Diyarbakırspor'un bu durumda olmasına, bakan üzülüyor, vekiller üzülüyor, vali üzülüyor, belediye başkanları üzülüyor, taraftarlar üzülüyor, eski başkanlar, yöneticiler kahroluyor, yerel basın sözüm ona üzülüyor, kente gelen bakanları, TFF asbaşkanları, velhasıl kime sorsan "Diyarbakırspor'un bu durumda olmasına çok üzülüyoruz, söz veriyoruz elimizden ne geliyorsa yapacağız" tümü sözleşmişcesine aynen bu cümleyi sarfediyorlar.
Peki sormak lazım, şimdiye kadar zerre bu üzüntülerin bir esamesi görüldü mü? Kimse kılını kıpırdattı mı? Bence bu söylenenlerin taraftarlar hariç yüzde 90'ı değil, yüzde yüzü yalan. Hiç kimse kendini kandırmasın ve umutlanmasın. Diyarbakırspor'un bu durumda olması herkesin işine geliyor. Oh ne güzel dünya, herkesin kafası rahat, borç yok, sıkıntı yok. Hatta bence Diyarbakır'da ki tüm spor kulüpleri kapansa çok daha işlerine gelir. Ne gereği var canım bunlara spormuş, kulüpmüş, şuymuş buymuş. Şanlıurfa'da, Gaziantep'te, Rize'de Kayseri'de, Sivas'ta, Samsun'da vs buralar ne isterse emirleri olur ama konu Diyarbakır olunca nedense tümü bu memleketin vekili olduğunu dahi unuturlar. Yahu Allah aşkına soruyorum, neredeyse dönem sonuna geldik, bu kente spor yatırımı, sanayi yatırımı, veya herhangi bir fabrika olarak ne yaptınız, ne yaptırabildiniz. Bu halk sizlerden ne bekliyor, ne istiyor, hiç halkın ya da size oy verenlerin ne istediklerini sorabildiniz mi? Diyarbakır kenti için bir stad projesi ortaya atıldı, daha bırakın temel atılmasını, ortada henüz proje bile yok. Bırakın kendinizi kandırmayı, hiç birini ayırt etmeden al birini vur ötekine. Kimsenin Diyarbakır kentini düşündüğü falan da yok, gerçek şu ki tümü gelecek dönem mecliste olabilecek miyimin hesabını yapıyor. Yalansa yalan diyin, kendimi fiskayadan atayım.
Bu kulüp, bu kent için bir namzettir, bir değerdir, halkın, gençlerin gönül bağı ile bağlandığı sadece basit bir spor kulübü değildir. İşte anlayamadığınız sadece budur, belki de anlayıpta işinize gelmeyen de budur. Son 10 yılda kulübün içini, dışını, iliğini, kemiğini sıyırdılar, resmen soydular: Bu durum müfettiş raporları ile ayan beyan ortada iken hanginiz Savcılığa gidipte "Bu dava neden açılmıyor, bu soruşturma neden 4 yıldır mahkemeye gelmiyor" diye soramadınız. Aylarca haber siteleri sizleri göreve davet ettiler, neden sahip çıkmadınız. Tabi bunların tümü Diyarbakırspor'a üzüldüğünüzdendir. Bırakın Allah aşkına hepimiz din kardeşiyiz, geçin bunları.
4 Yıl önce açılan bir soruşturmada onlarca kişi ifade verdi, 2000 sayfa suç dosyası ortada iken, nasıl olurda tek bir dava açılamıyor. Neden mahkeme bir türlü görülemiyor. Burada kanunlar kişilere göre mi işliyor, yoksa icazet mi bekleniyor. Adalet yerinde ve zamanında çalışmazsa, biz kime güveneceğiz. Bu ülkede paşalar bile suçlarından dolayı içeri girebiliyorsa, Diyarbakırspor'u bu duruma getirenler, vurgun ve talan yapanları kim koruyor, bunların ağa babaları kim? Bunları neden gündeme getirmiyorsunuz?
