Bugün: 23 Ağustos 2025 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…
    Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme…

    FERİT UZUN: PKK’nın Bilinçli ve Karanlık Bir Plânı Sonucu Katledildi…

    30 Kasım 2013, 20:09
    12
    14
    16
    18
    ibrahim GÜÇLÜ ibrahimguclu21@gmail.com

    Ferit Uzun, gençlik yıllarında, üniversite öğrencisi olduğu zamanlarda Kürtlük ve Kürdistan aşkına tutuldu. Bu aşkın sonucu olarak Kürt milletine hizmet etmek ve Kürt ulusal hareketinin gelişmesine katkıda bulunmak için Devimci Doğu Kültür Ocaklarında (DDKO) çalışmaya başladı.

    Bu çalışmasının ürününü, O da birçok DDKO Kurucusu ve üyesi, diğer Kürt yurtseverleri gibi 12 Mart 1971 Askeri darbesinde toplamaya başladı!!. O da tutuklandı. Diyarbakır- Siirt İlleri Sıkı Yönetim Komutanlığı Asker Cezaevinde kaldı. Aynı sıkıyönetim komutanlığının bünyesindeki askeri mahkemede yüzlerce arkadaşıyla birlikte yargılandı ve ceza aldı. Yargılandığı zaman siyasi savunma yaptı.

    Ben de Ankara DDKO kurucusu ve Başkanı olduğum zaman Ferit Uzun’la birlikte Kürtlük faaliyetlerini birlikte yürüttük. Biz bir grup arkadaş 12 Mart Askeri Darbesi önce tutuklandık. Darbeye kadar Ankara Ulucanlar Cezaevinde tutuklu kaldık. Darbe sonrası, 1971 Haziran’ında Diyarbakır Askeri Cezaevine götürüldük. Biz Diyarbakır Askeri Cezaevinde bulunduğumuz zaman, Ferit Uzun da tutuklanıp yanımıza getirildi.

    Ferit Uzun da, Ecevit Hükümeti döneminde, 1974 yılında, Meclis’te kabul edilen genel af yasasıyla arkadaşlarıyla birlikte cezaevinden dışarı çıktı.

    Ferit Uzun cezaevinde çıktıktan sonra Kürtlük faaliyetlerine ara vermedi. O tarihten sonra daha ateşli bir şekilde, daha büyük bir aşkla ve profesyonelce Kürtlük faaliyetlerine devam etti. Kürt ulusal hareketinin, Kürdistan’ın Kuzeyinde örgütlendirilmesi için çaba sarf etti. Bir grup arkadaşıyla Maocu çizgide Dengê Kawa Örgütünü kurdu ve örgütünün önde gelen liderlerinden biri oldu.

    Dengê Kawa yöneticiliğini ve liderliğini yaparken Siverek yöresinde Ziraat Mühendisi olarak da çalışmalar yürüttü. Halka büyük destekler sağladı. Halka Kürtlük bilincini vermek için büyük çaba gösterdi ve çalışmalar yürüttü. Kısa bir sürede de yetenek ve becerilerini ortaya koydu.

    Halk onu çok sevdi.

    PKK da devletin bir stratejisinin sonucu oluştuğundan, Kürdistan’daki örgütlenmeleri ve Kürt yurtseverlerini tasfiye etme; onun en başta gelen görevleri arasındaydı.

    PKK’nın Kürt örgütlerini tasfiye etmesinin en kolay yolu da, onun liderlerini ve en seçkin kadrolarını öldürmekle olurdu.

    Ferit Uzun bu stratejinin sonucu olarak PKK tarafından, 22 Kasım 1978’de, bundan 35 yıl önce katledildi.

    Çetin Güngür (Semir) PKK Merkez Komitesi üyesiydi. 12 Eylül sonrasında PKK stratejilerine ve politikalarına muhalefet etti. O da devletin PKK eliyle Kürt örgütlerini, Kürt liderlerini, yurtseverlerini tasfiye etme plânının bir sonucu olarak İsveç’in Başkenti Stockholm’un göbeğinde, katıldığı bir toplantıda, binden fazla kişinin bulunduğu bir anda PKK tarafından katedildi.

    Ben bu yazımda Çetin Güngör’ün, PKK’nın büyük plânı, bu plân içinde  Ferit Uzun’un katledilişi, Siverek’teki katliamla ilgili  Kürdistan Aktüel’de yayınlanan  görüşlerine yer veriyorum.

