SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() İki Dünya Lideri Diyarbakır’da, Bize de “Hoş amedi” düşerMerhaba sevgili dostlar, ülkemizdeki gelişmelerde umut var, İki Liderle neşelenecek bu diyar, Bu buluşmanın bizim için tarihi bir değeri var. Nevroz deklarasyonundan sonra bu da ayrı bir ayar.. Doğrusu Başbakanımızın 16 Kasımdaki Diyarbakır gelişini ancak bu kadar ifade edebildim. Herhalde giriş paragrafım az da olsa önemine işaret ediyor. Malum Kürt sorunu çözülürse, Dillerimiz azat olur, inancımız özgür bırakılırsa, kültürümüz yaşama imkanı bulursa hem dünyamız mamur hem de ahretimiz mesrur olacağı kanaatindeyim. İşte bu rol bu hükümete verilmiş ama başarısı lider olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsiyeti üzerinde tecelli ediyor. Öyleyse huzur bulmak istiyorsa, barış istiyorsa, zenginlik istiyorsak, onurlu bir yaşam istiyorsak; Başbakana kavli, kalbi ve fiili dua etmemiz lazımdır diye düşünüyorum. Her fırsatta Diyarbakır’a ayrı bir değer biçen Başbakan bu sefer de Irak Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Berzani’yi Amedde ağırlayacak söylentilere göre Kürt ozan Siwan Perver ve Sanat dünyasının Kralı İbrahim Tatlıses de geliyor. Malumunuz paldık küldür yürümekte, yaşamakta olan, arada bir de darbe alan bu devletin başına bu Hükümet gelir gelmez ülke sorunlarını çözmek için gece gündüz gayret etmeye başladı. Bu işin gidişatı hak ve hürriyetlere doğru gittiğini ve Anadolu insanı artık özgürlük atmosferini yaşayacağını fark eden kabus-ı binamus ekibi sağdan soldan homurdanmaya başladı, her fırsatta AK Partiye ve hükümete saldırdı, bu mazlum milletin duaları yüzü suyu hürmetine Hükümeti sarsamadı, ama süreci gevşetmek, geciktirmek için ellerinden geleni yaptı, yapmaya da devam ediyor. Değişim dönüşüm kolay değil nasıl ki 12 Eylül darbesine tahammül etmeyen 800 subay ordudan ayrıldıysa bu gün de yüzlerce subay sessiz sedasız ordudan ayrılıyor, açılımlara ve özgürlüklere tahammül etmiyor. “Hani ağa bizdik paşa bizdik” diyorlar. Yıllardır kendimize özgü bir ezberle, hayalî umutlarla yaşayabiliriz. Fakat barış süreci karşılıklı fedakarlık , helalık, selam ve dua ile ancak yürüyebilir. Bunun için, “ hani benim şu şu emellerim nerde kaldı” diye sürece katkı vermekten sakın geri kalmayalım. Abdullah Öcalan dahi, “ Benim durumumu dile getirip ortamı germeyin” demiyor mu? Sanki kendisi şu andaki konumundan razı mıdır? Elbette ki hayır, ama önemli olan barışın sağlanmasıdır gerisi teferruat. Alem biliyor ki bu barış süreci nihai hedefine oluşursa sürecin mağdurları gözetlenecek, Hükümetten de Devletten de destek alacak, millet tarafından saygıyla anılacak. Ayrıca Türkiye Kürtlerine federasyon da yetmiyor çünkü başta Akdeniz ve Ege sahilleri olmak üzere milyonlarcası İstanbul’a yerleşmiş durumdadır. Dolayısıyla biz Kürtler sathı memlekette haklarımızla var olmak istiyoruz. Dilimizle, Dinimizle, Kültürümüzle hür ve özgür, huzurlu, mutlu ve zengin, onurumuzla yaşamak istiyoruz. Bu konuda hem fikir olduğuna inandığımız bir Başbakanımız var, her geçen gün bir derdimize bir çare, çektiğimiz zulme karşı kalkan oluyor. Dolayısıyla Diyarbakır’a gelmişken O’na “hoş geldin” demek bir Diyarbakırlı olarak boynumuzun borcudur. Acı olan şu ki Kürt Türk kardeşliği için canını dişine takmış bir şeyler yapmaya çalışırken, Kimi Türk vatandaşlarımız pervasızca kendisini eleştiriyor ona karşı kin besliyorlar. Bundan önceki köşe yazımda bu anlamda yazdığım bir yazıya not bırakan bir vatandaş şöyle diyor; “Açılışlar bahane asıl geliş sebebi Barzani ile görüşmektir. Şimdiden davulları, bayrakları hazırlayın…..” Gel de kahrolma memlekette eski statükoyu sürdürmek isteyen birileri var. Halbuki biz hürriyet istiyoruz, adalet istiyoruz, hakka dayalı bir anlayış ve paylaşım istiyoruz. Öz memleketimizde, özümüze bağlı yaşamak istiyoruz. Yarım asır boyunca çektiğimiz zahmet ve sıkıntıların üstüne çizgi çekmeye hazırız. Hükümet de bu konuda bazı adımlar atmaya çalışıyor ne yazık ki kimisi “vatan elde gitti” diye yaygara koparırken, bir diğeri de verilen hakları elinin tersiyle itiyor. İyi olan şu ki iki taraf da azınlık, ama ne yazık ki sesleri gür çıkıyor. Mesele bundan ibarettir.Bu münasebetle Hem Başbakanımıza, Hem Kürdistan Bölge Başkanımıza ve zarif sanatçımız Şıwan Perver’e ve İbrahim Tatlıses’e HOŞ GELDİNİZ diyor, kendilerine sıhhat ve afiyet dilerken başarılarının devamını Bari Tea’ladan niyaz ediyorum. Bu barış mitinginin hayırlara vesile olması dileğiyle selametle kalın. Yükleniyor...
|