TSO deyip, geçemeyiz

Merhaba sevgili dostlar,

Bu günkü yazımı Ticaret ve Sanayi Odasına ayırdım. Çünkü şehrimizin en büyük meslek kuruluşlarından biridir.İlginçtir şehrimize kayda değer bir katkısı da pek görülmüyor, sadece seçimden seçime gündeme geliyor. Bizim duyarlı vatandaş olarak bu oluşumla ilgili bir duyarlılığa sahip olmamız lazım diye düşünüyorum.

Ticaret ve Sanayi Odaları(TSO), Anayasanın 135. maddesinde "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" olarak şöyle tanımlamış:

"Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kişilikleridir."

Görüldüğü gibi,

1-Meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını temin etmek,

2-Mesleki faaliyetleri kolaylaştırmak,

3-Mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişimini sağlamak,

4-Meslek mensuplarının hem aralarında hem de halk ile ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplin ve ahlakını korumak,

5-Yönetim organlarının üyeleri tarafında kanun ve kurallara uygun yargı gözetiminde oluşturan bir kamu kuruluşudur.

Yukarıdaki metni maddeleştirdim ki rahat bir şekilde ayrı ayrı değerlendirebileyim. Mesela TSO denildiği zaman yukarıdaki maddelerden en çok hit yapan, birinciliği kapan ve hayata yansıyan madde 5.maddedir. Maalesef gürültü tantanayla seçilip kamu kurumu gibi hantal bir işleyişe sahip bir kurum karşımıza çıkıyor.

Aslında asıl olan ilk dört maddeyle hayata katkı vermekken seçinden seçime üyelerinin kapısını çalın bir oda karşımıza çıkıyor.Basit birkaç örnek vermek istiyorum.

TSO üyelerinin rahat edebileceğin bir dinlenme kompleksi neden yok? Dicle kent villalarından birini böyle bir hizmete tahsis etmek çok mu zor? Burayı bir buluşma ve istişare yeri olarak, bir dinlenme ortamı olarak kullanmak acaba üyelerinin mutluluk ve huzuruna katkı yapmaz mı?

TSO herhangi bir mesleğe lazım olan kalifiye eleman yetiştirecek kursları verebilecek kurumları var mı? Eleman yetiştirmek için bir çalışmaları var mı? Örneğin çok amaçlı bir lisesi neden yok? Ta ki oradan eleman siparişi verilsin ve oradan mezun olanlar rahatlıkla iş bulabilsin, devletin liselerinden maalesef nitelikli adam yetiştiremiyoruz!...

TSO mesleki gelişim başlığı altında dünyadaki gelişmeleri uzmanlar eşliğinde üyeleriyle paylaşıyor mu? Ben hiç duymadım da. Ama üçüncü sıradaki ilgi alanına giren bir çok siyasi faaliyetler düzenliyor maalesef!...

İş v e stres, tükenmişlik, depresyon gibi çağımızın sıkıntılarını bertaraf etmek için seminerler veriliyor mu? Bu alanda hizmet veren anlaşmalı uzmanları var mı?

TSO meslek erbabını değerlendiren kriterleri var mı? Yılda bir sefer neşeli bir etkinlikle meslek kolları arasında başarı sıralaması yapılıyor mu? Başarılı kimseler değerlendirile biliyor mu?

TSO meslek ahlakına uymayan kurum ve kimseleri üyelikten şimdiye kadar hiç uzaklaştırdı mı?

Beki bir az soru sormakta ileri gittim ama ne yapayım bu tür çalışmaları hiç duymadım dolayısıyla sormak zorunda kaldım.

TSO benim kanaatime göre bir ilin belediyesinden dahi daha önemlidir. Çünkü iş imkanı sağlar, kazanır kazandırır. Üreticidir tüketici değil. Kazancının her kuruşundan şehir yararlanır, yararlanmalıdır ama az ama çok.

Benim derdim şu: neden TSO kanunen belli amaçlar için kurulduğu halde neden hizmetlerinde aksama yapıyor.Neden üyelerini seçimden seçime hazırlıyor.Neden odada bir soğuk hava esiyor, üyelerine elle tutulur bir katkısı yok?

Bu seçim sürecinde elinizde bir metin yoksa da bence alın bu yazıyı adayların önüne koyun ve bu soruların cevaplarını adaylardan alın, ona göre ikna edici cevapları kimden alırsanız onları seçin e mi? TSO deyip geçmek doğru değildir.

Ben iki yıldır Diyarbakır küçük Millet Meclisinin koordinatörlüğünü yapıyorum, defalarca TSO’nı ziyaret ettim ama bir türlü yönetimden kimse DkMM toplantısına gelmedi ve koltukları hep boş kaldı, üyelerinin sesi soluğu olmadılar ve TSO’nın sesi TBMM’ne ulaşmadı.Bu olacak iş midir? Sevgili dostlar bu tür kurumlara hassas ve fedakar insan seçin, seçin ki hakkını versin, sorumluluğunu bilsin; memleketimize huzur, zenginlik, sağlık ve mutluluk gelsin, benden söylemesi.

Hayırlı seçimler