SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() İRAN VE MÜTTEFİKLERİ, TÜRKİYE’NİN TAMPON VE GÜVENLİK BÖLGE STRATEJİSİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PKK’Yİ HAREKETE GEÇİRDİ.![]()
ibrahim GÜÇLÜ ibrahimguclu21@gmail.com
BİNGÖL’DE İL EMNİYET MÜDÜRÜNÜN AĞIR YARALANMASI, İL EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISININ VE BİR KOMİSER’İN ÖLDÜRÜLMESİ; ANLAŞMA YAPILMIŞ OLMASINA RAĞMEN OLAYLARIN DEVAM ETMESİ: G. ANTEP’DE 4 KİŞİNİN VE MARDİN’DE BİR KİŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİ PKK’NIN GERÇEK AMACINI AÇIĞA ÇIKARDI: İRAN VE MÜTTEFİKLERİ, TÜRKİYE’NİN TAMPON VE GÜVENLİK BÖLGE STRATEJİSİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PKK’Yİ HAREKETE GEÇİRDİ. İÇERİDE OLAYLAR ÇIKARTARAK, TÜRKİYE’NİN İÇ DERDİYLE UĞRAŞMASINI SAĞLAMAYA ÇALIŞTI. İRAN’IN BU STRATEJİSİYLE PKK’NIN SİLAHLI SİYASETİNİN DEVAMI VE ÖCALAN’LA HÜKÜMETİN ANLAŞMASINI BOŞA ÇIKARMASI ÖRTÜŞTÜ. Kurban Bayramı’nın üçüncü günü Halkların Demokrasi Partisi (HDP) tarafından alınan “sokağa çıkma” kararı, PKK’nin merkezi Kandil’e ait bir karar olduğu açıktı. Çünkü HDP’nin bu kadar çaplı ve rsikli bir kararı kendi iradesiyle alması olanaklı değildir. HDP, kendi özgür iradesi ile Kobani’ye destek ve dayanışma, devletin Kobani ‘ye ilişkin politikasının protesto edilmesiyle ilgili karar almış olsaydı, en azından yasal bir parti raconuna ve kurallarına göre hareket eder ve karar verirdi. Bu kararın da, kitlesel mitingler ve gösteriler olacağı geleneksel olandı. PKK’nin HDP eliyle taraftarlarının ve üyelerinin “sokağa çıkın” kararının doğurduğu sonuçlara bakılırsa, olanlar (Yağmalar, talanlar, yakmalar, adam öldürmeler, HÜDA-PAR’a saldırılar, tüm halkı faşizan ve mafia metodlarıyla korkutmalar, faşizan uygulamalar, sermaye çevrelerine düşmanlık, kendilerinden yana olmayan toplumsal dinamikleri Kürdistan’dan kaçırması) biçim ve hedefleri açısından PKK’nın lumpen proleter (yani üretim dışı unsurlarından oluşması) yapısına bir uygundur. Ayrıca “Kobani Eylemlerinin” doğurduğu sonuçlar, eylemin çok önceden hazırlandığını da ortaya çıkarıyor. Hangi okulların, dershanelerin, şirketlerin, merketlerin (BİM, 101), belediye binalarının, bankaların, sistematik, planlı bir şekilde yakılmasıyla kendini gösteriyor. PKK/HDP, son günlerdeki eylemin nedenini, Kobani’yle dayanışma ve destek olarak dikte etti ve kitlelere bu eylemleri böyle anlattı. Herkes de eylemlerin gerekçesinin bu olduğuna inandı ya da inanmak istedi. Oysa Kobani’nin Kürtlerin ve Türkiye’deki insanların duygularını okşayan bir neden olduğundan, bunun arkasında gizli bir ajanda ve amacın olduğu görülmek istenmedi. Bu nedenle, Selahattin Demirtaş’ın Diyarbakır’da dün (9 Ekim) yaptığı basın toplantısında, Öcalan’ın, “eylemler tümden sona ermeli” mesajının alındığı algısına yol açtı. Herkes, basın mensupları, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri eylemlerin son bulacağına inandılar. Buna göre yorumlar, haberler, televizyon programları yapmaya başladılar. Bana göre bu erken bir karardı. Bunun erken olduğunu iki-üç gazeteci arkadaşıma da belirttim. Öyle de oldu. Ne yazık ki, erken sevinç, Bingöl’deki, G. Antep ve Mardin’deki ölüm olaylarıyla son bulmuş oldu. ***** Son eylemlere ilişkin yazdığım iki yazıda, PKK/HDP eylemlerinin gerçek amacı ve nedeniyle ilgili hayati ip uçları, tespitler sundum. Bingöl’de İl Emniyet Müdürünün ağır yaralanması, Müdür yardımcının ve bir komiserin öldürülmesi, benim tespitlerimi doğruladığı gibi, son eylemlerin gerçek nedenini ortaya çıkardı. Son eylemlerin iç-içe geçen, birbiriyle örtüşen ikili amacı ve stratejisi var. İran ve müttefiklerinin amacı: İran ve müttefikleri, Türkiye’nin Suriye’de Tampon ve Güvenlik Bölge oluşturmasına karşılar. Tampon ve Güvenlik Bölgesinin Başer Esat’ın Baas Rejiminin yıkılmasına temel ve sebep olacağını düşünüyorlar. Türkiye’nin bu stratejisinin engellemesi gerekir. Bunu, kendilerinin yapması olanaklı değil. Kendilerine bağımlı durumda olan PKK’yi harekete geçirmenin daha görünür bir meşruiyetinin ve kolaylığının olduğunu biliyorlar. Bu nedenle, İRAN VE MÜTTEFİKLERİ, TÜRKİYE’NİN TAMPON VE GÜVENLİK BÖLGE STRATEJİSİNİ ENGELLEMEK İÇİN, PKK’Yİ HAREKETE GEÇİRDİ. İÇERİDE OLAYLAR ÇIKARTARAK, TÜRKİYE’NİN İÇ DERDİYLE UĞRAŞMASINI SAĞLADI. BU STRATEJİ DEVAM DA ETTİRİLECEK. Hükümetin yanlışları, Kürt millet meselesinde evrensel bir çözüm projesine ve planına sahip olmaması, bu hesapların görülmesini kolaylaştırdı. Bunun için de Kobani’nin kullanılması, gerekçe gösterilmesi için şartlar olgunlaşmıştı. Tetik çekildi, Türkiye geneli ve Kürdistan kana boyandı. PKK’NIN AMACI: HİÇ ŞÜPHE YOK Kİ, İRAN VE MÜTTEFİKLERİNİN BU STRATEJİSİYLE PKK’NIN SİLAHLI SİYASETİNİN DEVAMI ÖRTÜŞTÜ. Başından beri PKK Merkezi Kandil, Öcalan’la devletin içinde bulunduğu ilişkileri sorunlu görüyor. Öcalan’ın hükümetin dümen suyunda hareket ettiğini, müzakerenin olduğuna ve karşılıklı bir anlaşmanın gerçekleşeceğine inanmıyor. Öcalan ile bir anlaşma olsa bile, bu anlaşma PKK’nın silah bırakmasını gerektirecek. Oysa PKK’nin silah bırakmaması mutlaktır. PKK silahla var olan bir yapıdır. Silahla belirli bir alanda egemen/iktidar olmak istemektedir. Sivil federal devlete karar verilse bile, PKK silahlarıyla federe Kürdistan’a egemen olmak istemektedir. PKK, Güney Batı Kürdistan’da kendi diktatörlüğünü inşa etmesi ve Öcalan’ın örgütteki etkinliğinden dolayı da bir angajmana taktik anlamda da olsa girdi. Buna rağmen, PKK’nın Türkiye’den çekilmesi ve sonra silahlarını bırakması kararı verilmesine, Öcalan “silahlı mücadele dönemi bitmiştir” demesine rağmen, PKK söylenenlerin ve beklenilenlerin ötesinde silahlanmaya, çocukları dağa götürmeye devam etti. Bu duruma, halk da, hükümet de, Öcalan da tanıklık etti. Şimdi bu angajmanı, “çözüm süreci” denilen hikayeye son vermek istiyor. Bunu her koşulda yapacak durumda değil. Kobani olayı üzerinden, Türk Devletinin ve Hükümetin IŞİD’e yardım yaptığı gerekçelerine de sığınarak bu angajmanı ortadan kaldırmak istedi. “Kobani düşerse çözüm süreci son bulur” tezi bu davranışa gerekçe hazırlamak anlamını içermektedir. Bu noktada, İran ve müttefiklerinin hesabıyla, PKK hesabı örtüştü, PKK’nın işi kolaylaştı. Asıl neden de kamuoyundan daha rahatlıkla gizlenmiş oldu. Amed, 12 Ekim 2014 Yükleniyor...
|