SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() M. G. KIRIKKANAT-ERTUĞRUL ÖZKÖKÜ’N KÜRT AVIŞimdi barış süreci vukuatsız ilerledikçe, cunta rejimin tahtı sarsıldıkça, cunta civcivlerinin bulundukları makam, şan, şöhret ve itibarları beş kuruşa düştükçe kudurdukça kuduruyorlar. Aman ne yapsak ne etsek de Kürtleri ve Türkleri birbirine boğazlatalım diye hop oturup hop kalkıyorlar. 30 yıldır hatta 87 yıldır gerçekleştirdikleri planlarının peşinden koşup duruyorlar. Plan üstüne plan yapıyorlar. Her tarafı provoke etmeye çalışıyorlar. Ama artık ne halt ediyorlarsa, haltları ellerinde bomba gibi patlıyor. Eh işte, Allah’ın adaleti er ya da geç gerçekleşiyor. Kurban olduğum Allah’ım, ne kadar da büyük ve ne kadar da adilsin… Cuntanın kalleş tuzakları üzerinden palazlanan, bu halkın, bu ülkenin kanını emen, köşe kapıp köşe olan, gerçekleri kedi pisliği gibi 87 yıldır halının altına seren Ertuğrol Özkök gibilerin ve giderek suyu bulandıran Mine G. Kırıkkanat gibiler nedense barıştan çok huzursuz oluyorlar. Kürt köyleri yakılıp yıkılırken, Kürtlerin beynine Kontur-gerillanın kurşunları sıkılırken, Türk çocuklarının bedenleri erken yaşlarda toprağa düşerken ve 76 milyon insanın yüreği dağlarken, barlarda dans edip paparazi haberleri yapanlar bugünler de nedense Kürt nüfusuyla çok ilgileniyorlar. Ama öyle ya; onlar şimdiye kadar MGK’nın ve cuntanın talimatları ve emirleri doğrultusunda haber yapmış, makale yazmış, televizyonlarda boy göstermiş ve toplumu yönlendirmeye çalışmışlardır. Bu toplumun insanını hep ahmak ve salak yerine koymuşlardır. Hatırlayalım; 1996 yılında MGK raporunda neler vardı? Bu raporda Kürt nüfusunun engellenmesi için dönemin bakanlarına verilen talimatlar nelerdi? 2025 yılına gelindiğinde Kürt nüfusu Türk nüfusuyla eşitlenmesinin önüne geçilmesi için hangi bakanlıklara, valiliklere ve kurumlara yazılar yazıldı? Dönemin bakanlarından M. Salim Ensarioğlu bu raporu okuyunca nasıl bir tavır aldı ve neden ürkek davrandı? Bu rapor neden kamuoyundan gizlendi? Aşı kampanyası adı altında kaç bin Kürt kısırlaştırıldı? Bunun konunun en başta BDP ve Ak Parti’nin araştırması ver gerçekleri kamuoyuyla paylaşması gerekir. Öyle görünüyor ki Kürtler ve Türkler üzerinden cuntanın oynadığı oyunlar, yine Ertuğrul Özkök ve M.G. Kırıkkanat gibiler üzerinden oynamak ve ülkeyi felakete sürüklemek istiyorlar. Özkök kendi köşesinde habire Kürt nüfusunu işliyor ve olabildiğince Kürtlerin istatistik sayısını düşürmeye çalışıyor. Bunu yaparken de çok kurnaz bir şekilde araştırma şirketleri üzerinden yapıyor. Yazar M.G Kırıkkanat’da, Özkök’ün değirmenine su taşıyarak senaryonun gerçekleşmesine katkı sunuyor. Lütfen dikkat edin. Önce Özkök köşesinde sık sık Kürt nüfusunu işliyor, akabinde M.G. Kırıkkanat Haber Türk’te dillendirmekle kalmıyor. “Diyarbakır’ı Diyarbakır’lılara bırakalım.”diye açıkça bölücülük ve ırkçılık yapıyor. Arkasında hemen CIA’nın Kürt nüfusuyla ilgili rapor yayınlanıyor. Sizce bütün bunlar tesadüf mü? Amerikan Merkezi Haberalma Kuruluşu CIA, yeni ve güncelleştirilmiş verilerinde, Türkiye'nin nüfusunun 80 milyon 694 bin 485 olduğunu açıkladı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) is e 31 Aralık 2012 itibarıyla Türkiye'nin nüfusunun 75 milyon 627 bin 384 olduğunu duyurmuştu. CIA, Türkiye'de nüfusun yüzde 70-75'ini Türk, yüzde 18'ini Kürt ve yüzde 7-12 kadarını ‘'diğer azınlıklar'' olarak nitelendiriyor. Buradan hareket edilerek, yine CIA verilerine göre Türkiye'deki Kürt nüfusun 14 milyon 525 bin olduğu sonucuna varılabilir. Ama Özkök’e göre 7-8 milyon civarındadır. Hatta Özkök’ün elinden gelse belki Kürtlerin kökünü kazar tek bir istatistik rakam bile kalmaz. CNN Türk ekranlarında yayınlanan Aykırı Sorular programına konuk olan gazeteci Mine Kırıkkanat: "Ne Kürtçüyüm ne milliyetçiyim, Diyarbakır'ı alıp gitseler de umurumda değil. Çünkü Diyarbakır artık bizim değil. Ama Diyarbakır’ı alacakları çok belli. Çünkü Diyarbakır artık zaten bizim değil." Dedi. Kırıkkanat, "İdam cezasını getirseler ve sen Türk demeyeceksin deseler, ben bunu sonuna kadar söylerim, bu uğurda ölümü de göze alırım. 600 yıldır bu ülkede Türkler kadar horlanan, Türkler kadar tekmelenen başka bir topluluk olmamıştır ve bu Türkler arasında Türkmen Aleviler birinci sırayı almıştır. Osmanlı da bunu yapmıştır. Birden bire biz Türk değil Osmanlıyız dediler, Türkçe konuşmamak için Türkçeyi Arapça ve Farsçayla karıştırarak Osmanlıca dediler. Aynı Osmanlı'nın Sevr öncesi pozisyonuna getiriyorlar bizi. Ayrılıyoruz. Bu sadece bir barış süreci değil. Bu bir ayrılık süreci. Kesinlikle MHP’nin açısından bakmıyorum. Ayrılıyoruz, ama bize yalan söylemeyin.”dedi. Sanki Kırıkkanat’ın; MHP Bahçeliyle akraba olduğunu, görüş alışverişinde bulunduğunu ve ulusalcılarla dirsek temasını yaptığını bilmiyoruz. Eskiden onu yazılarını beğeniyle okurdum ama Mine hoca yaşlandıkça ırkçılık damarı kabarıyor. Özkök zaten eskiden beri ırkçının ve faşonun önde gidenidir. Yükleniyor...
|