    Çetin Güngör, PKK’nın en yetenekli ve aydın yöneticilerinden biriydi. PKK’yı yakından tanıyordu. Akıl tutulması içinde olan Kürt okumuşları için önemli bilgiler veriyor.

    Çetin Güngör şöyle diyor:

    “PKK Siverek'te cehennemi kurarken bu tercihini tesadüfen değil, bilinçlice yaptı. Çünkü Siverek özellikleri ile PKK'nin taktik çizgisini çok rahat hayata geçirebileceği bir alan olarak görüldü. PKK, silahlı çatışmaları başlatırken elindeki on taraftarına değil, daha ziyade (Siverek’teki) çelişkilere güvenmiştir.

    “Öyle bir ön hazırlık yapılmalı, öyle bir eylem yapılmalıydı ki, Siverek bir günde karışmalı ve çok kısa bir sûre içinde de halk PKK'ye taraf politize edilirken, yörede varolan tüm yurtsever örgütler darmadağın edilebilmeliydi. Çünkü PKK'nin uzun erim gerektiren teorik-siyasi çalışmalarla kitle kazanmaya tahammülü yoktu. Dolaysıyla amaca uygun olarak Hiçbir politik zeminin bulunmadığı bir anda dramatik oyun sahneye konuldu. Neticede Kürdistan tarihinin “utanç verici” eylemleri, ulusal kurtuluş savaşına hizmet kamuflajı altında böylece başlatıldı.

    “PKK, provokasyon sürecini adim adim şöyle gerçekleştirdi; Önce hem siyaset adamı ve hem Siverek'te belli bir saygınlığı olan "Ferit Uzun" öldürüldü. Cinayet, çok kişinin kolayca inanabileceği M.C. Bucak'ın üzerine atıldı. Ardından cenazeye sahip çıkıldı ve intikam yeminleri edildi. Uzunlar ailesi ve yurtsever Siverek halkı mensubu bulundukları siyasetten Bucak'a saldırı yapılmadığını görünce, istemiyerekte olsa PKK'nin doğal müttefikleri haline geldiler.

    “Provokasyon harekatının ilk adımı böylece başarılı olmuş, PKK, bir taş ile iki kuş birden vurmuştu. Hem kendisi için siyasi bir tehlike oluşturan Ferit Uzun'u imha etmiş, hem de bu ölüm olayını kitlelerin desteğini kazanma ve Bucak'a saldırmada malzeme olarak kullanmıştır.

    “Provokasyon harekatının ikinci önemli halkasını mutaassıp bir ailenin "iki genç" çocuğunun öldürülmesi de Bucak'ın üzerine atılmaya çalışıldı. PKK yine ölülere sahip çıkarak intikam alacağını belirtti ve Siverek halkından destek istedi. Ferit Uzun olayından elde ettiği destek kadar olmazsa bile bir destek daha sağlayabildi.

    “Provokasyon harekatının sonuncu ve önemli eylemi ise "Kırvar aşireti"nin desteğini kazanabilmek için yapıldı. Siverek'in büyük aşiretlerinden ve Bucak'la kıyasıya mücadelesi olan Kırvar aşireti üzerinde çeşitli oyunlar oynandı. Önce konuşuldu, ikna edilmeye çalışıldı. Fakat istenen elde edilmeyince Kırvar aşiretini çatışmanın içine sokmanın değişik yolları denendi. Bu aşiretin iki üyesi PKK tarafından vuruldu ve birkaç evi yakıldı. Olaylar Bucak'ın üzerine atılınca Kırvar aşireti PKK'nin yanında saf tutmayı kabul etti.

    “Artık Siverek'te tansiyon adım adım yükselmiş ve PKK belli bir desteğe sahip olabilmişti. Mevcut ortam ve güç, Bucak'a karşı savaşmak için yeterli görüldü. Çatışmalar 30 Temmuz 1979'da işte böylesi “politik” bir zeminde başladı ve tam bir yıl sürdü.

    “10 kişiye yakını Celal ağadan olmak kaydıyla, çoğu halktan ve PKK'lilerden oluşan yüzlerce insan öldü. Bir o kadarıda zindanlara düştü. Ayrıca en önemlisi de Siverek çatışmalarının bitiminde ortaya çıkan bir gerçekti ki savaşı Türk devleti kazanmış, bir zamanların yurtsever Siverek halkı PKK provokasyonu nezdinde devrimci mücadeleden nefret eder hale gelmişti.

