SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() Süreç ve ötesiNAMIK DURUKAN
Hiç kuşku yok ki Türkiye, Oslo görüşmelerinin sızması ile farklı bir sabaha uyandı. Çözüm süreciyle çatışmalı ortam yerini diyaloga bıraktı ve şimdi müzakereye doğru gidiliyor. Gelgitler yaşansa da süreç hâlâ devam ediyor. Bu süreçte geçmişte tanık olmadığımız gelişmeler yaşandı. Her ne kadar tartışma konusu olsa da Hükümet’in bazı uygulamaları umutları arttırdı.
Bunun yanında İmralı-Kandil ve devletin ilgili birimleri arasında mekik dokuyan üç kişiden oluşan BDP ve HDP heyetinin mesajı, Öcalan ve KCK’nın beklentilerinin karşılanmadığı yönünde. Bir kez daha vurgulamak gerekirse; Öcalan, sürecin diyalogdan müzakereye evrilmesini bunun için de Hükümet’in bu kapsamda en kısa sürede yasa hazırlaması gerektiğini belirtiyor.
Çözümü müjdeleyen Newroz mesajı
Süreci yakından izleyen Kürt otoriteleri, hatta örgüt çevreleri; Hükümet’in, Öcalan’ın beklentilerini karşılamadan uzak olduğunu ve istekleri zamana yayarak dolaylı düzenlemelerle seçimi atlatmaya çalıştığını düşünüyor. Oysa sürecin başlangıcında İmralı’da devlet heyeti ile Öcalan arasında yapılan ve tutanağa da yansıyan görüşmede sorunun çözümüne yönelik umut verici bilgilere yer veriliyordu. Öcalan’a göre devlet heyeti ile yaptığı anlaşmanın yaşama geçmesi halinde kendisi dahil içerdekilerin hepsi özgür olacaktı! Geçen yıl Diyarbakır Newroz’unda okunan Öcalan’ın mesajı ise adeta çözümü müjdeliyordu.
Evdeki hesap çarşıda değişti
Newroz mesajı sonrası medyaya yansıyan haberler ise örgütün dağ kadrosunun kısa sürede sınır dışına çıkacağı ve silah bırakacağı yönündeydi. Halk arasında kullanılan “Evdeki hesap çarşıya uymaz” deyimi bir kez daha doğrulanmış oldu. Süreç planlandığı gibi gitmedi. KCK, taleplerin karşılanmadığı gerekçesiyle geri çekilmeyi rölantiye aldı. Krizi çözmek için İmralı’da trafik yoğunlaştı. Devreye dolaylı olarak Irak Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani girdi. Kandil ise İmralı’dan gelecek mesaja kilitlendi.
Süreç ne kadar risk taşıyor?
Sürece yönelik sert mesajlar ülkenin seçim atmosferine girilmesiyle yerini yumuşak söylemlere bıraktı. İmralı’da görüşme sonrasında her ne kadar sürecin seçim sonrasına sarktığına yönelik dolaylı mesajlar verilse de öyle olmadığı BDP Eşbaşkanları Pervin Buldan, İdris Baluken ve Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın 13 Şubat’ta Meclis’te BDP grubunda yaptıkları toplantı ile daha net olarak ortaya konuldu. Çözüm sürecinin ciddi bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğu belirtilirken, Hükümet’in zaman kaybetmeden yasal adımları atması istendi. Bu kapsamda çözüm sürecine yasal zemin kazandırılması için TBMM Başkanlığı'na 12 maddelik "Toplumsal Barış ve Müzakere Kanunu Teklifi" sunuldu. Teklifte, "Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı" kurulması istenirken, devletin silahlı militanları sosyal hayata kazandırmak için gerekli önlemleri alması istendi.
Öcalan’ın üç isteği
8 Şubat'ta İmralı'da Abdullah Öcalan'la yaptıkları görüşmede, Öcalan'ın sürece yönelik üç istekte bulunup derin müzakere talep ettiğini aktaran Buldan, "Öcalan'la yaptığımız 16. görüşme, 15 görüşmeden çok farklıydı. Görüşmemizde Öcalan anlamlı derin müzakerelere geçilmemesi durumunda sürece katkı sunma koşullarının ortadan kalkacağına dair ciddi tespit, değerlendirme ve uyarılar yapmıştır" dedi. Buldan sürece yönelik hayal kırıklığını, "Hükümet ile Öcalan arasında herhangi bir anlaşmanın olmadığını herkes açık ve net bilmelidir" sözleri ile açıkladı.
İstek karşılanmadı
Teklifin 1 Mart'ta tatile girinceye kadar TBMM Genel Kurul'dan geçirilmesi isteği karşılanmadı. Sürecin nasıl bir yola evrileceğine yönelik ise değişik senaryolar konuşuluyor. Bu durumda Öcalan süreçten çekildiğini açıklar mı? Kandil yeniden silaha sarılır mı? Bu soruları çoğaltmak mümkün. Öcalan’ın sürece ilişkin yeni mesajı yine heyet aracılığıyla kamuoyuna duyurulacak.
Mesajı merakla bekleniyor
Mesajın tarihi önemde olacağı ve Diyarbakır’da Newroz şenliğinde açıklanacağı kesinlik kazanıyor. Geçen yıl Newroz şenliğinde Öcalan’ın, çözüme ve barışa yönelik mesajları alanı dolduran yüz binler tarafından coşku ile karşılanmıştı. Muhtemelen bu yıl aynı alandaki kutlamalara yine Öcalan’ın mesajı damgasını vuracak. Öcalan’ın nasıl bir mesaj vereceği bilinmiyor; ancak süreçte gelinen aşama, milyonların beklentiye girmesi ve hükümet kanadı ile süren görüşmelerden olumlu sinyal alınması umut ediliyor.
İmralı’dan olumlu mesaj verilmesinin seçimler üzerinde de büyük etki yaratacağı muhakkak. Endişe ve tedirgin bekleyiş yerini sükunete bırakır, halk gönül rahatlığı ile sandığa gider. Bölge genelindeki propaganda faaliyetlerinde birkaç yerde lokal gerginliğin dışında önemli bir olay yaşanmaması da sürecin hala devam ettiğini bize anlatıyor.
Ağır toplar sahada
Seçim yaklaşırken siyasi partiler de ağır toplarını öne çıkarttı. Diyarbakır’da Gülten Kışanak’ın karşısına AK Parti, Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ile çıktı. Mardin’de Ahmet Türk, Şanlıurfa’da ise Osman Baydemir aday oldu. Yeni seçimin geçen seçimlere oranla daha farklı olduğunu iki örnekle açıklayabiliriz. Bu seçimde ilk kez birçok milletvekili belediye başkanı olmak için yarışıyor. İkinci örnek ise sadece BDP ve Kürt orijinli partiler değil, AK Parti’de Kürtçe propaganda ve afişle seçmenlerden oy istiyor.
İlklerin seçimi olacak
Kürtçe propagandaya yönelik yasağın Meclis’ten geçen düzenleme ile kaldırılması bölgede 2-3 ve hatta dört dilli bir propaganda dönemini başlattı. Adaylar bildiri, duyuru, afiş ve diğer propaganda araçlarında Türkçenin yanı sıra Kürtçeye de yer veriyor. Arapların yoğun olduğu Şanlıurfa’da Türkçenin yanı sıra Arapça, Diyarbakır’da ise Türkçe ve Kürtçenin Kurmanci lehçesinin yanı sıra Kürtçenin Zazaca lehçesinde propaganda yapılıyor.
Muhtarlardan çok dilli propaganda
Çok dilli propagandayı yalnız belediye başkan ayları değil, mahalle muhtar adayları da kullanıyor. Batman’dan bir muhtar adayı ise dikkat çekmek için Türkçe ve Kürtçenin yanı sıra Arapça yazılı propaganda afişi ile yarışa katılıyor.
Başbakan’ı Kürtçe tanıtmak
Diyarbakır’da BDP ile yarışan AK Parti Belediye Başkan adayları ise kentin birçok noktasını Kürtçe yazılı propaganda pankartları ile donattı. En ilgi çekici pankart ise AK Parti İl Binası önüne asıldı. Parti binasına asılı olan Türkçe pankartların yerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın fotoğraflarının yanı sıra Türkçe ve Kürtçe yazıların yer aldığı pankartlar asıldı.
Kürtçe ile hizmet yarışı
BDP ile Ak Parti arasındaki hizmet yarışı aynı zamanda bilboardlara asılan Kürtçe afişlerle de sürdürülüyor. BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kentteki bütün bilboardlara yaptıkları çalışmaları Kürtçe ve Türkçe 'Söz verdik, sözümüzü yerine getirdik', 'Söz verdik, birlikte çalıştık ve başardık' yazılı pankartlarla duyurdu. AK Parti, Diyarbakır Milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Galip Ensarioğlu'nun fotoğrafının altına, 'Diyarbakır artık değişim istiyor' pankartı ile mesaj veriyor.
Bir taraftan çözüm sürecine yönelik beklenti ve kaygılar artarken diğer yandan son sürat seçim atmosferi yaşanıyor. Bölgede Newroz hareketliliği seçim gününe kadar devam edecek. Newroz mesajı ise hem seçim dönemi hem de seçim sonrası ülkenin geleceğini etkileyecek gibi… NOT: Milliyet gazetesinin Çukurova ekinden alınmıştır.
Yükleniyor...
|