PROF.DR “ÖCALAN VE MİLİTANLARI EVLENDİRİLMELİDİR”

BÖLÜM (1)

Diyarbakır’dan iktisat profesörü olan, ismini vermek istemeyen, farklı düşünmemize rağmen sıkı bir okuyucum olan ve Kürt meselesi konularında kafa yoran değerli dostum oturmuş, benim için uzun mu uzun bir tez yazmıştır. Bende sizleri sıkmamak adına tezi kestim, biçtim, toparladım ve iki bölüm haline getirdim.

Tabii kendisine bu zahmetinden ötürü ayrıca teşekkür ederim.

CHP, Atatürk, Akil İnsanlar Komisyonundan tutun da Öcalan ve PKK’li militanların evlendirilmesine kadar birçok konuda çözüm önerileri içeren bu tezi gelin birlikte okuyalım.

“CHP NASYONALİST politikalarının sonucudur. CHP’nin 1900’lü yıllarda hazırlanmış bir AVRUPA PROJESİ olarak hazırlandığını biliyoruz.

OSMANLI-Ümmetçiliğinin imhası ancak; NASYONALİST bir hareketle gerçekleşebilirdi.

Buna en uygun Millet de; TÜRKLER idi.

AVRUPA. Mustafa Kemal’i bu işe hazırladı.

Kürtler kandırılmaya hazır bir millet olduğu için; Mustafa Kemal onları önceleri; “Din elden gidiyor” ile kandırdı.

Savaşlarda hep ön cephelerde savaştılar.

Şimdilerde yeni gençliği kandırmak kolay oldu. Özellikle de Türk Gençliği yalanlarla; NASYONALİST bir güruh oldu.

Mustafa Kemal ve arkadaşları, sadece TÜRK gençlerini değil de; Zaza ve Alevi kökenli “KÜRT Gençlerini” de kandırıp, TÜRK-NASYONALİST’i yaptılar.

İşte Şimdi de adına şöyle diyorlar. “Kürt sorunu” ve ona bağlı olarak sürmekte olan çatışma dönemi otuz yılı aşkın sıcak çatışmaların sürdüğü bir dönemin ardından umutla başlatılan bir “çözüm sürecine” evirilmeye çalışılmaktadır.

Ne hazindir ki sanırsın KÜRT TARİHİ sadece yakın geçmişteki son 30 yıldır.

Bugüne kadar MİT organizasyonu öncülüğünde ve katılımı ile sürdürülen çalışmalarda belirli bir seviyeye gelinmiş olması elbette sevindiricidir.

Doğru muhatabın tespiti ve çözüme gitme arzusu elbette bu süreci anlamlı kılan temel faktördür. Muhatabın tespiti konusunda çalışan kurumların belirlemelerinin etkili olduğunu düşünmekteyiz.

Sonuç olarak bu konuda sağlıklı bir belirlemenin yapılmış olması sevindiricidir.

Şimdiyee kadar Muhalefet partilerinin- Ergenekon artıklarının ve Nasyonalist tarafların ANAYASAYI engelleme ve Yeni ANAYASA OLUŞUMUNU BALTALAMA ÇALIŞMALARI DEVAM ETMEKTEDİR.

Olacakları gelecekte nasıl olacak diye yorumlarımı vermek istiyorum.

Bu iş TBMM’de çözülmeyecektir.

Bu işin çözüme kavuşma yeri; SOKAKLARDIR. Çarşılardır. Pazarlardır.

Bu girişimin sahipleri de “AKİL İNSANLAR TOPLULUĞU” OLACAKTIR.

Şimdiden KÜRT tarafının bunun bilincinde olarak işi takibe alması gerekiyor.

Yani yeni KURUCU MECLİS ŞUDUR: “Akil insanlar Topluluğu” dur.

Bu grup ilerde kurucu üyeler olarak yeni DEMOKRATİK ANAYASANIN KURUCULARI olarak planlanması ve o gözle bakılması gerekir.

Öcalan, KCK, BDP eksenli çalışmaların yanı sıra sivil toplum örgütleri ile yapılan birebir görüşmelerde elde edinilen izlenimlerin de toparlandığı ve karara dönüştürüldüğü bu süreç çözüm süreci olarak adlandırıldı.

Şimdi yapılacak talepler şöyle olmalıdır.

Bugün dağlarda olan gençlerin beklemeye tahammülü yoktur. Çoğunun Nüfus kaydı olmadığı gibi, sair sorunları da vardır.

Evlilik gibi, normal hayata geçiş gibi, Uzakta da olsa, köy ortamında, şehirlerden uzakta da olsa, bu insanların kendilerine ait bir yaşamı olmalıdır.

Bu insanlar toplu olarak; Savaş ve Silah ortamından arındırılması için; Toplu olarak çağrılmaları ve Toplu olarak tüm masrafları da Devlet bütçesinden olmak üzere düğünleri yapılarak evlendirilmeleri gerekir.

Çalışmalar çerçevesinde yapılan bir dizi görüşmelerin bir sonucu olarak Öcalan’ın Newroz açıklaması Kürt tarafının olumlu adımı ve yaklaşımı olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır.

İşte bu minval üzere, gelecek Newroz da, başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere, tüm dağdaki gerillalar, Neweroz alanlarında toplu olarak evlendirilmelidirler.

Eğer bu talepler dile getirilirse, TÜRK EVLATLARI da KÜRT EVLATLARI da asker veya GERİLLA olarak savaşmaz ve ölmezler diyorum.

İşte bunun bir sonucu olarak da önce PKK elinde bulunan tutsakları serbest bırakmış ardından da 23 Mart’ta tek taraflı olarak “Ateşkes” ilan etmiş bulunmaktadır.

En az bu adımlar kadar önemli olan diğer bir adım ise koşulların yaratılması durumunda güçlerini sınır dışına çekmeyi hedeflemesidir.”devam edecek…