SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() PROF.DR “ÖCALAN VE MİLİTANLARI EVLENDİRİLMELİDİR”
BÖLÜM (2)
Söz konusu değerli İktisat Profesörü dostum tezine şöyle devam etmektedir.
“Bu sürecin silahlarını bırakıp gitsinler mantığı ile heba edilmemesi gerekir.
Çünkü eğer suç ve yasal sınırların ihlali meselesi tartışılacaksa zaten ister silahlı ister silahsız olsun sınırı geçmeye müsaade etmek yasal bir yaptırımı gerekli kılıyor. Bu topraklar, TÜRKLERİN-DEĞİL, FARSLARIN da değil. Yüce ALLAH’ındır.
Hem böyle olunca, kimse kimsenin toprağından da kovulmamış olunur.
Yüce ALLAH’ın çağrısı şudur.
“Sizi topraklarınızdan sürmek isteyenlere karşı savaşınız. Ellerinizi havada görürsem size yardım ederim. Zalimin elini kolunu KIRARIM” diyor.
Kürtler –Göçmen oldular, Müslüman olmayan topraklara da gittiler.
İşte şimdi Yüce ALLAH’ın KÜRTLERE ve tüm İslam alemine yardım günüdür. Ancak bütün yasaklar bir düzeni kurmaya ve sürdürmeye yönelik olduğuna göre ve çözüm sürecinde de ülkenin düzenli bir perspektife evirilmesi hedeflendiğine göre yapılan iş yasanın özüne ayıkır görünmemektedir.
Kaldı ki bugüne kadar o sınırlardan silahlı ve silahsız olarak aynı güçlerin geçtiği açıktır.
Bu nedenle böylesi tartışmaların sonuca hizmet etmeyeceğini bu işin kuralına göre çözümlenmesinin daha sağlıklı olacağının bilinmesinde fayda görmekteyiz. Ancak bu yasal değişiklikler yapılıncaya kadar geçecek olan sürede başka adımların atılması da mümkündür. CHP, Rusya ve Lenin’le ardından da devam eden RUSYA iktidarları ile ilişkilerini bugüne kadar sürdürdü.
Yani iktidarın alternatifi; SOL OLAMAZ. 1914-1917 : I. Dünya Savaşı -EMPERYALİZM TANIMI- 1920-1923: Türkiye Cumhuriyetinin Kurulması -NASYONALİZM 1930’lu yıllar: Almanya da -NASYONAL SOSYALİZM 1938-1944: II. Dünya Savaşı -Birleşmiş milletlerin iptali 1950 ve sonrası1960 a kadar: -Sivil insiyatif’in iktidarı-Menderes 1960 RUS yanlısı Sosyalist destekli -ASKERİ DARBELER 1970 ve sonrası -Demirel gibi SİVİL İNSİYATİF lere bile tahammülsüzlük ve DARBELER: Atılması gereken en acil adımlardan biri de şüphesiz seçilmiş olan insanların tutukluluk durumlarıdır.
Seçilen Milletvekili, Belediye Başkanı, İl Genel ve Belediye Meclis üyelerinin silahlı herhangi bir çalışmaya katılmadıkları açıktır.
Tutuklanma nedenleri bundan önce sürdürülen konseptin bir gereği olarak algılanmaktadır.
Bu nedenle silahların susacağı fikirlerin konuşacağı bir Türkiye isteniyorsa o zaman siyasal mekanizma içerisinde mücadele ederek yasal zeminde seçilmiş olan seçilmişlerin bir an önce bu görevlerini yerine getirmek için siyasal alana dönmeleri gerekir.
Bu da tutuklu bulundukları cezaevlerinden salıverilmeleri ile mümkün olabilir. Darbecilerin heveslerinin iyice kırılmasını sağlamak için, Sayın Başbakan’ın da hayatını güvene ve garantiye almak gerekir.
İçerdeki tutukluların bir an önce salınması gerekiyor.
Bu olursa, sivil inisiyatif yeniden iktidarı yakalamış olur.
Aynen Sayın Adnan Menderes’in iktidarı gibi bir sivil-yönetim dönemi başlayabilir. Ancak çözüm sürecine devlet denilen mekanizmanın içerisinde bulunan bütün güçlerin katkı sunmaları gerekir ki başarıyı getiren bir sonuca ulaşılabilinsin. Bu azmin temel göstergesi ise içerde bulunan Belediye Başkanlarının bir an önce serbest bırakılmasıdır.
Böylesi olumlu bir adım beraberinde birçok olumlu adımı getirecektir. Gözlerinden öperim. Başarılar dilerim.”diyor değerli dostum.
Hiç şüphesiz ki farklı düşüncelerin bir mutfakta hazırlanması, bir ülke yemeğinin yapılması ve aynı sofra da kardeşlik türkülerinin okunması kadar güzel bir şey olamaz.
Bu sürece 76 milyon insanında elini taşın altına koyması ve yarınlarımızın umudu olan çocuklarımıza barış ve kardeşlik hukukuyla dolu bir mirasın bırakılması gerekmektedir.
Bu ülke bizim, bu dünya bizim ve gidecek başka ülkemiz de yoktur.
Yükleniyor...
|