SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() MEHMET ALTAN’IN GİZLİ MESAJI…Medya aracılığı ile başta Mehmet Altan olmak üzere birçok akademisyenin, yazarın konuşmalarını fırsat buldukça hep dinlerim. Bunlardan da büyük keyif alırım. Zaman zaman ilimize gelen benzer panelleri de kaçırmamaya özen gösteririm. OSGİAD Mehmet Altan’ın konuşmacı olarak katıldığı paneli ‘Barış sürecinin bölge ekonomisine ve Ortadoğu’ya ektileri’ adı altında sundu Katılımın yoğun olması bekleniyordu ki ‘iş adamlarının bu sürece sunacakları katkının da belki de göstergesiydi bu panel. Panele katılan gazetecilerin sayısı katılımcı işadamı sayısından fazla oldu. Bir yerde bir gazeteci başka gazetecilere sunum yaptı gibi oldu. Oysaki orda ciddi işadamlarının olduğunu görmeyi arzu ederdim aslında. Bunu asıl anafikri aktardıktan sonra ayrı bir başlık altında paylaşacağım: Panel oldukça verimli ve gizli mesajlarla dopdoluydu. Bunlardan biri dikkatimi çok çekti. Zira panel arası nabız yokladığımda birçok kişi anlatılanın ağırlığının farkında bile değildi. Mehmet Altan konuşmasına başlarken 20. Yüzyılın ne getirdiği, 21. Yüzyıldan beklentilerin ne olduğu başlığının aslında ele alınması gerektiğini vurgularken, özellikle Ortadoğu coğrafyasındaki çatışmaları, savaşları sahnenin ön safına dizdi. Sonrada Dünyadaki Müslüman sayısı ve Müslüman camianın üretim endekslerini ortaya koydu. Dünyanın 4/1’ini Müslüman olmasına rağmen üretimde yüzde 10’luk paya sahip olduğunun altını çizdi. Üretememenin ve yeni keşifler yapamamasının nedenini de yaşanan çatışmalı süreçlere bağladı. Buraya kadar tespitler doğruydu. 20. Yüzyıl özetlendi böylece. Sıra 21. Yüzyıla gelince de can alıcı tespit aniden ortada belirdi. Amerika’nın seçmiş olduğu başkanların bir bölümünün silahçılara, bir bölümünün de Bilgisayarcılara çalıştığı tespitinde bulundu. Silahçılara çalışan kesimin savaşları tavan yaptırdığının altını çizerken mevcut şu anki ABD hükümetinin ise bilgisayarcılara, yani teknolojiye çalıştığının altını çizdi. Genelde Ortadoğu’da, özelde ise bölgemizde yaşanan sürecin sükûnetini ABD’de ki Bilgisayarcı zihniyet tarafından yönetilmesinin eseri olduğunu aktaran Altan, aslında ‘Kimse fazla sevinmesin, ABD’de bu iktidar gider silahçılar gelirse ne barış kalır, ne huzur’ mesajını da inceden inceye verdi. Ahmet Altan’ın tespitlerinin mutlaka bir altyapısı vardır fakat gönül ister ki bölgede, huzur, barış ve çatışmasız yarınlar hep olsun, eğer ABD ise bizlere yön veren orada da Bilgisayarcılar hep olsun temennisinde bulunmaktan başka yapacak bir şey yok. ------------------------------------//////////////--------------------- Aslında düzenlenen panelin konusu gerçekten de can alıcı idi. Toplamda 50 kişiyi geçmeyen panele katılımın 250 kişi ile sınırlandırıldığı ve gerçekten de ilgi bulacağı bekleniyordu. Böylesi kıymetli bir akademisyen ve yazarın sunduğu panelden birçok kişi ders çıkartabilecekken ‘İşimiz var’ gerekçesi ile katılmayanların sayısı da 200’e yakındı. Hem bölgede iş yapamamaktan şikayet edeceksiniz, hem bölge ile ilgili çözüm önerilerinde yer almayacaksınız, hem de irdelenmesi gereken hususlarda da sus pus olacaksınız. Böyle bir şeyin eşi benzeri görülmemiştir bana göre. Zira iş adamlarının gazetecilerden daha fazla ilgi göstermesi gereken bir panelde boş sandalyelere konuşmak Mehmet Altan gibi bir kimliğe resmen hakaretten başka bir şey değildir. Zira Mehmet Altan’ın İstanbul’da birçok programını iptal ederek aşırı ısrar üzerine Diyarbakır’a geldiğini biliyorum. Toplumlar tartışmadıkça, ortak paydalarda buluşmadıkça asla doğruyu bulamazlar, zira birlikten kuvvet doğar atasözü ile Dinimizde de İstişareye işaret edilmesi bunların en büyük kanıtıdır. Bence bu panel SERMAYENİN bölgeye bakışının da bir farkındalığını ortaya çıkarttı. Saygılarımla Yükleniyor...
|