SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() NEWROZ, BARIŞA KATALİZÖR OLSUNNewroz, gençliğimizde neşe günü olarak biliniyordu kendi ölçülerimizde akşamları ateş yakar gönlümüzce eğlenirdik, ne zamanki bu günü siyasileştirmek isteyen bir güç, karanlık bir el ülkemize dokundu, nevruzu yasakladıkça büyüttü, büyüttükçe eski özelliğini kayıpederek siyasi şovlara meydan oldu. Yetmedi Kürtleri ikiye böldü.Bir kısmı bu günü kutsadı bir kısmı ise itikadi açıdan sakıncalı buldu.Tekrar eski newrozumuzu istiyoruz. Neşe günü, huzur günü mutluluk günü olsun istiyoruz. Geçen seneki nevruz böyle bir temenniye cevap verecek nitelikteydi, dilerim geçen sene nevruzunda yeşeren umut bu newrozda daha da neşv u nema bulur. Geçen nevruzda çizilen perspektif nevruz için biz vizyon olmalı, bu ve bundan sonraki newrozlar bu vizyona ulaşmak için ortaya konulan eylem planının bir değerlendirilmesi olsun ne dersiniz? Ne demişler “dün dünde kaldı cancağızım yeni şeyler söylemek lazım” eskiye takılıp dertlerimizi deşme zamanı değil, geçen sene uyandırılan umudu daha ileriye nasıl taşınabilir, bu yönde fikir üretip, metinler oluşturup halka yol göstermek lazım. Bu halkı doğruya, güzele, kalıcı bir yola yönlendirmek lazım. Günün birinde bu hareketin arkasındaki perde kalktığı zaman bu halk hayal kırıklığına uğramaması lazım. Kürt halkı hem devlete, hem BDP’ye gereğinden fazla prim vermiştir. Şimdi ikisinin de elinde bir fırsat var, ya barışı sağlayıp halka huzur getirecekler ya da halk bir gün sesini yükseltmek durumunda kalacak. Kürt partisi olarak ün plana çıktı diye BDP bu haliyle varlığını sürdüremez sadece barışa endeksli kalırsa barışı geçiktirebilir ya da barışın önünde bir engel de olabilir. Bunu yapmaması için bu siyasi hareketin Kürtleşmesi lazım. Abdullah Öcalan bunun farkına varmış, siyasi aktörlerin de buna alışması lazım. Dolayısıyla ne pahasına olursa olsun barış süreci devam etmelidir, Bu konuda Hükümetin çalışmalarını küçük düşürmemek lazım, Kamuoyunun barışa adapte olması içi söz ve davranışlarımıza dikkat etmeliyiz, Ay yıldızlı bayrağı bu sefer üste en üste asmanın zamanı geldi diye düşünüyorum, bu bayrak hepimizin Türk bayrağı diye diye değerden düşürdüler. Dolayısıyla birilerine malzeme vermemek için muhakkak bayrağımızı sahiplenmeliyiz. Türkiye Kürtlerinin Türkiye’den ayırma gibi bir niyetleri yok o zaman bunun için çaba göstermemiz lazım, İmralı varken, Kürtlerin kimi siyasi aktörleri varken, Newroz meydanı varken silahlı aktörlerin ileri geri konuşma gereği yoktur. Birileri konuşsa şayet uyarılması lazım. Ayrıca Kürt de olsa Amed’in sokaklarında JİTEM’in astsubayları gibi silahlı birilerini görmek istemiyoruz. Eğer barış gelecekse Türkiye barışı kadar bir an evvel bu kadim şehirde barış sağlanmalı, bu da ancak silahlı kimselerin hayatın gerisine çekilmesiyle olur. Bizim; çalışan, üreten, düşünen insanlara ihtiyacımız var, yazar çizer, şair kimselere ihtiyacımız var unutmayalım. Bu münasebetle Diyarbakır’ın eğitim öğretimine sahip çıkmak gerekir, bu insanları seviyorsanız onlara iyi bir gelecek hazırlayın, bu da ancak eğitimle mümkündür. Dilerim Allah’tan bu nevruz bir adım daha bizi barışa yaklaştırır. Eğer bu duam size ağır geliyorsa Diyarbakır’ı terk edin, bizim selam ve duası olmayan insanlara ihtiyacımız yoktur. Biz Kürt olarak hem dinimizi hem dünyamızı mamur etmek istiyoruz. Unutmayın insanlık aleminin %90’ı bir peygamberin arkasında ve Hz. ibrahim’de birleşiyorlar, Hz.İbrahim ise tarihin kuvvetli karinelerine göre Kürtlerin atasıdır. Biz atamızı inkar edip soytarı olanlardan olmak istemiyoruz. İster istemez İslam coğrafyasının bir ferdi olarak İslami değerlerle bu güne geldik, bundan sonra da daha bilinçli bir tarzda bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu hakikati kavrayan kimselere selam olsun. Çünkü insan inancıyla vardır, inanç ruhun gıdasıdır. Hurafeleri bir kenara atarak, onur duyulacak tek inanç İslam inancı ve yaşanabilecek tek dindir. Selam ve sevgiyle nevruzun bir gün siyasilere malzeme olmaktan çıkıp eğlence ve neşe günü olması dileğiyle. Newrozumuz kutlu olsun.
AKLIN YOLU BİRDİR Yükleniyor...
|