TÜRKİYE 1.OLAN DİYARBAKIR POLİSİNİN SIRRI NEDİR?

İnsan hakları açısından, eskiden bana sorsalardı “Cüneyt Diyarbakır deyince aklına ilk ne geliyor?”diye. Tereddütsüz Ulu Cami önünde kurulan İstiklal Mahkemeleri, mahkemenin cellatları, sözde yargıçları, 12 Eylül’de Diyarbakır zindanlarındaki işkenceler, işkence deyince polisler ve polis copları gelirdi.

Ama artık Diyarbakır her yönüyle kabuk değiştiriyor. Bütün olumsuzluklara rağmen devletle arasında ördüğü duvarları yıkıyor, değişime direnç değil uyum sağlıyor, demokrasi, barış ve kardeşliğe doğru hızla ilerliyor Diyarbakır.

Eğer devlet ve devlet aklı doğruya doğru değişiyorsa, eğer Ergenekonlar, Poyrazlar, Balyozlar artık bu halkın yüreğine hançer saplamıyor, Cumhuriyet kirli ve haram bağırsaklarını hızla temizliyorsa Diyarbakır polisi neden değişmesin?

İçinden çıktığı halkına karşı neden düşmanlık beslesin ve neden kendi öz halkına işkence etsin?

Neden adı sevgiyle değil de işkenceyle anılsın?

İşte bütün kör topal aksaklıklara rağmen Diyarbakır polisi Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk kez tarihi bir başarıya imza atarak Diyarbakır’da bir ilki gerçekleştirdi. Ancak bu başarı “barış sürecinin” havası altında sesini duyuramadı ve gündem yoğunluğu arasında alabora olup gitti.

Kuşkusuz polisin hak ihlallerini eleştirdiğimiz gibi polisin başarısını da kutlayacağız. Kutlamakla kalmayacak bu tür başarıların devamı içinde destek vereceğiz.

Elbette bu başarıların perde arkasında ismi hiç duyulmayan ama canla başla bu ülkenin kardeşliği, güvenliği, huzuru ve barışı için çırpınan binlerce insanda vardır. Onları da ayrıca kutluyorum.

Diyarbakır’da artık coplu, eski kaynanam gibi asık suratlı, sarkık bıyıklı, kin bakışlı ve nefret dolu polis amcaları değil, halkıma, ülkeme ve ülkemin insanına çiçekle, gülücüklerle ve sevgiyle yaklaşan polis amcaları görmek istiyorum.

Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü;

Türk Polis Teşkilatının 168. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yarışmada 2012 yılında Toplum Destekli Polislik (TDP) En İyi İl uygulamasında “Diyarımda Bir Gün” isimli projesiyle Türkiye Proje Birincisi oldu.

Türkiye birincilik ödülü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ata AKMAN’a verildi.

Peki Diyarbakır polisi bu proje için ne yaptı ve nasıl Türkiye birincisi oldu?

Aslında Diyarbakır polisi devletin yıllar öncesinde yapması gerekeni yaptı. Diyarbakır halkıyla kucaklaştı, acısını, sevincini, yoksulluğunu ve gözyaşını paylaştı. Geçmişte yapılan hataları ve kırgınlıkları telafi etme yoluna gitti. Diyarbakır’ın yüreğinde çukurlar gibi açılan yaraların sarılması için mücadele etti.

Belki ilk başlarda tedirgin, ürkek bir güvercin gibiydi, belki gelen polis cenazelerinden ötürü kırgındı, belki geçmişte yapılan haksızlığın faturası Diyarbakır neden bizden çıkartıyor diye sitemliydi ama her şeye rağmen halkı kazanmak için mücadele etti.

Ve halkın büyük çoğunluğunu da kazandı. Biraz daha gayret ederse tamamını kazanacağına inanıyorum.

Diyarbakır polisi 19919 esnafı ziyaret etti. 780 İkamet Ziyaretini gerçekleştirdi. 522 mağdur insanı ziyaret ederek yardım elini uzattı. 283 Kamu Kurum ve Kuruluşları ziyaret ederek mevcut sorunlara çare aradı. Halkın acısını paylaşmak için 335 taziye ziyaretine gitti.

Diyarbakır eski Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Murat Arslan yaklaşık 800 taziye ziyaretini gerçekleştirmişti.

Hayırlı Olsun ve Tebrik Ziyareti 442, Broşür Dağıtımı 22550, Bilgilendirme Çalışmaları (Yol Yöntem Gösterme vs.) 1976, Sosyal, Sportif, Eğitim vb. Proje ve Faaliyetler 702’dir. Yani toplam olarak Diyarbakır Polisi toplamında Diyarbakır’da 65000 kişiye ulaştı ve karınca kararınca görevi olmasa da sorunlara çare de, çözümde ve barışta ortak olmak istedi.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven ve 100 polis memuru Kürtçe öğrendi.

'Diyarımda Bir Gün' projesiyle ilgili Emniyet Müdürü Güven; proje kapsamında ilçelerde kent merkezini görmeyen çocukların servislerle alınarak kentin tarihi ve turistik bölgelerinin gezdirildiği, AVM, sinema gibi sosyal faaliyetlerin sağlandığını ve 15 bin 333 çocuğun faydalandığını kaydetti.

Güven; toplum destekli polislere Kürtçe dil kursu verildiğini, bölgede yaşayan vatandaşlarla bu sayede daha iyi diyalogların sağlandığının altını çizdi. Toplum Destekli Polislik Şubesi'nin suçu önleme amacıyla faaliyet yürüttüğünü belirten Recep Güven, temiz ve steril bir toplum oluşturmak amacıyla bu işe gönüllerini koyduklarını söyledi.

Ayrıca barış sürecinin başlamasıyla birlikte dağa çıkışlar da durdu. Güvenlik güçleri ve istihbarat kaynaklarından edinilen bilgilere göre, yılda 500 ila 700 gencin dağa çıktığı Güneydoğu’da, bu rakam tamamen sıfırlandı. Hele çekilmeden sonra artık dağa çıkmanın hiçbir haklı gerekçesi ve mantığı da kalmadı.

Diyarbakır ölçeğinde Ergenekonların, Hizbullah’ın, Jitem ve her türlü karanlık yapıların hedefi olan ve hunharca öldürülen Ali gaffar Okkan döneminde başlatılan “halkla kucaklaşma” seferberliği Diyarbakır eski Emniyet Müdür Yardımcısı Sosyolog Metin Murat Arslan’la devam etti.

Arslan her şeyi ve her riski göze alarak halkı kazanmada kararlı davrandı. Ama onu da tayin ettiler. Oysaki Arslan Diyarbakır’da kalmalıydı.

Devam edecek…