Bugün: 23 Ağustos 2025 Cumartesi
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla…
    Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
    Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü…
    Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme…

    Öcalan, Kürdistan Federe Devlet Başkanından Ne istedi? Neler Olabilir?

    23 Şubat 2014, 10:24
    12
    14
    16
    18

    PKK, Kürt ulusal hareketinin, Kürdistan örgütlerinin, Kürt ulusal hareketinin toplumsal gücü olan dinamiklerini tasfiye etmek; Kürt ulusal hareketini amacından uzaklaştırmak ve uzun vadeli kontrol etmek için projelendirildi.

    Bunun doğal sonucu olarak, Öcalan ve PKK aynı zamanda, Kürt tarihine, Kürt ulusal direnme hareketlerine, Kürt ulusal direnme hareketlerinin liderlerine, Kürdistan’ın Güneyindeki ulusal ayaklanma lideri  Mustafa Barzani’ye de karşı da kurulmuş oldu. Öcalan ve PKK, bu düşüncelerini ve projelerini kuruluş manifestosunda da açıkça ifade etti. Zaman içinde de hayata geçirdi.

    Öcalan ve PKK, sadece Kürdistan’ın Kuzeyindeki örgütlere karşı olmadı, Kürdistan’ın diğer parçalarındaki örgütlere de karşı oldu. Bu örgütleri de tasfiye etmek için çok yönlü projeler geliştirdi. Bu projelerden en açık ve belirgin olanı Kürdistan’ın bütün parçalarındaki örgütlere karşı savaş açması, Kürdistan örgütlerinin liderlerini ve kadrolarını tasfiye etmesi için,  silahlı saldırıya geçmesidir.

    Öcalan ve PKK, 1999 yılında Türkiye’ye getirilmesinden önce, Kürdistan’ın Güney parçasındaki özgür ve federal bölgeyi tasfiye etmek için, Kürdistan hükümetini, Kürdistan liderlerini, KDP ve YNK örgütlerini meşru olmayan örgütler olarak ilan etti. Türk, Irak, Suriye, İran Devletleriyle işbirliği yaparak Kürdistan Hükümetine, KDP ve YNK örgütlerine karşı ayrı ayrı savaştı.

    Bu saldırı ve savaşta, binlerce Kürdistan’ın pêşmergeleri ve PKK militanları öldürüldü. Kürdistan liderlerinin itibarının ve onurunun kırılması için olağanüstü kirli bir kampanya başlatıldı.

    Öcalan, Türkiye’ye getirildikten sonra da, Kürdistan Federe Bölgesini daha açık bir şekilde düşman ilan etti: Kürdistan Federe Bölgesini, Ortadoğu’da ABD ve Batı tarafından kurulan 2. İsrail Devleti olarak tanımladı. Bu devletin Kürdistan’ın bütün parçalarında model haline getirileceğini ısrarla ve kati bir şekilde ileri sürdü. Bunun engellenmesi gerektiğini Türk sömürgeci devletine açıkça ifade etti.

    Bu düşüncenin sonucu olarak da, PKK olarak kendilerine düşeni yapacaklarını, Kürdistan Devleti’nin kurulmasının engellenmesi için görev ve sorumluluk yükleneceğini: Sorgusunda, Mahkemede, avukat görüşmelerinde açıkça ifade etti.

    Bunu gerçekleştirmek için de, öncelikle, Kürdistan’ın Güneyindeki tarihi karizmatik ulusal liderlere, Celal Talabani ve Mesut Barzani’ye karşı itibar düşürücü kampanya açtı.

    Öcalan sürekli böyle bir çizgi izlemesine rağmen, bir dönem önce çok garip ve anlaşılmaz bir şekilde Mesut Barzani’ye mektup göndererek onun liderliğini onayladığını söyledi. O mektubunda da anlaşılan kendisini en üste koyarak, kendisini onaylama merkezi olarak tanımladığı açığa çıkıyordu.

    Buna rağmen, ondan sonra da, Mesut Barzani’ye karşı düşmanlığını, husumetini, kin ve öfkesini devam ettirdi.

    Kısacası Öcalan’ın, Kürdistan Federe Devletine, Kürdistan’ın Güneyindeki liderlere, Mesut Barzani ve Celal Talabani’ye düşmanlığı, ana karakteri ve değişmeyen karakteri.

    Öcalan, bu ana karakteri ve çizgisine uygun olarak da taktikler geliştirmektedir.

    Öcalan’ın, Kürdistan Federe Devleti Başkanı Mesut Barzani’ye Leyla Zana eliyle gönderdiği mektubunu da, bu taktik ve anlayış içinde değerlendirilmesi gerekir.

    Öncelikle de Öcalan’ın böyle bir mektuba neden ihtiyaç duydu? sorusunun cevaplandırılması gerekir.

    Kürdistan Federe Devleti Başkanı, Kürdistan’ın Güney Batısındaki örgütlerin bir şemsiye altında birleşmesi, PYD’yi rejimden uzaklaştırmak için olağanüstü çaba gösterdi. Bunun için kendi konumunu riske ederek, özellikle Türk Devleti ile olan ilişkilerini riske ederek Kürdistan’ın Güney Batısındaki örgütleri Hewlêr’de topladı. Onlar arasında “Hewlêr Antlaşması” denilen sözleşmeyi sağladı.

    PYD, kendisini güçlendirmek için, Kürdistan Federe Devlet yönetimine boyun eğdi. Bu taktik siyaseti sonunda da en büyük desteği elde etti.

    Güçlendiği andan itibaren de, Kürdistan’ın Güney Batısındaki tüm örgütleri karşı aldı, onları tasfiye etmeyi amaç ve strateji haline getirdi. Kürdistan Federe Devlet yönetimini de karşı aldı, düşman ilan etti. Onları terbiye edeceğini açıkça ifade etti.

    PYD’nın bu tutumu, PYD liderinin Kürdistan Federe Devleti’ne alınmamasına yol açtı.

    Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesut Barzani, Kürdistan’ın Kuzeyinde Diyarbakır’a gelmeden önce, PYD hakkındaki: “PYD’nın rejimin işbirlikçisi olduğu, Kürdistan’ın Güney Batısında silahlı güçleriyle Kürt halkı üzerinde baskı kurduğu ve otoriter/totaliter bir rejim oluşturmak istediği, Kürt örgütlerini tasfiye etmek arzusu ve uygulaması içinde olduğu, Baas Rejimiyle işbirliğinden dolayı Kürdistan Bölgesini tehlikeye sürüklediği” görüşlerini dünya ve Kürdistan kamuoyuna açıkladı.

    PKK/BDP de zaten Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesut Barzani’nin Diyarbakır’a geleceğinin açıklanmasından sonra, açık bir biçimde karşı tutum içinde oldular. Mesut Barzani’yi protesto edeceklerini açıkça ilan ettiler. Onun ötesinde Mesut Barzani’yi Diyarbakır’a sokmama propagandaları geliştirdiler.

    Leyla Zana ve BDP’nin bir kesimi PKK/BDP’nin bu politikasının yanlış olduğunu ileri sürdüler, farklı görüş ve tutum içinde oldular.

    Leyla Zana ve arkadaşlarının zoruyla ve geliştirdiği ilişkilerden sonra, Kürdistan Federe Devlet Başkanı Mesut Barzani, Diyarbakır Belediyesini ziyaret etti.

    Kürdistan Federe devlet Başkanı, PYD hakkındaki görüşlerini Belediye ziyaretinde de açıkça ifade etti.

    Mesut Barzani’nin görüşlerinde ciddi olduğunu PKK/BDP çevreleri de çok iyi bildiklerinden. Mesut Barzani’nin PYD’ye karşı hamlesini engellemek için Leyla Zana ve Osman Baydemir Kürdistan’a giderek; Mesut Barzani, KDP ile PYD arasından  aracı olmak istediler. Bu aracılık, geçici de olsa PYD ile Kürdistan’ın Güney Batısındaki örgütlerin bir araya gelmesini, Cenvere 2 Konferansına birlikte katılma konusunda bir adım atılmasını sağladı. Ama PYD, Cenevre 2 Konferansıyla ilgili anlaşmayı da bozdu.

    Anlaşılan Türk Hükümeti de, Mesut Barzani ve PKK arasındaki bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, Leyla Zana’nın Öcalan’la görüşmesini sağladı.Leyla Zana da Öcalan’a Mesut Barzani’ye gitmek üzere bir mektup yazdırdı.

    Bu mektubun, istihbarattan bağımsız ve bilgisi dışında olduğunu söylemek olanaklı değil. Bilindiği gibi, Öcalan önce mektubunu resmi görevlilere verdi. Resmi görevliler de mektubu inceledikten sonra, Leyla Zana’ya verdilerl. Leyla Zana’da Sırrı Süreyye birlikte mektubu Kurdistanin Federe Devlet Başkanı’na gönderdi.

    Mektupta nelerin yazıldığıyla ilgili resmi bir açıklama olmamasına rağmen, mektupta Kürdistan’ın Güney Batısındaki durum, PYD ve “Kürdistan Kongresi” konularının ele alındığı bilinir konular.

    Kürdistan Federe Devlet Başkanı’nın mektuba cevap vermediği biliniyor. Cevap vereceği beklentsisi var. Cevap vermesi kesin olmamakla birliklte, olanak dışı da değil.

    Mektubun, Türk Hükümeti ve İstihbaratı’nın kontrolünde geçmiş olması, içinde yazılanların, Türk Hükümeti ve İstihbaratı tarafından da benimsenmiş olduğu sonucu çıkar mı? doğrusu bu tartışmalı. Ama benimsediği sonucu çıkarsa, Türk Hükümeti’nin PYD’nın egemenlik sistemini benimsediği, yapılacak bir Kürdistan Kongresinin kendi kontrolünde ve çıkarları çerçevesinde geliştirileceği konusunda Öcalan’dan söz aldığı gibi bir sonuç ortaya çıkar.

    Türk Devleti’nin bu çıkarsal yaklaşımı ve Öcalan’ın talepleri, Kürdistan Federe Devleti’nin çıkarlarıyla bir örtüşme değil, bir çatışma gösterdiğini saptamak zor değil.

    Kürdistan Federe Devleti, PYD tarafından kurulan sistemin Baas'ın bir sistemi olduğu, bunun uluslararası hukuka, Kürtlerin çıkarlarına aykırı olduğu, tanımayacağı ortada.

    Kürdistan Kongresi’nin yapılmasının koşulları da yok. Kürdistan örgütleri arasında amaç birliği yok. Kürtlerin çoğunluğu Kürdistan’da federasyonun kuruluşunu savunurken, PKK buna karşı. PKK ve PYD Kürdistan’ın genelinde hegemonik, otoriter/totaliter bir sistem oluşturmaya, Kürdistan’ın tüm örgütlerini tasfiyeyi, Kürt miletinin iradesi yerine PKK’nın iradesini geçirmeye çalışıyor.

    Ayrıca, PKK ile Kürdistan’ın diğer örgütlerinin uluslararası ittifakları da farklı. PKK, İran, Suriye, Maliki cephesinde.

    Bütün bu bağlamlarda, öyle söylendiği ve yazıldığı gibi çözümlerin ve ortaklaşmanın çok kolay olmadığı ortada.

    PKK yetkilileri de, Kürdistan Federe Devleti, PYD’yi ve kurduğu sistemi tanımadığı sürece, “Kürdistan Kongresi” yapılamayacağını açıkça ilan ettiler. Böylece bir ön şart ileri sürdüler.

    Kandildekilerin bu açıklamalarından da, Öcalan’dan farklı düşündüklerini ortaya koymuş oluyorlar. Kandil, Öcalan’ın Türkiye’nin kontrolünde yapmak istediği bir kongreye onay vermediğinin de delili. Çünkü Kandildekiler de İran, Suriye ve Maliki kontrolündeler.

    Açık olan bir şey var ki, Kürdistan’ın Güney Batısındaki durumdan dolayı da olsa kongrenin yapılmayacağı açık.

    PKK ile ittifak, PKK’ya bir şey kaybettirmez, Çok şey kazandırır. Ama Kürdistan Federe Devleti’ne çok şey kaybettirmekle kalmaz, geleceğini ve varlığını tehdit altına sokar.


    İbrahim GÜÇLÜ

    (ibrahimguclu21@gmail.com)




    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Çermik’te Melike Belkıs Şenliği Coşkuyla
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli
  • Çermik’te İstişare Toplantısı ve İnceleme
  • Dicle Üniversitesi’nden Çermik
  • Diyarbakır’da yaz tatiline spor desteği
  • SİİRT VALİSİ'NDEN SİİRT VAKFINA ZİYARET
  • Sağlık-Sen’den Kamu İşverenine Tepki:
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Manzara Resimleri

    • Komik Resimler

    • RASTGELE RESİMLER
    ÖZEL HABER
  • Çermikliler Büyük Konserde Buluşuyor
  • Atik ve Yavuz Ailelerinin Düğünü Görkemli Bir Şölene
  • Ergani’de Unutulmaz Nişan Töreni: Uzan ve Eryiğit Aileleri Bir
  • Başkan Erdem 'den İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu
  • Parklara ayaklı çöp kovaları montajlanıyor
  • 15 Temmuz şehidinin eşi: "Onun eşi olduğum için çok gururluyum"
  • Eşbaşkanlardan Katılımcı Bütçe Paydaş ziyaretleri
  • Eşbaşkanlardan Temizlik Müdürlüğü emekçisine teşekkür
  • Çermik Belediye Başkanı Şehmus Karamehmetoğlu: “Aşure,
  • Çüngüş Belediye Başkanı Ali Suat Akmeşe: “Bu Gün, Hem
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Davos'un Arka Planı
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi