SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() NUSRET BAŞTAŞ’I HARCAMAK…Öncelikle bu yazıyı Diyarbakır’dan yazdığım için Ak Partinin bazı değerli milletvekillerini konuşmalarımın dışında tutarak yazımı kaleme aldığımı paylaşmak isterim. Kim bu vekiller derseniz Sayın Cuma İçten, Galip Ensarioğlu, Mehdi Eker ve Oya Eronat’tır… Bu yazımı üzerlerine alınmamalarını özellikle rica ediyorum. Aslında bir hikâye anlatmak istiyorum bu yazımda; Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde Ak Parti adında bir siyasi parti varmış; Bu partinin canla başla çalışan bir başbakanı, ona bağlı olan yürekli insanları varmış. Birde yürekten bağlı gibi görünen fakat kuş kadar yüreği olmayan yobazlarda etraflarında varmış. Hikaye bu ya: Vatandaş anlatıyor ve diyor ki ; Uzun bir müddetten beridir Ak Partili bazı Milletvekillerinin Kurum ve daire amirleri ile uğraşmalarına bir anlam verememiştim. Cehalet bu ya meğerse GEREKSİZ İŞLER BAKANLIĞI kurulmuş ta bizim haberimiz yokmuş. Bu bakanlık bünyesinde faaliyet gösteren milletvekilleri de varmış. Bu vekillerden bazıları, daha önce DEDAŞ müessese müdür Nihat Nurbaki ile uğraşmış, defalarca görevden aldırmış ama her keresinde yüce adalet yerini buldurmuştu. İlgili bakanlığın vekilleri, bu kez de son dönemlerde de oldukça başarılı çalışmaların altında imza atan, çalışkan, kanaatkâr ve inançlı İŞKUR Diyarbakır İl Müdürü Nusret BAŞTAŞ gibi beyefendi bir kimliğe sarmışlardı, takmışlardı kafalarını. İşte bu noktada devreye giren ilgili bakanlığa bağlı vekiller, sanki büyük bir suç işlemiş gibi, sanki zimmetine para geçirmiş gibi, sanki ihale yolsuzluğu yapmış gibi İŞKUR il müdürü Nusret Baştaş’ı ‘AAAA bak havada kuş var’ deme süresi kadar kısa bir zaman diliminde görevden aldırmışlar. Tabi hikaye bu. Olaylar bu kadar hızlı olamaz demeyin. Oldu da bitti maşallah. Zaten benzer girişimleri DEDAŞ’ta da gerçekleştirmiştiler daha önce ve hüsran yaşamışlardı, içlerine çok oturmuş olsa gerek başarılı olamamak, başka işleri olmadığı için de bu yıl Nusret BAŞTAŞ ile uğraşma faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Bu gereksiz işlerle uğraşma olayını ise adını vermek istemediğim 2 milletin iradesi yapmaktadır. Memlekette uğraşmadık bürokrat bırakmadıkları gibi, onlara itiraz eden gerek medya mensuplarına, gerek se normal vatandaşlara tehdit dahil her türlü dilli kullanmaktalar. Vekiller nede olsa dokunulmazlar. Fakat ben BAŞBAKAN’ın bu olaylardan haberdar olmadığından adım gibi eminim. Şimdi hikayenin baş aktörü olan anlatan kişi sormuş muhataplarına; İŞKUR İl Müdürü Nusret Baştaş gibi başarılı, çalıştığı yerdeki tüm birimleri yakından tanıyan, istihdama katkı sunan, yeni projeler üreten ve memlekete faydalı bir şahsiyeti hangi gerekçelerle görevden aldınız? Cezalandırır gibi gerçekleştirilen bu uygulama hangi mantaliteye göre yapıldı? Burası Diyarbakır, Türkiye Cumhuriyetinin bir ili ve gönderinde Türk bayrağı dalgalanıyor. Burayı kendinizin veya atalarınızın çiftliğimi sanıyorsunuz?” diye soruyor kamuoyu. Sosyal medya aracılığı ile de Baştaş’ın görevden alınması büyük bir zafer gibi gündeme getirilmiş ve bazı kimlikler de ‘İsabetli bir karar’ diyerek kendilerinden dahi bihaber yorumlar atmışlardı. Şimdi Nusret Baştaş beyefendi görevde iken İl Teşkilatının TYÇP işçi alımları sırasında 800-900 kişilik listeleri sunarak adamcılık yaptığı, meslek edindirme kurslarını kendi yandaşlarına aldırdıkları, bu eylemleri kendi taraflarından gerçekleştirilmedi mi? Eğer bir usulsüzlük var ise siyasi kimlikler kullanılarak kendileri bunu yapmadılar mı? Az yürekli olsalar bunlara cevap verirler. Geldik hikayenin sonuna ama şu anda bir son yok. Tepkisini ortaya koyan vatandaşların tepkisine dil olacak yüreğe ve kapasiteye sahip, yetkili bir babayiğidin hikayeyi sonlandırmasını bekliyoruz.
Saygılarımla besenk@hotmail.com
Yükleniyor...
|