SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() ÖNCEKİ YAZIMA İSTİNADEN...
DOSTLUK üzerine sitem ettiğim bir yazımı paylaşmıştım siz sevgilim okurlarımla. Sitelerde okunma oranı olarak yaklaşık 20 bin kişi yazımı okumuş ve değişik sitelerde de yorumlar yapmıştı.
Çok sayıda olumlu mesajla birlik farklı yorumlar da aldım. Tepki aldığım bazı ARKADAŞLARIM ve KARDEŞLERİM de oldu.
Dikkat ederseniz bazı terimleri büyük harflerle yazıyorum ki dikkat çeksin.
Yazımı yazarken birlikte şu an itibari ile çalıştığım kurum yetkilileri ile birlikte çalıştığım, kader birliği yaptığım arkadaşlarımı yazıma dahil etmediğimi bilmelerini önemle istiyorum. Bazı yerlerb yazımı başka yöne çarpıtmaya çalıştıkları için bunu paylaşıyorum ki mesai arkadaşlarım da neyim kast ettiğimi biliyorlar.
Zira bazı cümleler kurulurken mevcut kader birliği yaptığınız, yol yürüdüğünüz KARDEŞLERİNİZİ ve ARKADAŞLARINIZI katamazsınız. Çünkü hala yol gidiyorsunuz. Ve halen iyi yada kötü DOST tanımlamasını onlara yaftalamanız için erkendir.
O insanları da cümle Aleminize paste ederseniz derler 'Lan zırtapoz hem yol gidiyorsun, hem laf koyuyorsun. Nasıl bir mahluksun?'.
Eeeee bizde yılların paçavralaştırdığı tercrübeli gazeteciler isek bu merdiven boşluğuna düşmeyiz. Bu nedenledir ki Çalışma arkadaşlarım, ekmeğinden nasiplendiklerimiz lütfen yanlış düşünmesin. Bu beni gerçekten de yaralar.
Bu açıklamayı yaptıktan sonra: 'DOST MUSUN, YAVŞAK MISIN!...' yazısının alt metnini kısaca paylaşayım:
Ben çalıştığım kurumlardan her zaman maaşımı zamanında almışımdır. Zaman zaman hesapsız hareketler herkesi olduğu gibi benide zor durumda bırakmıştır. Kira, kredi kartı vs gibi harcamaları yaparken telefon faturasını pas geçti bu ay. 26 Nisan itibari ile hattım dışardan gelen aramalara kapandı. Onlarca DOSTUM beni aradı, taleplerini, isteklerini sıraladı. Tüm talepler de telefon görüşmelerine dayalıydı. Tümüne de telefonumun kesik olduğunun söyledim. Bir ALLAH'ın kulu ya bu adamdan binlerce liraya yapamayacağımız taleplerde bulunuyoruz, açtıralım şu telefonunu demedi. Demek zorunda da değil, bende başkasının telefonu ile aramak zorunda değilim. Eğer karşımdaki DOSTLAR birden fazla ararlarsa beni ve problemimi de biliyorlarsa, yine yine ararlarsa siz bir yakıştırmada bulunun. Sizce bu gevreklğin dik alası değil mi?.
Bir diğer unsur minik yavrum acilen rahatsızlandı, yüksek ateşten, telefon kesik ya, çıktık yola, cepte fazla metelik yok,
DOSTLAR araçları ile önümüzden son sürat, görmezden gelmek adına ters istikametin kaldırımlarında cüzdan arıyorlar olsa gerek
ters bakışlarla VINNN.
Hastaneye bir şekilde gelirsin birtek yanında koşturan Yılmaz ACU kardeşim. Bir taraftan ilaçları almaya çalışırken, öbür taraftan sözde DOTLARA veryansın ediyordu. Sağolsun ki o KARDEŞİM ve ARKADAŞIM vardı yanımda. Gevrekler ise arayamıyor bu kez. Tellefon gelen ve giden aramalara kapalı.
Şimdi kısadan hisse yanımdan geçen DOSTLAR ayıp etmedi mi? utanmaz ve arlanmaz bu insanlar hangi yüzle talepte bulunabiliyorlar anlayan varsa beri gelsin. İşin dedikodu boyutundan bahsetmiyorum bile. Çünkü şu anda ülkenin bir başka ucunda 1600 km uzaktan üstelik te (Q) klaviye ile yazmaya çalışıyorum.
Bunca şeyi yaşarken arabalarda, sokaklardan kurtardığım gafillerin dedikodusunu duyuyorum Aradan 15 koca yıl geçmiş. Buna yıl geçmesine rağmen hala yıllar önceki iftiralarını taze tutmaya çalışmalarını, o yalanlarının daha bir kaç gün önce karşıma çıkması gafleti de bardağı taşıran son damla olda.
Şimdi siz sevgili OKURLARIMA, KARDEŞLERİME VE ARKADAŞLARIMA SORUYORUM;
'BUNLAR DOST MUDUR, YAVŞAK MIDIR?'
Saygılarımla
besenk@hotmail.com
Yükleniyor...
|