Bugün: 23 Ağustos 2025 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…
    Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme…

    FEZLEKE FRENİ PATLARSA UÇURUMA YUVARLANIRIZ

    01 Aralık 2012, 03:27
    12
    14
    16
    18

    Başbakan’ın İspanya ziyareti öncesinde BDP’lilerin dokunulmazlıklarıyla ilgili yaptığı flaş açıklama ve jet hızıyla BDP’lilerin dokunulmazlıklarıyla ilgili başlatılan sürecin soluğunu TBMM Adalet Komisyonunda yer alması ve gidişata baktığımda aklıma askere giden Hüso ile İsko’nun hikayesi geldi.

     

    Rivayet odur ki Diyarbakır’ın bir köyünden Hüso ile İsko adında iki köylü askere gider ve ikisi de aynı yere ve aynı koğuşa düşer. Gel zaman git zaman derken Hüso izin alır ve köye gitmek üzere bavulunu hazırlar. İsko’ya döner;

     

    “Kardeş köyden istediğin veya ailene söylemek istediğin bir şey var mı?”diye sorar.

     

    İsko “Hüso kardeş, sana zahmet annemlere uğra, hal hatırlarını sor, durumlarını öğren. Annemin ve babamın ellerinden öptüğümü söyle.”der.

     

    Derken Hüso izne gelir, iznini kullanır ve asker ocağına geri gelir. Tabii Hüso’yu gören İsko, merak ve heyecanla otomatik tüfek gibi peş peşe soru sorar.

     

    “Anlat hele kardeş, bizimkiler nasıldı, eyiler miydi? Kardeşlerim nasıldı?...” vs sorar. Hüso Cevap verir.

     

    “He köyde sizin öküzünüzün başını kestiler…”

    “Ula öküzümüzün başını niye kestiler ki?”

    “Babanın kurbanını verdiler”

     

    “Babama ne oldi ki babamın kurbanını verdiler Hüso?”

    “Eee baban öldi İsko kardeş”

    “Ulan babam ne zaman ölmiş ki?”

    “Anandan sonra…”

     

    “Hüso oğlum, manyaksan, nesen, nasıl anamdan sonra babam öldi?”

    “Eee he oğlum anlamisen anan da öldi da” deyince İsko başlar ağlamaya ve figan etmeye.

    “Ula İsko evimi yağtın, yığtın oğlum…”

    “He kardaş valla köyden gelirken sizin evden duman çığıydı, sanırsam eviniz de yaniyid” der.

     

    Ne acı ki bölgede yaşayan halkın durumu İsko’nun yaşadığı durumdur. Bu acının baş müsebbibi başta cunta rejimi olmak üzere PKK ve politikasızlığıyla tarihe damga vuran BDP’dir. Hizbullah, Kontur-gerilla ve JİTEM’i de cabası.

     

    Direksiyonun başındaki Hükümet ve kaptanı Başbakan Eroğdan’da, PKK’nin ve BDP’nin tam istediği şeyi yapıp otobüsün lastiğine kurşun sıkarak dokunulmazlıkların kaldırılmasının talimatını verdi. Eğer dokunulmazlıklar Adalet Komisyonunda ve TBMM Genel Kurulunda frenlenmezse otobüsün şarampole yuvarlanması ve uçuruma düşmesi kaçınılmaz olacaktır.

     

    Sadece siyasi sonucu değil yaşanacak acıların faturası da hepimiz çekmeye mahkum olacağız.

    Bu hamle tarihi bir hata, irrasyonel ve bölge halkını tamamen küstürecek bir hamledir.

     

    Ak Parti hükümetinin şimdiye kadar ekonomik, siyasal ve sosyal alanlardaki atılımların, açılımların ve demokratik adımların emek ve çabasını bir çırpıda çöpe atacak bir hamle olacaktır.

     

    Yıllardır bölge halkı ve devlet arasında örülen kalınca duvarlar nasıl ki Ak Parti hükümeti eliyle yıkıp, halkı kazanma yoluna gidildiyse, bu hamleyle tekrar o duvarların örülmesine ve halkın devletten yabancılaşmasına neden olacaktır.

     

    Bu yanlış hamle en çok PKK’nin, BDP’nin işine yarayacak ve Batılı güçlerin ellerine koz verilecektir. Zaten halkın kendilerine verdiği irade ve yetkiyi kullanmaktan isteksiz olan, halkın isteğine dudak büken, halkın kaderini Öcalan’ın iki dudağı arasında bırakan BDP’nin mumla aradığı şeyi, hükümet altın tepsi üstünde kendilerine sunmuş olacaktır.

     

    Hani Nasrettin Hoca, sabahın soğuğunda canı namaz kılmak istememesine rağmen camiye gider, caminin kapısını kapalı görür ve “Allah’ım iyi ki sendendi benden değildi” der ya, BDP’de hükümetin bu adımıyla çok memnun kalır ve iyi ki sendendi bizden değildi sayın Başbakan der.

     

    Şimdi ülkenin Batı yakasında yaşayanlar; özellikle evlatlarını polis ve asker olarak kaybeden aileler, BDP’lilerin dokunulmazlılarının kaldırılmasını ve onları hapiste görmeyi isterler. Hükümet bu adımla bir yerde onların sempatisini kazanır ve yüreklerine su serpebilir. Önümüzdeki seçimlerde bunun meyvesi alabilir. Ancak bunu yapayım derken bölgede yaşayan halkın sempatisini ve güvenini kaybeder. Dışlanmışlık ve ötekileştirme duygusunu perçinleştirir.

     

    BDP’nin uğrayacağı mağduriyet ve mazlumiyet görüntüsünden dolayı Ak Partiye gönül vermiş Kürt kökenli insanlarda tekrar BDP’ye karşı duygusallık besler ve kimliğinin incindiğinden dolayı destek verir. PKK’nin eline koz ve gerekçe verir. Kürt sorununun çözümü bir 20 yıl daha sürer. Emperyal güçlerin ve baronların iştihanı kabartır. Duygusal kopuş ve kırgınlığı hızlandırır.

     

    Dolaysıyla dokunulmazlıkların kaldırılması hem içte ve hem de dışta bizi çok ama çok zora sokar.

     

    Kuşkusuz BDP milletvekillerinin kullandıkları dilin toplumsal barış diliyle örtüşmediğini, giderek sertleşen bu dilin başta Kürt sorununun çözümüne, bir arada yaşama kültürüne, ülkenin geleceğine ve demokrasimize büyük bir darbe vurduğunu bir önceki BDP Eş Başkanı Sayın Gülten Kışanak’a yazdığım mektupta belirtmiştim.

     

    Winston Churcill’in “bir uçurumdan tek adımda atlamak iki adımda atlamaktan iyidir” ve Filistin Lideri Arafat’ın “akıl kuvvetten üstündür. Hepimiz akıllıca hareket edersek barışa bir engel yerine, barışta bir ortak oluruz. Zaferi borular çalarak kutlayabilirsiniz ama boru çalmak sofraya kahvaltıyı getirmek demek değildir” sözünü de hatırlatmıştım.

     

    Ancak BDP’nin yaptığı yanlışların faturasını tüm ülkeye çıkarmak ve ülkeyi kaosa sürüklemek hiçbir şekilde bize fayda getirmeyecektir. Bence Başbakanın bu kararından vazgeçmesi ve çözüme giden yolun önünü açması ve hatta gerekirse millete gitmesi çok daha rasyonel ve faydalı bir yol olacaktır.


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER

    • Komik Resimler
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Davos'un Arka Planı

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi