ÖLÜM PAHASINA OKUL YAPAN VATANDAŞ!

Aslında bugün Oslo sürecini sizlerle paylaşmak istiyordum.  Ancak bir dostumla görüşme arasında daha doğrusu görüşme bittikten sonra beni eve bırakmak üzere arabadayken bana eğitimle ilgili gözyaşları arasında anlattığı olayı anlatınca dehşete kapıldım. 

O an isyan ettim. Bölgede yaşayan Kürt halkının içinde bulunduğu cehennem cenderesinden kurtulma umudunun giderek sönmesinden dolayı üzüldüm.

            Tüm hayatım boyunca Kürt meselesiyle ilgili yazı yazmış biri olarak ilk kez bugün tıkandım kaldım. Bu olayı nasıl anlatacağımı bilemedim. Bir halkın evladı nasıl olurda bu kadar kendi halkına karşı acımasızca ve kalleşçe davranır, kendi halkının çocuklarının geleceğini çalar, baltalar?

O geleceğin öldürülmesine nasıl bu kadar vahşi iştahlı olur? Alacağı üç kuruş,  lanet olası kirli ve haram para için nasıl bu kadar gaddar olur insan?

            Makam, mevki, şan, şöhret ve üç kuruşluk dünya sefası için bir insanın vicdanı bu kadar mı kirlenir?

Binlerce insanın ölümü karşısında bir insan nasıl olurda geceleri başını yastığa koyar?

Bu ülkede bildim bileli hep halk için halkın anası bellenmiştir. Halk için halkın canı yakılmıştır. Halkın yüreği korlara dönüştürülmüş, külleri rüzgarlara savrulmuştur. Bencil, egoist, nankör ve kalleş insanoğlu canavar ruhuyla melek kılığına girerek halkına şeytanca oyunları oynamış ve kendi çıkarları uğruna halkı talan etmiştir.

Halkın hasretinden prangaları eskitenler neler yapmazlar ki…

Ah bir bilseniz…

Otuz yıldır halk için savaşıyorum diyenlere, otuz yıldır halk için siyasal mücadele veriyorum diyenlere ve otuz yıldır bu halk için yazınsal savaşı veriyorum diyen kaypak dantellere şunu soruyorum. 

Allah aşkına, Peygamber aşkına bu nasıl bir mücadeledir, bu nasıl bir anlayıştır, bu hangi akla hizmettir, bu hizmet kimin içindir, bu aklı size kim veriyor ve gerçekten siz bu halk için mi yoksa uluslar arası emperyalistler için mi mücadele ediyorsunuz?

Bir halkın ancak ve ancak kurtuluşu olabilecek eğitim kurumlarını ve okullarını yakarak, bombalayarak bir halkın kurtuluşu nasıl sağlanabilir?

Bir halkın öğretmenlerini, okulda hizmet veren hademelerini bile kaçırarak, o halkın çocuklarını eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakarak, çocukların geleceğini karartarak, işsizlik, açlık ve yoksulluk ordusuna ordu katarak bir halkın özgürlüğü ve onurlu yaşamı nasıl sağlanabilir?

Bir halkın anadilde eğitim hakkını savunup ama o halka ait eğitim yuvası olan yerleri bombalamak, halkın yüreğini bombalamaktan daha da beterdir. 

Halk için okul yapmak isteyenlere yardım edeceğinize, hatta gerekirse bedava arsa vereceğinize, canla başla hizmet edeceğinize kalkıp okul yapmak isteyenden okul yapımında kullanılacak paranın iki katını haraç almakta neyin nesi oluyor?

Bunun bir ahlakı, vicdanı ve insanı hiçbir tarafı var mı?

Yahu arkadaş 30 yıldır eğitim için tek bir okul, tek bir atölye, tek bir dershane açtınız mı? Tek bir okulun açılış töreninde bulundunuz mu? Tek bir okulun yapımında tek bir harcınız oldu mu?

Yooooooooook!!!

 Eeee o zaman bu mücadele kendi iktidarınız, rantınız ve hakimiyetiniz için mi yoksa halk için mi?

Hiç kimse kusura bakmasın ve beni inek yerine koymasın. Böyle bir mücadele yöntemi yeryüzünde olamaz. Canınız sıkıldığında okul yakacak, barajları bombalayacak, işçileri kaçıracak, kuran kursları Molotoflayacak, öğretmen kaçıracak, siyasetçi kaçıracak, gariban esnafın canına okuyarak kepenk kapattıracak, her gün Diyarbakır’ı savaş alanına çevirecek ve yaşamı halka cehennem edeceksiniz.

Sonra çıkıp biz bu halk için mücadele ediyoruz diyeceksiniz.

Olur başüstüne, yeryüzünde aptal yerine koyacak başka bir halk bulamadınız mı?

Sevgili okuyucularım; Kürt olmayan ama kendini öz be öz Kürt halkının kardeşi olduğunu bilen, bunun için mücadele veren, ölümü, kurşunları ve hayatını hiçe sayan ismini vermek istemediğim hayırsever bir vatandaş, Hakkari’de okul yapmak istiyor. Bu vatandaşın okulu yapmaması ve eğitim hizmeti vermemesi için önüne her türlü engel konuluyor. Hatta ölümle dahi tehdit ediliyor.

Buna rağmen bu hayırsever vatandaş okul yapmaktan vazgeçmeyince, okul yapımında kullanılacak paranın iki katı kadar ondan haraç isteniyor. Bu vatandaş sırf orada eğitim hizmetini vermek, o çocukların geleceklerinde umut ve ışık olmak için o haracı kabul ediyor. O parayı veriyor ve istediği okulu yaptırıyor. Şuan o okul Hakkari halkının çocuklarına eğitim hizmetini veriyor.

Diyarbakır halkının bir evladı olarak Hakkari halkına canı ve kanı pahasına o okulu yapan vatandaşa şükran, minnet borcunu duymamla birlikte ondan bin kez Allah razı olsun diyorum. Onun gibilerin varlığını Cenab-i Allah hiç eksik etmesin diliyorum. Ondan haraç alanları, önüne set koyanları şiddetle kınıyor ve onları Allah havale ediyorum.

Böyle bir zulüm, böylesi mazlum bir halka yapılamaz. Hiçbir vicdan, inanç, ideoloji ve insanlık vasfını taşıyan hiçbir birey bunu kabul edemez. Buradan başta BDP’ye ve PKK’ye sesleniyorum, bu halka hizmet vermiyorsunuz, veremiyorsunuz bari bu halka hizmet edenlere engel olmayın, ket vurmayın.

Unutmayın ki; önce Allah sonra tarih sizi fena halde sorgulayacak...