SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() ĞERİBLER KENTİ![]() (Kendini ğerib hissedenlere) Seslenirem sana, sen ağlama yar, Kurumuş Anzele, Hamravat, pınar, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Anlatsam geçmişi, zaman yetmiyor, Gülistan kalmamış, bülbül ötmüyor, Hiçbir belde senin yerin tutmuyor, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ben u sen karanlık, Hançepek ıssız, Bağları virane, bağbanı sessiz, Hem eşi, dostu yok, hem de çaresiz, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Gazi köşkü mahzun, güz akşamında, Şad akmıyor Dicle nehri, yanında, Mardinkapı şen olmuyor sonunda, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Kırklardağı diye bir yer var mıdır? Hevsel bahçaları tarumar mıdır? Belli değil, kış mıdır, bahar mıdır? Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Saraykapı yıkık, sokakları dar, Aslanlı çeşmenin yerinde duvar, Gazel olmuş, dağda duman yeri var, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne Yenikapıda kalmış atlılar, Ne fincanı durur, ne etrafı var, Dillere takılmış, vallahi o yar, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne meclisi kalmış, ne âlimleri, Ne ipek şalları, ne kilimleri, Memleket unutmaz, o zalimleri, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Dörtkapıdan, kimler girmiş buraya, Taşı gibi rengi çalmış karaya, Derman imiş, meyankökü yaraya, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Komşular darılmış, bizlere küsmüş, Eyvanda cümbüşlü, fasıllar kesmiş, Baharın nesimi, başka tür esmiş, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Çay önünde vardı, karpuz bostanı, Kara hübür bitmiş, kalmış yabanı, Ğeriblerle dolmuş, şehrin her yanı, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
İçkale hıraba, kopmuş kapısı, Merhametsiz elde, çökmüş yapısı, Kalplere kazılı, gerçek tapusu, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ağlayan gözümde, yaşım kan oldu, Fiskayaya baktım, içim yan oldu, Seni seven, inan yarım can oldu, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Şark bülbülü Celal, yaş destanında, Anlatmış hayatı, hayal sonunda, Yatacağız bir gün, senin koynunda, Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Abdulkadir Nur Gördük - Yükleniyor...
|