JİTEM TETİKÇİSİ YEŞİL’İN ARKADAŞI DİCLE ÜNİVERSİTESİ’NDE — CÜNEYT ALPHAN

CÜNEYT ALPHAN (DİYARBAKIR MEKTUBU)

Diyarbakır Dicle Üniversitesinde olaylar başladığı zaman benim aklıma gelen ilk JİTEM oldu ve bu konuyla ilgili bir yazı yazdım. Yazıyı yazdıktan 24 saat değil, 10 saat geçmeden kaynağına ve kendisine çok güvendiğim bir dostum bana olayların perde arkasını anlatan bir mektup gönderdi.

Mektubu okuyunca bir kez daha başta Diyarbakır ve bölgede kanlı ellerin nasıl da barışı sabote etmeye çalıştıklarını gördüm. Umarım 76 milyon insanımız, hükümetimiz ve devletimizin tüm kurumları da görür ve önlemini alır. Başı dışarıda kuyruğu Diyarbakır’da olan bu hain eller, Diyarbakır ve Diyarbakır halkına tekrar kasvetli ve kara günleri yaşatmak istiyorlar.

Sözü uzatmadan olayların perde arkasını, CHP, MHP ve JİTEM’in rolünü ve olayların nasıl geliştiğiyle ilgili mektubu okuyalım.

“Sevgili Kardeşim Cüneyt:

Yazın da belirttiğin gibi evet ne acı ki karanlık eller bize rahat ve huzur vermek istemiyorlar. Ama ben Başbakan Erdoğan’ın bu kararlığıyla işin üstesinden de geleceğine inanıyorum. Bak kardeşim; bu yıl Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi 57 öğrenci aldı. Fizik bölümüne 1 öğrenci kayıt yaptı. Biyoloji bölümü 16 öğrenci aldı. İlahiyat Fakültesi ise 3000 öğrenci aldı.

Zemin kaygandır. Mevcut probleme çözüm arayan, TAKIMLAR-FARKLILAŞTI. Eğer bu işin altında MHP ve CHP ve İRAN varsa, olay farklıdır. Ama ya öyle değil de, başka ÇÖZÜM ODAKLARI varsa, SATRANÇ –OYUNU.

Bizim KAHVEHANE’YI- ARENAYA ÇEVİREBİLİR.

CHP bugün mevcut olan ve miadını doldurmuş, artık kullanım değeri kalmamış ECZANE RAFLARINDAKİ eski ilaçlara bezeyen ; “ESKİ ANAYASA’ya” bağlı kalmayı daha çok tercih ediyor. İşte ZAMAN denilen ŞAŞIRTICI DEĞİŞKEN’in hükmü burada ortaya çıkıyor.

Derelerin altından çok su aktı. Artık arazi eski arazi değildir. Jeolojik ömrünü doldurdu. CHP inancı- mantığı ve çözümleri: MİADINI DOLDURDU. Dünya’nın kendi ekseninde dönme hızı ile ilgili olarak, miktarı azalan maddeler için hangi kanun geçerli ise, DEVLETLERİN ‘de ömürlerini tamamlama hızı değişmiştir.

Ben çocukken, Camilerde vaaz veren imamlar derlerdi ki; “Zaman gelecek dünya çok küçülecek, Bir insanın avuçlarına sığacak kadar küçük olacak. Tabi o zamanlar Diyarbakır’daki imamlar ALİM çocukları idi. Türkiye’nin başka yerlerinde ZAMAN ve DÜNYA ve GELİŞİM HIZI nasıl anlatıldı bilmiyorum. Ama ben çocukluğumda; Camilerde VAİZLERİ-KÜRTÇE DİNLEDİM. Güneydoğu’daki ALİM-İmam ve Din Hocasının çokluğu ve etkinliğinden olsa gerek.

CHP, bir günde ARAPÇAYI- İSLAM Dinini yasakladı.

ARAPÇA OKUYAN- Camiler MEDRESELER idi. Tüm Camilerde Okuyan “FEQİLER(Medrese Talebeleri)” vardı. Öğrenci idiler. O tanıdığımız İmamların çoğunun babaları Müslüman diye CEZALANDIRILDILAR Ve ÖLDÜRÜLDÜLER…

ARAPÇA-YASAKLANDI. Alimler bir günde “CAHİL- LATİNCEYİ bilmeyen” insanlara döndüler.

