin ömrü uzun olur. Ve Sevgililer gününüz sevginize göre olsun.
Artık aramızda olmayan biri için, on yıllar önce bir şeyler yazmıştım. “Gönlümün İki Yüzü” adlı şiir kitabımda boynu bükük öylece duruyordu. Sizinle paylaşmak bugüneymiş. Beğenirseniz, paylaşırsınız...
Kadınım
Senin için bir şeyler yapmak
Hâlâ hoşuma gidiyor kadınım
Ayrıldığımızı
Bazı bazı unuturum işte
Bugün Sevgililer günü
Dün sana gül göndermiştim
Kadınların para ve çiçek sevdiğini
Aşksız bir kadından öğrenmiştim...
Yükleniyor...
Yorumlar yüklenirken lütfen bekleyiniz...
|