Bugün: 08 Ekim 2025 Çarşamba
Anasayfam Yap Favorilere Ekle Künye
Yeni Üyelik Üye Girişi
  • Ana Sayfa
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Tüm Yazarlar
  • İletişim
  • SON DAKİKA
    Diyarbakırlı Esnaflar Kaldırım, ve Asfalt…
    Hasan Doğan: “Ne tehdide ne…
    Hazro Belediye Başkanı Fuat Mehmetoğlu:…
    Çüngüş’te Bağ Bozumu ve Nar…

    PYD Kürtlerin Özgürlüğü İçin mi Savaşıyor?

    05 Ekim 2014, 09:56
    12
    14
    16
    18
    ibrahim GÜÇLÜ ibrahimguclu21@gmail.com


    PYD, Kürdistan’ın Güney Batısında Kürtlerin Özgürlüğü İçin Değil Baas Rejiminin Korunması; PKK, Kürt Devleti’nin Kurulmaması İçin Savaşıyorlar. Bu Durumda Kürtler Nasıl Onlarla Ortaklaşırlar?

    Ortadoğu’da ve Kürdistan sahasında bir karmaşa ve Kaos var. Kürtlerin Ne yapacağını tespit etmek için: Bölge ve Kürtlerle ilgili doğru bir durum tespiti yapmak gerekir. Eğer doğru bir durum tespiti yapılmazsa, söylenecekler bir demagojiden öteye gitmeyeceği gibi, yapılacak konusunda da bir netlik sağlamak da olanaklı değildir.

    Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), son günlerin olgusu değil. Suriye’de sivil halk direnişinin silahlı direnişe dönüşmesi, bu direnişin bir iç savaş halini almasıyla gelişmeye başlayan bir örgütsel, sıradan olmayan ve bugüne kadar tanıdığımız terörist örgütlerden farklı, terörist bir örgütsel olgu. Önceleri dikkat çekmeyen, daha sonra Suriye muhalefeti içinde bir güç olmaya başlayan örgütsel bir olgu oldu.

    IŞİD, ilk başlarda silahlı mücadelesini Baas rejimine yöneltti. Bu mücadelesinde tanınan ve destek gören bir yapı olduktan sonra, muhalefetin seküler, İslamcı aktörlerine karşı mücadele eden, onları tasfiye ederek ya da onların bünyesine katarak, tek alternatif güç olmaya başladı. Bu stratejisinde de önemli ölçüde başarılı oldu. Çünkü Baas rejimi de, onu tekleştirmek, diğer muhalefet aktörlerini etkisiz hale getirmek için, bazen dolaylı ve bazen doğrudan destekleyici; IŞİD muhalefet güçlerine saldırmasına olanak sağladı.

    IŞİD, sadece muhalif Arap Aktörlere saldırmadı. PKK/PYD Baas Rejimi taraftarı olduğu için ona da saldırmayı da ihmal etmedi. Bu nedenle Baas rejiminin, PYD’nin egemenliğine terk ettiği Kürt Bölgelerine saldırdı. Hem rejimin ve hem IŞİD’in saldırıları, hem de PYD’nin despotik ve faşizan baskıları, Kürdistan’ın Güney Batısı’ndan bir milyondan fazla insanımızın boşalmasına, Kürdistan Federe Bölgesine ve Türkiye’ye sığınmasına neden oldu.

    PKK/PYD, bu gelişmeler karşısında, Kürdistan Federe Bölgesinin yapmak istediği desteği; Kürdistan’ın Güney Batısındaki partilerin çalışmalarını engelledi, onların silahlı güçlerini Kürdistan’a geçirmelerini engelledi. Kürt liderlerini, siyasi kadrolarını, tutukladı, işkence etti. Katliamlar yaptı. Partilerin siyasi çalışmalarını engelledi.

    Bütün bu gelişmeler olurken, Kürdistan Federe Bölgesi ile Maliki yönetimi, Maliki yönetimi ile Suni Araplar arasındaki çelişkiler derinleşmeye, keskinleşmeye başladı. Irak bir federal devlet gibi değil, bir üniter ve Arap ulus devleti gibi hareket etmeye başladı.


    Bu nedenle, Suni Araplarla, iktidar olan Şii Araplar arasındaki kopuşma derinleşti. Kürtler de, bu durumdan çıkmak için ya Bağımsız Devlet olmayı ya da konfederal yeni ortak bir devlet yapılandırılması önermesi içinde oldular. Bunun için ulusal alanda ve uluslararası alanda çalışmalarını yoğunlaştırdılar. Kürdistan Meclisine, yeni bağımsız devlet ve konfederal statüsünün hukuksal bir yapı kazanması için referandum önerisi yapıldı. Meclis, referandum için komisyon oluşturdu.

    PKK/PYD ise Kürdistan’ın Güneyinde devletleşmeyi engellemek için büyük bir kampanya başlattı. Öcalan, HDP ve DTP bünyesindeki Apoistler, Kürdistan’ın Güneyinde devlet kurulmaması için büyük saldırıya geçtiler.

    PKK/PYD’nin bu saldırısının kaynağı, Kürtlerin bir kesiminin de olsa iradesi değil, adına çalışma yürüttükleri sömürgeci devletlerdi.

    Tam da bu aşamada, IŞİD, Irak’ta egemenlik alanının genişletmeye karar verdi. Irak’ta saldırıya geçti, Musul’u işgal etti. Bağdat’a doğru yürümeye başladı. Kürtlere karşı savaşmayacağını ilan etti.

    Kürtler de, Kürdistan’a referandumla bağlanacak tüm bölgeleri (başta da Kerkük olmak üzere) denetim ve güvenlik altına aldı. Kerkük’ten bir daha çıkmayacağını ilan etti.

    Buna karşılık, başta Irak olmak üzere, Türkiye, İran ve Suriye sömürgeci devletleri ve PKK durumdan oldukça rahatsız oldular. Irak, İran ve Suriye’nin bir şeyler yapması gerekirdi. Bunun için büyük bir plan, Kürt Devleti’nin kuruluşunu engellemek için büyük bir plan yapıldı. İşte tam da bu kritik momentte, IŞİD’in Şengal’a saldırısı gündeme geldi.

    PKK, IŞİD’in Kürt Ezidiler Bölgesi Şengal’e saldırısından memnu oldu. Kürdistan başkanı Mesut Barzani, pêşmergeler ve KDP’ye karşı büyük bir yalan ve iftira kampanyası başlattı. Şengal’da kendi egemenliği altında kanton oluşturacağını açıkladı. Bununla da, iyi niyetli olmadığını, işgalci, hegemonyacı ve tasfiyeci olduğunu ortaya koydu.

    PKK, aynı zamanda kendisine büyük maharetler, büyük güç atfetti.
    Planın, bölge çapından büyük bir plan olduğunu gören Amerika ve Batılı Devletler, Kürdistan’ın Güneyindeki demokrasinin, bölgenin geleceği ve güvenliği; evrensel çıkarları hatırına havadan operasyonlara karar verdiler. Bu operasyonlar devam ediyor. Pêşmergeler de IŞİD’in ele geçirdiği birçok bölgeyi kurtarmış durumda.

    Bu gelişmeler devam ederken, IŞİD aynı zamanda Kürdistan’ın Güney Batsısnda Kobaniyê de saldırdı. IŞİD saldırırken, Baas Rejimine ve onunla işbirliği içinde olan PYD’ye saldırı inancıyla hareket ediyordu. Ama tüm Kürtleri de karşı alıyordu. Şengal’i ve Mahmur’u 100 gerilla ile kurtardığını demagojik olarak açıklayan PKK, IŞİD karşısında direnemedi. Yüz binlerce Kürt bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.

    PKK/PYD, güya savaştıkları ve sömürgeci gördükleri Türk Devletinden de silah yardımı talebinden bulunarak gülünç duruma düştüler. Ayrıca, Kürtlerin başına nasıl bir tehlikeli çorap ördüğünü de bir kez daha anlatmış oldular.
    Kürtler, iyi ve temiz duygularıyla, Kobani’de olanları, Kürtlerin özgürlüğü için bir savaş olduğunu görmek istiyor. Ama ne yazık ki, gerçek böyle değil.

    Bölgede ve Kürtlerde çok önemli gelişmeler ve değişmeler olmasına rağmen, PKK/PYD cephesinde bir değişim yok. Olması da olanaklı değil. Duygusallıkla olmayacak bir şeyi, olacakmış gibi görmek istiyoruz.

    PKK/PYD’nin yapısal özelliği ya da PKK/PYD’nin kotlanması, Kürtlere karşıtlık üzerinedir.

    Bu gerçeklerin ışığında soruna bakılırsa: Kürtlerin, her zaman ve Özellikle Ortadoğu’daki bugünkü özel koşullarda ulusal çıkarlar etrafında birleşmeleri istenendir. Ama ne yazık ki Kürtlük adına hareket ettiğine inanılan PKK ve PYD: Kürt ulusal çıkarlarını Değil, ilişkili bulundukları sömürgeci devletlerin çıkarlarını temsil diyorlar. Aynı Zamanda da Kürtlerin devlet olmasına da karşılar. Bu Nedenle Kürtler arasındaki siyasal ittifaktan bahsetmek olanaklı değildir.

    Bu aşamada gerçekçi, güncel ve stratejik Olan: Kürdistan’ın Güney’inin devlet olması ve Kürtlerin bir bütün olarak tehlikeden korunması için; rasyonal olmaya, kitlesel toplumsal ve ulusal birliğe ihtiyaç var.

    Ayrıca, Kürtlerin başarılı olması, bölgedeki belalardan ve özel olarak Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) belasından kurtulması ve demokrasisini geliştirmesi için; 2003 yılında Irak’a yapılan askeri müdahale sırasında olduğu gibi ABD ve Batı koalisyonu ile hareket edilmesi gerekir.

    PKK/PYD ise, Irak, Suriye ve İran cephesinde yer almaktadır. Bu durum da, PKK/PYD ile ittifakı ve birliği engelleyen stratejik bir nedendir.

    Kürtler ittifak yapamıyorlarsa da, birbirleriyle savaşmamalı. Ama ne yazık ki, PKK’nın Kürdistan’ın Güneyindeki ve Güney Batısındaki hegemonik ve işgalci konumu savaş kışkırtıcılığıdır.


    YORUM YAZ, SEN DE GÖRÜŞÜNÜ BİLDİR
  • Yükleniyor...
    YAZARLAR Tümü
    YILMAZ ACU BİR İNSANLIK ABİDESİNE VEDA: MERHUM FERİT BORA
    Yahya ERİKLİ 7. CÜZDEN MESAJLAR..
    MEHMET ÇET Yeni yılınız ( 2024 ) Kutlu Olsun
    ibrahim GÜÇLÜ Hikûmeta Kurdistanê divê baş bizane ku îro dereng e û lê sibê derengtir dibe…
    Abdülkadir Nur GÖRDÜK DEPREM VE MUHASEBE
    GAZETE MANŞETLERİ
    SON DAKİKA
  • Diyarbakırlı Esnaflar Kaldırım ve Asfalt
  • Hasan Doğan: “Ne tehdide ne şantaja boyun
  • Hazro Belediye Başkanı Fuat Mehmetoğlu:
  • Çüngüş’te Bağ Bozumu ve Nar Festivali
  • Soğuk algınlığı şikayetleri arttı,
  • Başkan Ali Erdem: ‘Gazze’nin
  • Diyarbakır’da Akboz Siemens Dualarla Açıldı
  • Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl
  • FOTO GALERİ Tümü

    • Komik Resimler

    • Manzara Resimleri

    • RASTGELE RESİMLER
    ÖZEL HABER
  • Soğuk algınlığı şikayetleri arttı, vatandaşlar şifalı
  • Bağlar’da kaçak hayvan kesimine büyük darbe: 23 iş yeri
  • Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayhan Tabur’un Görev Aşkı Takdir Topluyor
  • CHP Silvan İlçe Kongresi 29 Eylül’de Yapılacak
  • Diyarbakırlı duyarlı iş adamı Bozkuş, öğrencileri unutmadı
  • Havalimanında Unutulan Eşyalar Diyarbakır’da Vatandaşlarla
  • Muş’tan Diyarbakır’a Uzanan Mutluluk
  • Feyza Tekidi, Yılmaz Atalay ile dünyaevine girdi
  • Diyarbakır’da Okul Kıyafeti Tartışması: “Bizi Hedef
  • Tosunlu 'dan İsrail’e Sert Tepki: “İnsanlık Suçu İşleniyor,
  • HAVA DURUMU
    VİDEO GALERİ Tümü

    • Günün en çok izlenen komik video

    • Recep Tayyip Erdogan One minute!

    • Davos'un Arka Planı
    NAMAZ VAKİTLERİ
    SÜPER LİG
    ARŞİV
    Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Künye | İletişim | Sitene Ekle | Reklam| RSS 2.0 2025 © Diyarbakır Haber Merkezi Tüm Hakları Saklıdır !

    Yazılım: Haber-Sistemi