Peki şimdi soralım: Türk kimliği kendi kimliğini “SINAYIP. her-gün yeniden yaptıkları için kınıyor mu? HAYIR işte CHP budur. Allahın yolu 1’dir. Türkler kendi dışlarındaki-Milletleri-ARAP-SILOVAK-YUNAN-RUM-LAZ-ERMENİ milletleri “Zenginlikten soyutlayarak” “Ne Mutlu Türküm Demelerini ZORLA sağlamak zorundalar mı?

ALLAH kendi yolunu bu kadar zorlaştırmış mıdır ki, Türkler kendine güvenip, “TÜRK OLMA YOLUNU ZORLAŞTIRIYORLAR?”

Başka MİLLETLERİN kendi varlıklarından- kendi kimlik ve kişiliklerinden SOYUTLANARAK, “Ne MUTLU TÜRKÜM DEMELERİNİ İSTİYORLAR” Kim bu kimliğe MUHABBET duyar?

Hiç Kimse bu kimliğe MUHABBET ETMEK İSTEMEZ.

Bak kardeşim Üniversiteyi yakın merceğe alan bir Diyarbakırlı olarak olayın nasıl olduğunu anlatayım: 10-12 Kuran kursu öğrencisi, gözetim ve denetim altında, SOPA-SATIR-BIÇAK-POLİS-TANK-KİRPİ-ROBOKOP EŞLİĞİNDE, hiç bir olayın olmadığı Üniversiteye girsin ve OLAY ÇIKARSIN.

Türkiye’nin en büyük Nüfusa sahip On-İli- Aklını Başına ALSIN. Dışarıdan getirilen, üniversitenin yeni yapılan hastanenin altındaki CAMİ de toplanan 100 e yakın, sakallı-cennahlı öğrenci, aniden ortaya çıkıp Diş hekimliği- Tıp Fakültesi ve Fen Fakültesi öğrencilerine saldırıyor.

Ya birileri de çıkıp, İstanbul’un en büyük binasını havaya uçurur ise, MHP mi, Yoksa CHP mi gelip Türkiye’yi savaştan koruya bilir? Bunlar benim kanaatlerim. MHP silah-Tüccarı ve Tetikçi-CHP ise, esrar ve eroin tüccarlarıdır.

Ergenekon PİSLİĞİ ise, İnkar edilen, İnanç- milliyet ve Hakların; Türklüğü kuşatmasına sebep olduğudur.

Bir Parti neyi inkar ederse, bir millet neyi inkar ederse, İnkar ettiği şeyin içinde BOĞULUR. CHP ve MHP ye dayalı; Ergenekoncu TÜRK kimliği; inkar ettiği, İNANAÇLAR -HALKLAR ve Milletlerin içinde boğulacaktır.

Gönül kimi görmek ister. Ananı-babanı öldüreni mi görmek ister?

Yoksa, insanlıktan nasibini almış. KENDİSİ OLMAYI BAŞARMIŞ birini mi görmek ister? Gönül; Türklük adına seni-onu-bunu-yok sayan “TÜRKLÜĞÜ mü İSTER?

Yoksa, kendisi olmayı başarmış ve insanlar arasında kemendi işgal edeceği kadar koltuklarda oturan TÜRKÜ mü görmek ister?

Size soruyorum?

Kimse, durduk yerde “Hastalık kapsın ister mi?” Türklük bu partilerin mantığında, CHP ve MHP nin mantığında eriyerek “1 HASTALIK OLUYOR”. Allah’ın yolu bu kadar MEŞAKKATLİ değildir. Bir insanın insanlığı anlaması için; illa da Billa da Türklük için ÖLMESİ mi GEREKİYOR?

Dicle Üniversitesinde 6 genç bıçaklandı. Polis bıçaklanan Hizbullah mensuplarını alel acele kaçırdı. Yaralananlardan biri; öğrenci olmayan dışarıdan getirilen eski Hizbullahçı İbo diye tanınan ve İstanbul’daki Hizbullah olaylarında yakalanan ve hala ceza evinde olan birinin çocuğudur.

İstanbul’da bir eve baskın yapılmıştı. JİTEM’ci Yeşil lakabıyla bilinen Mahmut Yıldırım’la beraberdi. Yani anlayacağın bu olayları meydana getirenlerin çoğu JİTEM’ci Yeşil’in arkadaşlarıdır. Canım kardeşim ben sana yolu gösterdim, gereğini devlet yapsın” diye bitiriyor mektubunu…

Zaman zaman düşüncelerimiz çatışsa da bu güzel dostuma cesaretinden ve ferasetinden ötürü yürekten teşekkür ederim. İsmini vermek isterdim ama malum karanlıkların kol gezdiği yerde dostumu da riske atmak istemem.

E-mail: cuneytalphan@mynet.com