SON DAKİKA
![]() ![]() ![]() ![]() TÜRKİYE TARİHİNİN KARA HAFTASI![]()
MEHMET ÇET mehmetcet21@mynet.com
( 17-25 ARALIK 2013 )
17-25 Aralık yargı kılıflı darbe girişiminin 9'uncu yıldönümüne girilirken Günlerden Cuma takvimler 17 Aralık’ı gösteriyordu. Türkiye tarihine kara bir sayfa olarak geçen bu günün daha da kapkara olan bir hafta sonrası yani 25 Aralık 2013 idi. Tarihimiz Osmanlının son dönemlerinden bu güne kadar buna benzer olayların yaşandığını göstermektedir. Batı hayranı aydınların Osmanlıyı Batı ya nasıl parçalattığını, bu gün ise aynı oyunları oynayarak Türkiye Cumhuriyeti’ni zayıflatıp kendi iktidar ve saltanatlarını tekrar ele geçirmektir. 17-25 Aralık 2013 darbe operasyonlarının amacı yükselen Türkiye’nin önünü kesmekti. 17-25 Aralık ( 2013 ) operasyonlarının sırrını çözmek için geçmişe bir göz atmakta fayda var. 7 Şubat Hakan Fidan’ın Savcılığa çağrılması ( Amaç tutuklamak Hakan Fidan üzerinden Başbakan Erdoğan’ı iktidardan indirme hareketi.) Ocak 2013’te Barış ve Kardeşlik projesi kapsamında başlatılan çözüm süreci ile alakalı Oslo da yapılan görüşmelerin sızdırılması, 27 Mayıs 2013’te Taksim Gezi parkı olayları ( ağaçların kesilmesi bahanesiyle yapılan olaylar ) Kobani olayları, sokak ve ilçelerde çukur ve barikatlarla özyönetim açıklamaları da. 17 Aralık 2013’te rüşvet ve yolsuzluk kamuflajıyla yapılan mini darbe 17-25 Aralık 2013'te ülke ve millet olarak bize yaşatılmaya çalışılanlar üzerinde iyice düşünmek ve oyunlarına gelmemek lazım. Bugünden geriye doğru bakıldığında, Gezi olayları ve son olarak 15 Temmuz darbe ve işgal girişimi dışarıdan bazı mihraklar ve onlarla işbirliği yapan içerideki hainler tarafından teşvik edildiği son derece açık bir şekilde anlaşılabiliyor. Değişik ülkelerde kurgulanıp, bazı ülkelerde başarılı oldukları renkli devrimlerin bir benzerinin ülkemizde gerçekleştirmeye çalışıldığı konusunda artık şüphe yok. Türkiye'yi teslim almak eğer olmazsa da olabildiğince zayıf hale getirip yönetilebilir duruma getirmek isteyen dış güçler, faaliyetlerini genellikle taşeronlar vasıtasıyla yürütüyorlar. Geçmişte algılar üzerinden verilmeye çalışılan mesajları ve sonrasında ortaya çıkan gerçekleri hatırlarsak, uyanık olmak lazım. Türkiye'nin Türkiyelilere bırakılmayacak kadar önemli olduğuna inanan dışarıdakiler ve onlarla aynı fikri paylaşan içimizdeki uzantıları, faaliyetlerini ara vermeden sürdürüyorlar ve sürdürecekler de. 17-25 Aralık darbe girişimiyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletini büyüten, bölgesel iddiasını ortaya koyan ve dünyaya hem söz söyleyip hem de kafa tutan bir lidere ( Erdoğan’a ) Türkiye’yi yönettirmek istemediler. Türkiye’yi parçalamak ve yönetilebilir duruma getirmek isteyen emperyalist sömürgeciler ülkemizde demokrasi, insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü olmadığı söylemleri karşısında uyanık olmak lazım. Batının en büyük özelliklerinden biri; yerli sahte kahramanlar üreterek, ülkeleri onların eliyle yönetmektir Bugün artık vesayet odaklarının etkisinden kurtulan ve milli iradenin kontrolünde olan bir devlet yönetimi var. Dünün dünde kaldığı, artık yeni şeylerin söylendiği günlerdeyiz. İman varsa imkân da vardır. İmanı olan da hiçbir şeyden korkmaz. Günün sözü; Düşmanın en büyük hilesi dostluğudur. ( Şeyh sadi ) Esen kalın. Facebook: mehmetçet21Twitter: mehmetçet21 Mehmetcet21.blogspot.com
Yükleniyor...
|