Müminler, gösterdikleri merhametten, yaptıkları yardımdan dolayı kimseyi minnet altında bırakmaya kalkışmaz ve bir teşekkür kadar bile karşılık ummazlar. Onların asıl hedefledikleri, yaşadıkları güzel ahlakla Allah'ın rızasını kazanabilmektir. Çünkü onlar, ahiret günü bu ahlaklarından dolayı sorguya çekileceklerini bilirler. Bizler sur da, Cizre de, idil de, Silvan da Derik de yaşayan bu olaylardan sonra acaba hiç birimiz evimizi kapımızı bu insanlara açtık bu insanların halını sorduk açsın tokmuşsun nerde kalıyorsun sorduk mu yok sormadık o zaman Allaha karşı sorumluklarımızı yerine getirmedik. Kuran'da, Allah'ın bu hükümlerini bile bile yerine getirmemenin sonucunun cehennem olduğu birçok ayetle bildirilmiştir:
"Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?" Onlar: "Biz namaz kılanlardan değildik" dediler. "Yoksula yedirmezdik." (Müddessir Suresi, 42-44)
(Allah buyruk verir:) "Onu tutuklayın, hemen bağlayın." "Sonra çılgın alevlerin içine atın." "Daha sonra onu, uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincire vurup gönderin." "Çünkü o, büyük olan Allah'a iman etmiyordu." "Yoksula yemek vermeye destekçi olmazdı." (Hakka Suresi, 30-34)
Allah ahirette alınan bu karşılığın bir sebebinin, kişilerin dini yalanlamaları ve bunun sonucu olarak yoksulları doyurma konusunda birbirlerini teşvik etmemeleri olduğunu bazı ayetlerinde de şöyle bildirmiştir:
Dini yalanlayanı gördün mü? İşte yetimi itip-kakan; Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. (Ma'un Suresi, 1-3)
Yoksula yedirmek için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. (Fecr Suresi, 18)
Ayetlerde de görüldüğü gibi Kuran'da tarif edilen Müslüman son derece şefkatli ve merhametli bir yapıya sahiptir. Bizler kuran ahlakını bırakıp Avrupa ve batılı ülkelerin ahlakını almaya başladığımızdan bugüne kadar İslam coğrafyasından hiçbir zaman huzur olmadığı gibi huzura ulaşmak için yol yakın iken Allahın emrettiği gibi davranalım. Avrupa ve batı emperyalist güçlerin isteği olmaması için aramızda Allahın kelamı olan kuranı emirlerine kulak vermemiz gerekir. Bunu kanıtı aramızdaki sorunu Avrupa insan hakları mahkemesine defalarca başvuru yaptık bunların hepsini red ettiler. Dediler ki sizler bizlerde değilsiniz bizim bu sorunu müdahil olmak istemiyoruz. Bu ahlaka sahip bir insan, elbette masum insanlara yönelik bir vahşet eylemi olan teröre rıza göstermez. Gerçekte teröristlerin karakter yapısı ile Kuran ahlakı taban tabana zıttır. Terörist, dünyaya kin ve nefretle bakan, öldürmek, yakıp-yıkmak, kan dökmek isteyen acımasız bir insandır. Avrupa’nın istediği bu Müslüman coğrafyada yaşayan insanları birbirleriyle çatışsınlar. Onların umurunda mı? Günde kaç insan ölmüş omurlarında değil halen bizler onlardan medet buluyoruz yazıklar olsun bizlere.
Bizler ancak doğru yolu Allahın emirlerine kulak vererek buluruz o zaman bu insanlara hepimiz enser olmak için hiçbir fedakârlıktan kaçmamız mümkün olmaz. Bu insanlara yardım ettiğimizden hep yüzlerimiz gülerek yapmamız gerekir.
Kuran'ın getirdiği güzel ahlakla yetişen bir Müslüman ise, herkese İslam'ın öngördüğü sevgiyle yaklaşır; her türlü fikre karşı saygılıdır; olaylar karşısında her zaman uzlaştırıcı, gerilimi azaltan, kucaklayıcı, itidalli davranışlar sergiler. Böyle insanların oluşturdukları toplumlarda ise, bugün en modern devletler arasında gösterilen ülkelerden daha gelişmiş bir medeniyet, yüksek bir toplumsal ahlak, neşe, huzur, adalet, güvenlik, bolluk ve bereket hakim olacaktır.