SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() iSLAM SAVAŞ HUKUKUAslında bu iki kelimeyi yan yana getirirken önce bir çekincem oldu, zira İslam savaş dini değil barış dinidir. Ama var olan bir gerçeklik var. Siz ne kadar barış taraftarı olursanız olun bir yerde savaşmaya zorlanılırsınız. Peygamber yaşayan bir Kuran’dır. Ahlakını Kuran’dan almış, dolayısı ile onun ahlakını soranlara Hz.Aişe :siz hiç kuran okumadınız, diye soruya soru ile cevap vererek insanları tekrar Kuran okumaya teşvik ettiği gibi onun(s.a.v) Kuran’dan beslendiğini de bizlere bildirmektedir. Bunu yazmamın sebebi peygamberin tebliğ metodunu, yaşayışını örnek alanlar için bir defa daha hatırlatıcı olmaktır Peygamber in risalet görevi olmakla beraber beşeri görevleri de vardı baba olması, eş olması, komşu olması tüccar olması, yönetici olası ve bununla beraber aynı zamanda ordu komutanı olması, ordunun sevk ve idaresinde iyi bir komutan olmuştur. Ama her şeyden önce bilinmesi gereken şu hakikat vardır. Peygamberin zamanında asla saldırgan taraf Müslümanlar olmamış ya kendilerine karşı bir saldırı hazırlığı haberi alınmış onu bertaraf etmek için yola çıkılmış ya da nefsi müdafaa noktasında kendilerini savunma zorunda bırakılmıştır. Böyle olunca İslam’ın savaş hukuku ortaya çıkmıştır Şu kesinlikle unutulamamalıdır. İslam da amaç tevhit bayrağını dalgalandırmak insanları İslam’la şereflendirmek olmuştur. İslam’ın asıl amacı, İnsanların can ve mal güvenliğini teminat altına almaktır. Ünlü bir Fikir adamın tespiti ‘ Cihat katletmek değil kişiyi ortadan kaldırmak değil. Kul ile Allah arasında bulunan engelleri kaldırıp kulun Allaha varıp, varmama noktasında onu bağımsız kılmaktır; ‘bu tarif pek çoğunun hoşuna gitmese de İslam’ın barış yüzünü bir daha deklere etme noktasında hakikaten yerine oturmuştur İslam’da ana prensip savaşmadan önce o önderin kesin talimatı; Savaşta kadınlara, çocuklara, yaşlılara ve din adamlarına dokunulmamsı konusunda talimatıdır. Sahabe için öncelikli prensip bu olmuştur. Savaşmadan öncede karşı tarafa İslama girmeleri konusunda tebliğde bulunulmuştur. Müslüman olmaları durumunda kesinlikle kendileriyle savaş yapılmayacağı garantisi verilmiştir. Onların canlarının, mallarının Müslümanlarla aynı kutsiyet içinde olduğu kendilerine garanti edilmiştir. Bu, karşı taraf tan kabul görülmezse o zaman İslam orduları veya yönetim kendilerini güvenceye almak için karşı taraftan ilerde ola bilecek saldırıları bertaraf etmek için cizye talebinde bulunulmuştur. yine cizye verme noktasında karşı tarafın ret cevabına binaen; yaşlılar, kadınlar, çocuklar, din âlimleri cenk meydanından uzaklastırılmasını ve savaşçılarıyla savaşmayı kendine şiar edinmiştir Sivil halka zarar vermeme noktasında duyarlı olan din, aynı zamanda hayvanların telef edilmesi, ekinlerin talan edilmesi, ormanlık alanlarında yakılmasını asla kabul etmemiştir Yine İslam hukukunda savaş esirlerine karsı muamele ise başlı başına İslam’ın barışçıl yüzünü göstermede bizim için iftihar kaynağıdır ve lütfen bu konuyla ilgili biraz kitap karıştırma zahmetinde bulunalım Sözün kısası Avrupa da oluşturulamaya çalışılan islamofobya ya karşılık biz medeni geçinen yozlaşmışlara deriz ki bir karıştırın kendi kirli ve kanlı tarihinizi birde İslam’ın şanlı peygamber tarihini,, utanma duygusundan mahrum olmayanlar için biraz yüz kızarması olacaktır. Ama maalesef; peygamberin metodundan yoksun olanlar sünnetti anlama noktasında sünneti sadece sakal ve kıyafetle sınırlandıranlar cihat ve tebliğ metodunda sünnetti almayanlar kan içici emperyalistleri başımıza barış havarisi kılma noktasında elerini güçlendirmektedirler Yükleniyor...
|