Belediyeleri konuşmaya bile değer görmüyorum, herkes biliyor ki onlar durumdan hayli memnun görünüyorlar. Sonuçta "Diyarbakırspor Devletin, jitemin takımıdır" onlara göre, yardım ederlerse kanunlar izin vermez. Bu yazdıklarımı bile genç, saf bazı kardeşlerim siyaseten sulandırıp anlamıyabilirler. Herşey de siyaset olmaz, halka, gençliğe, sana oy verenlere inat siyaset yapılmaz. Bugün herkes biliyorki alınan o oyların yüzde 90'ı Diyarbakırspor'a gönül verenlerdendir. Bu duruma rağmen elinde kalan basit bir bina için bunca yaygara koparmanın asla hizmetle ilgisi, alakası olamaz. Koca kentte bir tek yer mi veya bir bina için finans mı bulamadınızda gelip, Diyarbakırsporun elinde kalan son binasını istediniz. Kusura bakmayın bu batışın dolaylı olarak bir sorumlusu da sizlersiniz. Tabi şimdi hemen geçmişte verilen dolmuş hatlarını sayar, ya da saydırırsınız. Bu mudur, kente hizmet etmek sadece verilen hatlarlar mı sınırlıdır. Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor, birbirimizi kandırmayalım.
Ben Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor'u çok başarılı buluyorum. Bu kentin takımıdır, desteklememek mümkün mü soruyorum size. Bırakın Belediyespor'u, biz liselerarası yarışmalarda, folklor yarışmasında, müzik yarışmasına katılan bir hemşehrimizi bile gönülden destekleriz. Belediyespor'u tutmuyorsak, zaten memleket insanı olamayız, yazıklar olsun bizlere. Ama herkesin de kabul etmesi gereken gerçekte şudur ki, Diyarbakırspor kentin asıl takımıdır, şehir takımıdır, halkın takımıdır, ilk göz ağrımızdır, sizin tribünlerinizdekilerin bile yüreğindeki takımdır. Bu gerçeği sizin inkar etmeniz mümkün mü. Hadi kapandı, size sorayım içimizdeki o sevgiyi de kapatacak gücünüz, kudretiniz var mı?. Halkı da bölmenin, gençlerin beynini sulandırmanın, olayı siyaseten değerlendirmek en büyük ayıptır. O Jitemcilerin takımıdır, devletin takımıdır demek asıl kente ve gençliğe söylenmiş büyük bir yalan ve uydurmadır. Belediyenin bütçelerini kim, hangi kurum veriyor, devlet veriyor, çalışanlarının maaşlarını belediye başkanları mı veriyor. Allah aşkına bırakın bu tür siyasi söylemleri, en doğrusu çıkın biz bu kulübün kapatılmasını siyaseten istiyoruz, üstünü kara kalemle çizmişiz diyin sizi ayakta alkışlayalım, dürüst siyaset bunu gerektirmez mi?
Değerli kardeşlerim, olayı asla siyasi yönden değerlendirmeyin. Bakın en başta bakanından, vekilinden, valisine sayarak belediyelere kadar geldik. Diyarbakırspor'a gönül verdiğin halde doğruları söyleyemezsen, göremezsen asla bu kentin insanı olamazsın. Herşeyin içine siyaset katarak bakarsanız, at gözlüğü ile bakmış olursunuz. Asla birini kayırıp, öbürünü yermek gibi bir derdimiz yok, tek derdim sahipsiz bir kent, sahipsiz bir Diyarbakırspor olduğunu gözler önüne sermektir.
Her şeye rağmen yüreğini hatta gövdelerini ortaya koyarak yönetimi alan genç kardeşlerimi alınlarından öpüyorum. Bu kulübü yaşatmak için sabahlara kadar canlarını dişlerine takmışlar, "Biz bitti demeden, bitmeyecek" diyorlar helal olsun, Allah yardımcıları olsun.
Rojova'da yaşanan vahşet ve insanlık dramından dolayı her nekadar yüreğimiz kan ağlasa da, Herkese Barış dolu, huzur dolu, sağlık dileklerimle, iyi bayramlar diliyorum.
SAYGILARIMLA.