    “PKK, başlangıcından beri Siverek olaylarını ağalığa karşı savaşım olarak teorize etmiştir. Saldırının görünüşte lanetlenmiş bir halk düşmanı olan Celal ağaya karşı başlatılmış olması, kamuoyunun uzun süre yanılmasının en önemli etmeni olmuştur. Aslında PKK 1. Konferans tutanaklarının -çarpıtılmadan- kamuoyuna yansıtılması mümkün olursa çok iyi olacaktır. Çünkü bizzat orada Siverek'te çatışmış kadroların kendi ağızlarından yaptıkları itiraflar okunduğunda görülecektir ki, Siverek'te ağalığa karşı mücadele etmek hariç, her şey yapılmıştır. (I)

    “1979 Ağrı provokasyonu: PKK hareketinin I. Konferansında yaptığı dışımızdaki guruplarla yapılan çatışmalar merkezi olarak tasvip edilmemekle birlikte bölgesel düzeyde istenmeyerek olmuştur yollu değerlendirmesi tam bir aldatmaca örneğidir. Çünkü cereyan etmiş olaylar öyle söylendiği gibi belli bir kontrolsüzlükten ve talihsizlikten meydana gelmiş değildir. Tam aksine PKK'nin hayata ve topluma bakış açısından kaynaklanan ve bizzat merkez komitesi direktifleriyle başlatılan olaylardır bunlar.

    “PKK'nin temel mücadele taktiği “ajanlaşmış kişi, kurum ve örgütlere karşı şiddet“ biçiminde formüle edilmiştir. Geçmişte olmuş tüm çatışmalar bu teorik belirmenin doğal pratik sonuçlarıdır. Şöyle ki: bu temel mücadele taktiğinin PKK'nin dilindeki gerçek anlamını:

    “a-) Kürdistan'da ağalığa, kompradorluğa ve faşistlere karşı şiddet.

    “b-) PKK dışında siyasi ve örgütsel faaliyet yürüten kürt ve türk devrimcilerine karşı şiddet.

    “c-) PKK'dan ayrılanlara karşı şiddet, şeklinde özetlemek mümkündür.

    “PKK'ya göre bütün bunlar farklı noktalardan hareket etmiş olsalar bile tek bir amaca, PKK'nin örgütsel faaliyetlerini engellemeye hizmet etmektedirler. Yine PKK'ye göre Devrimci mücadeleyi yürütmek isteyenlerin tek örgütü kendisi olduğuna göre PKK dışındaki tüm çalışmalar şüphelidir ve şiddet yolu ile ortadan kaldırılmalıdır. Evet mantık tıpatıp budur ve olmuş tüm saldırıların kaynağını burada aramak lazımdır.”

    Çetin Güngör’ün de aktardığı ve herkesin de bildiği gibi FERİT UZUN: PKK’nın bilinçli ve karanlık bir plânı sonucu katledildi.

    Kürdistan’ın Kuzey, Güney, Doğu ve Batı parçalarında da binlerce ve hatta on binlerce Kürt yurtseveri, Kürt kanaat önderi, Kürt ağası, Kürt beyi, Kürt aşiret reisi, Kürt din adamı bu karanlık ve bilinçli plânın sonucu olarak katledildiler.

    Birçok Türk Devrimcisi de PKK tarafından bu plan sonucu öldürüldüler.

    PKK içindeki 15.000 infaz da bu plânın sonucu yapıldılar.

    Devlet-PKK-Hizbullah tarafından zamana yayılmış Kürt katliamı bunun sonucu gerçekleşti.

    Bulunduğumuz aşamada da bu plân devam ediyor. Bu plan en trajik bir durumda ve güncel olarak Kürdistan’ın Batısında uygulanmaya devam ediyor.

    Buna karşılık Kürt siyasetçileri ve okumuşları bir akıl tutulması içindeler. Halk onların uyanacakları günü ve akıl tutulmasından kurtuldukları günü bekliyor.

    Ferit Uzun’un katledilmesini nefretle protesto ediyorum.


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER

    • Komik Resimler
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Davos'un Arka Planı

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Günün en çok izlenen komik video
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi