Bugün: 25 Ağustos 2025 Pazartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Polis Emeklileri Derneği’nden Diyarbakır’da Yeniden…
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…

    NEWROZ, BARIŞA KATALİZÖR OLSUN

    20 Mart 2014, 22:35
    12
    14
    16
    18

    Newroz, gençliğimizde neşe günü olarak biliniyordu kendi ölçülerimizde akşamları ateş yakar gönlümüzce eğlenirdik, ne zamanki bu günü siyasileştirmek isteyen bir güç, karanlık bir el ülkemize dokundu, nevruzu yasakladıkça büyüttü, büyüttükçe eski özelliğini kayıpederek siyasi şovlara meydan oldu.

    Yetmedi Kürtleri ikiye böldü.Bir kısmı bu günü kutsadı bir kısmı ise itikadi açıdan sakıncalı buldu.Tekrar eski newrozumuzu istiyoruz. Neşe günü, huzur günü mutluluk günü olsun istiyoruz. Geçen seneki nevruz böyle bir temenniye cevap verecek nitelikteydi, dilerim geçen sene nevruzunda yeşeren umut bu newrozda daha da neşv u nema bulur.  

    Geçen nevruzda çizilen perspektif nevruz için biz vizyon olmalı, bu ve bundan sonraki newrozlar bu vizyona ulaşmak için ortaya konulan eylem planının bir değerlendirilmesi olsun ne dersiniz?

    Ne demişler “dün dünde kaldı cancağızım yeni şeyler söylemek lazım” eskiye takılıp dertlerimizi deşme zamanı değil, geçen sene uyandırılan umudu daha ileriye nasıl taşınabilir, bu yönde fikir üretip, metinler oluşturup halka yol göstermek lazım. Bu halkı doğruya, güzele, kalıcı bir yola yönlendirmek lazım. Günün birinde bu hareketin arkasındaki perde kalktığı zaman bu halk hayal kırıklığına uğramaması lazım.

    Kürt halkı hem devlete, hem BDP’ye gereğinden fazla prim vermiştir. Şimdi ikisinin de elinde bir fırsat var, ya barışı sağlayıp halka huzur getirecekler ya da halk bir gün sesini yükseltmek durumunda kalacak. Kürt partisi olarak ün plana çıktı diye BDP bu haliyle varlığını sürdüremez sadece barışa endeksli kalırsa barışı geçiktirebilir ya da barışın önünde bir engel de olabilir. Bunu yapmaması için bu siyasi hareketin Kürtleşmesi lazım. Abdullah Öcalan bunun farkına varmış, siyasi aktörlerin de buna alışması lazım.

    Dolayısıyla ne pahasına olursa olsun barış süreci devam etmelidir,

    Bu konuda Hükümetin çalışmalarını küçük düşürmemek lazım,

    Kamuoyunun barışa adapte olması içi söz ve davranışlarımıza dikkat etmeliyiz,

    Ay yıldızlı bayrağı bu sefer üste en üste asmanın zamanı geldi diye düşünüyorum, bu bayrak hepimizin Türk bayrağı diye diye değerden düşürdüler. Dolayısıyla birilerine malzeme vermemek için muhakkak bayrağımızı sahiplenmeliyiz.

    Türkiye Kürtlerinin Türkiye’den ayırma gibi bir niyetleri yok o zaman bunun için çaba göstermemiz  lazım,

    İmralı varken, Kürtlerin kimi siyasi aktörleri varken, Newroz meydanı varken  silahlı aktörlerin ileri geri konuşma gereği yoktur. Birileri konuşsa şayet uyarılması lazım.

    Ayrıca Kürt de olsa Amed’in sokaklarında JİTEM’in astsubayları gibi silahlı birilerini görmek istemiyoruz.

    Eğer barış gelecekse Türkiye barışı kadar bir an evvel bu kadim şehirde barış sağlanmalı, bu da ancak silahlı kimselerin hayatın gerisine çekilmesiyle olur.

    Bizim; çalışan, üreten, düşünen insanlara ihtiyacımız var, yazar çizer, şair kimselere ihtiyacımız var unutmayalım.

    Bu münasebetle Diyarbakır’ın eğitim öğretimine sahip çıkmak gerekir, bu insanları seviyorsanız onlara iyi bir gelecek hazırlayın, bu da ancak eğitimle mümkündür.

    Dilerim Allah’tan bu nevruz bir adım daha bizi barışa yaklaştırır. Eğer bu duam size ağır geliyorsa Diyarbakır’ı terk edin, bizim selam ve duası olmayan insanlara ihtiyacımız yoktur. Biz Kürt olarak hem dinimizi hem dünyamızı mamur etmek istiyoruz. Unutmayın insanlık aleminin %90’ı bir peygamberin arkasında ve Hz. ibrahim’de birleşiyorlar, Hz.İbrahim ise tarihin kuvvetli karinelerine göre Kürtlerin atasıdır. Biz atamızı inkar edip soytarı olanlardan olmak istemiyoruz.

    İster istemez İslam coğrafyasının bir ferdi olarak İslami değerlerle bu güne geldik, bundan sonra da daha bilinçli bir tarzda bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu hakikati kavrayan kimselere selam olsun. Çünkü insan inancıyla vardır, inanç ruhun gıdasıdır. Hurafeleri bir kenara atarak, onur duyulacak tek inanç İslam inancı ve yaşanabilecek tek dindir.

    Selam ve sevgiyle nevruzun bir gün siyasilere malzeme olmaktan çıkıp eğlence ve neşe günü olması dileğiyle.

    Newrozumuz kutlu olsun.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

    AKLIN YOLU BİRDİR

    İnsanlık tarihi boyunca hak ve batıl mücadelesi olduğu gibi çeşitli bahanelerle kardeşler arasında, bireyler arasında, halklar arasında zaman zaman husumet peyda olmuş, bu husumet “ ifsat komiteleri” aracılığıyla alevlenmiş, savaşlara neden olmuş, derken gereksiz yere maddi manevi sıkıntılara neden olduğu gibi mal ve can kaybına dahi yol açmıştır.

    Yaşadığımız bu çeyrek asırda da yer yüzünün muhtelif yerlerinde değişik adlar altında örgütlenen bazı insanlar, kendince haklı bir mücadele ediyorlar, muhalif devletlerin de katkılarıyla hâlâ namlunun ucuna yemin edebiliyorlar.

    Doğrusu bu sıkıntıların ortaya çıkmasının asıl nedeni mevcut sistenler, devletin başında olan iktidarlardır. Eğer vatandaşlarına eşit yakınlıkta olup, hayat atmosferi içinde vatandaşın varlığının bir anlam ifade ettiğine, vatandaşı ikna edebilselerdi, günümüzün rahat hayatını bırakıp kolay kolay dağ hayatını, mağara hayatını, eski beslenme usulünü, 4x4 varken katırla gezmeyi tercih edeceklerine inanmıyorum.

    Ne acıdır ki ülkemizdeki Kürt sorunun asıl müsebbibi devletin yanlış uygulamaları olmasına rağmen, toplum olarak hop kalkıp, hop oturarak PKK’yi eleştirdik, neyse ki mevcut iktidar bu sorunun tek taraflı olduğuna inanmadığı için bir çözüm arayışına girmiş, bildiklerinin bir kısmını vatandaşlarla da paylaşarak kamuoyunun kahir ekseriyetini bu barışın gerekliliğine inandırdı gibi.

    Doğrusu Başbakanımızın 2005 yılında Diyarbakır’da Kürt sorunuyla ilgili yaptığı açıklama sağduyulu vatandaşlara bir umut, bir heyecan verdi ve o gün bu gündür bir dizi sıkıntılara rağmen her fırsatta barış çağrıları yapıldı, binlerce âkil adam söz ve davranışlarıyla, yazılarıyla, yaptıkları çalıştay, panel ve konferanslarıyla hep barışa katkı vermeye çalıştılar “damlıya damlıya göl olur” misali bu gün bu barış çağrısı nevroz alanında yüz binlerin huzurunda hem Kürt-Türk kamuoyuna hem de dünya kamuoyuna deklere edildi.

    Ben bir vatandaş olarak mutlu oldum, içime bir huzur indi, yaşadığım acıları bir kısmı kısmen hafifledi, kuşkularım azaldı. Umut ediyor ve inanıyorum ki milyonlar üzerinde de aynı etki bırakmıştır. 

    Bin yıllık İslam bayrağı altındaki Kürt Türk birlikteliğiden bahsedildi, Hz. Musa, Hz.İsa ve Hz.Muhammed’in(aleyhimusselatuvesselam) öğretilerine göndermede bulunuldu.Malumuz, gelen her peygamber topluma hak hukuk adına bir şeyler kazandırmış, hayata kalite katmıştır.Eğer bu gün Peygamberlerin öğretilerini elinizin tersiyle iterseniz insan hakları evrensel beyannamesi dahil ortada bir şey kalmaz.Yer yüzünde yaşayan insanları kahir ekseriyeti bu üç Peygamlerin arkasındadır, ama doğru ama yanlış, ne yazık ki Peygamberlerin insanlığa getirdikleri berrak mesajlar dahi insanlar tarafında taraflı kullanılmış ve bozulmuş bal gibi, insanlığa katkı vermesi gerekirken zaman zaman hayata sıkıntı vermeye de vesile olabilmiştir. 

    Silahsızlanma sürecinin başladığı müjdesi paylaşıldı ve demokratik siyaset sürecine gelindiğine vurgu yapıldı.

    Ne mutlu bize ki bu günlere şahitlik edebildik, bir de bu çeyrek asırda barış hasretiyle, gözü arkada kalıp ölen milyonlarca vatandaşlarımız var, bunların hakkını kim ödeyecek acaba? Bu süreci bu kadar uzatmaya gerek var mıydı? “Habur sürecine“ katkı verseydik bu gün bu aşamada mı olurduk? İşte o günü düşünerek bu günü sahiplenmek lazım değil mi? Aklın yolu birdir, iyi ki o yolu bulmak üzereyiz.

    Bu süreç bu aşamaya kadar gelmişken, Abullah Öcalan için ne kimsenin “Bebek katili” demekte diretmeye, ne “sayın” unvanını kullanmakta ısrar etmeye hakkı var.Her iki kavram da barış sürecine katkı vermiyor.Bırakın tarih bu sürecin aktörlerini hak ettikleri şekilde zikretsin.Bize düşen bu barış sürecinde taş üstüne taş koymak, gücümüz nispetinde katkı vermektir velev ki ezberimiz bozulsa da.Çünkü bu süreçten faklı beklentileri olanlar olabilir.

    Ne yapabiliriz?
    1-Barışın her türlüsünde hayır var diyebiliriz,
    2-AK Partili değilsek de bu barış çalışmaları için Başbakana dua edebiliriz,
    3-BDP’yi bu sürece verdiği katkıdan dolayı takdir edebiliriz,
    4-Abdullah Öcalan’ı Türkiye’nin ve dünyanın gerçeklerini görebildiğini söyleyebiliriz.
    5-Kürtlerden ya da Türklerden bu sürece karşı olanlar varsa kavlı leyin ile uyarabiliriz.
    6-Toplumu ayrıştıran ifadelerden kaçınarak birleştirici bir dil kullanabiliriz,
    7-Özümüze, inancımıza, bizi biz yapan değerlerimize dönmek için çaba sarf etmeliyiz…..
    Eğer bu yaklaşımla barış sürecine katkı verirsek, inanıyorum ki bu süreç başarıyla sonuçlanacak, insanımız huzur içinde yaşamanın tadına varacak, siyaset ve bürokrasi işine dönecek ve Türkiye en kısa zamanda iki Türkiye olacak.Bundan da orta sınıf adını verdiğimiz insanımızın kahir ekseriyeti yararlanacak.Bundan daha iyisi can sağlığı, en önemlisi de “ahret ve iman” ah şu iki kavramı bu millete bir kavrata bilseydik ah…aslında huzur burada, başarı burada , mutluluk burada, insanlık burada, nirvanaya bu değerlerle kavuşulabilir. 

    Selam ve sevgilerimle daha iyi günlere..


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Polis Emeklileri Derneği’nden Diyarbakır’da
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • FOTO GALERİ Tümü

    • RASTGELE RESİMLER

    • Manzara Resimleri

    • Komik Resimler
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Davos'un Arka Planı

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Günün en çok izlenen komik video
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi